3 şüphelinin görüntüleri, mahkeme salonuna ilk defa net olarak yansıtıldı. Ancak hiçbirinin sesi duyulmadı. Mahkeme başkanı şehit ailelerine “Kalbiniz rahat olsun. Sanıklar işte huzurunuzda. Suçlu çıkarlarsa cezalarını çekecekler.” dedi. Öte yandan yetkililerin, şehit yakınlarını kendi odasına alıp ‘Siz endişe etmeyin gerekli cezalar verilecek, basınla falan görüşmeyin' diyerek ikna edilmeye çalıştığı iddia edildi.
Niğde'nin Ulukışla ilçesinde yaklaşık iki yıl önce bir polis ve bir astsubayı şehit edip gasp ettikleri kamyonun şoförünü öldüren IŞİD'li teröristlerin yargılandığı davanın beşinci duruşmasında karar yine çıkmadı. Duruşmada, Ankara Sincan Cezaevi'ndeki sanıklarla görüntülü sistem üzerinden bağlantı kuruldu. Müebbet hapis talebiyle yargılanan IŞİD militanları Benjamin Xu, Çendrim Ramadani ve Muhammed Zakiri'nin görüntüleri duruşma salonuna ilk defa net olarak yansıtıldı.
Takasta kullanıldığı iddia edilen Ramadani ve Xu önde, Zakir'in arkada oturduğu, 3 sanığa bir cezaevi görevlisinin nezaret ettiği görüldü. Ancak görüntülerde sanıkların sesi hiç duyulmadı. Mahkeme Başkanı Onur Yerdelen, sanıkların görüntülerini tek tek yakınlaştırarak şehit yakınlarına, “Gördünüz mü?” diye sordu. Aileler de onay anlamında başını salladı. Hakim Yerdelen “Kalbiniz rahat olsun, bir takas lafı aldı başını gidiyor. Sanıklar işte huzurunuzda, suçlu çıkarlarsa cezalarını çekecekler.” dedi.
‘NEDEN HİÇ KONUŞMUYORLAR?'
Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 4'ü tutuklu, 2'si firari 11 sanıklı davanın duruşması dün saat 09.30'da başladı. Duruşmaya tutuklu sanıklar getirilmezken savunmaları cezaevinden SEGBİS bağlantısıyla sesli ve görüntülü olarak alındı. Mahkeme Başkanı, IŞİD militanlarının tercüman vasıtasıyla suçlamaları kabul edip etmediklerini sordu. Ancak 3 sanık da mahkemeye herhangi bir cevap vermedi. Savcının “Neden hiç konuşmuyorlar?” uyarısı üzerine mahkeme heyeti tekrar sordu. Sanıklar ikinci soruya da cevap ve tepki vermedi.
KARDA GELİYORUZ, ARTIK SONUÇLANSIN
Şehit astsubay Adil Kozanoğlu'nun annesi Hatice Kozanoğlu sesi titreyerek “Davanın yakından takip edilmesini, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum.” dedi. Duruşma öncesi konuşan şehit polis Adem Çoban'ın babası Mevlüt Çoban, “Devlete hiç güven yok. 4 aydan 4 aya atılıyor dava. Mahkemenin davayı böyle uzatmaması lazım. Her duruşmada hakim-savcı değişiyor. Adana gibi yerden karda kışta buraya geliyoruz. Artık sonuçlanmasını bekliyoruz.” diyerek tepki gösterdi.
DURUŞMA 2 AY SONRAYA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, saldırıda yaralanan mağdurların organ kaybı olup olmadığı yönündeki raporların beklenmesi için duruşmayı 17 Mart'a erteledi. Duruşma çıkışında açıklama yapan avukat Ali Çil, ilk kez tutuklu sanıkların yüzlerinin net olarak göründüğünü, kafalarında ‘takas' iddialarıyla ilgili herhangi bir soru işaretinin kalmadığını söyledi. Duruşmanın ardından hakim, şehit yakınlarıyla odasında 30 dakikalık özel bir görüşme yaptı. Sanıkların cezaevinde olduğunu, adaletin tecelli edeceğini söylediği öğrenildi.
28 ŞUBAT TAKTİĞİ: ‘BASINLA GÖRÜŞMEYİN'
Özgür Düşünce'den Cihan Acar'ın haberine göre ise, şehit astsubay Adil Kozanoğlu'nun avukatı Hüsnü Türker, davanın hâlâ bir sonuca bağlanmaması tepki gösterdi. Mağdur yakınlarının devlet tarafından 28 Şubat'taki gibi ikna odalarına alındığını savunan Türker, “Devlet yetkilileri şehit yakınlarını kendi odasına alıp ‘Siz endişe etmeyin, gerekli cezalar verilecek, basınla falan görüşmeyin' diye ikna etmeye çalışıyor” dedi.
“Devletin ikna etme gibi bir görevi olamaz” diyen Türker, “Sanığı duruşma salonuna getirmekten acze düşüyorsa o devlet, devlet midir? Bunu onların can güvenliği için mi yoksa bizim can güvenliğimiz için mi yapıyorsun? Zaten yüreğimiz yanmış, 3 insanımız şehit olmuş. Bunlar mayına basmadı, kurşun sıkılarak şehit edildi. Müvekkilimin göğsünden 9 kurşun çıktı” ifadelerini kullandı.