IŞİD'e eleman kazandırıldığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine başlandı. El Kaide'nin Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen Halis Bayancuk, dava ile ilgili iki iddianame hazırlandığını ve birinde El Kaide'nin sorumlusu olarak gösterildiğini, diğerinde ise IŞİD üyesi olarak bu örgüte eleman kazandırmakla suçlandığını belirtti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 9'u tutuklu 35 sanık katıldı. Toplamda 96 sanığın yargılandığı davada, iki ayrı iddianamenin birleştirildiği belirtildi. Duruşmada sanıkların kimlik tespiti yapıldı ve iddianamelerin özeti okundu.
Sanıklardan ilk olarak Halis Bayancuk savunmasını yaptı. Besmele ile savunmasına başlayan Bayancuk, dava kapsamında iki iddianame hazırlandığını söyledi. İki iddianamenin tek ortak sanığı olarak birinde El Kaide'nin sorumlusu olarak gösterildiğini, diğerinde ise IŞİD üyesi olarak bu örgüte eleman kazandırmakla suçlandığını belirtti.
İddianameleri hazırlayan savcıların IŞİD ile El Kaide'nin birbirinden ayrıldığını, birbirlerini tekfir ettiğini ve savaştıklarını anlattığını söyleyen Bayancuk, "Birinde El Kaide'nin sorumlusuyken diğerinde savaştığımız örgüte eleman kazandırıyormuşum. Bu akla, mantığa, hukuka uymaz. İki iddianamenin tek ortak sanığıyım ve iddianamelerin ayrılmasını istiyorum." dedi.
Savcının kendisinin inancını sorguladığını savunan Bayancuk, "Savcı, 'bunlar El Kaide ve IŞİD'in görüşlerine benziyor, öyleyse bunlar da onlardan' diyor. Yine demokrasiye karşı olduğumuz söyleniyor. Bu benim akidemdir, inancımdır. Çünkü ben Müslümanım. Bir Müslüman yaşamını, inancını Allah'ın kelamına göre düzenler. Otorite ve yasa sadece Allah'a aittir. Kur'an'da diyor ki, egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır. Ama demokrasilerde hakimiyet ve egemenlik halka aittir deniyor. Bir Müslüman olarak demokrasiyi asla bu hali ile benimsemem mümkün değildir. Benim böyle bir devleti benimsemem mümkün değildir. Demokrasiye inananları da putperest olarak görüyorum. Savcı bunun altını fazla çizmiş. Her MGK kararı öncesi ve sonrasında Anıtkabir'e gidiyorlar. Neden mahkeme kürsüsünün üstünde Atatürk büstü var? Neden her sınıfta, matematik kitabında, tüm paralarda Atatürk resmi var. Putperestlikte de böyledir. Kutsama yapılır. Ben böyle inanıyorum ve bunu anlatıyorum." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek, "Din ile devlet aynı şey değil" demesi üzerine Bayancuk, kendisinin de aynı şeyi söylediğini ve görüşlerini anlattığını belirtti. Mahkeme Başkanı, bu kez "Var mı öyle bir ülke varsa oraya git" dedi. Bayancuk da, "Yok. Bu benim inancımdır. Sizin bu tavrınız zaten insanları Türkiye'den kaçırıyor. Bir mahkeme başkanı inandığı şeyi açıklayana 'o zaman öyle bir devlet varsa oraya gidin' derse ben de bakarım neresi var diye. Suriye var. Orada şeriat mahkemeleri var kırsal yerlerde. Oraya gideyim deyince bu kez teröristsiniz diyerek buraya getiriyorsunuz." dedi.
Üye hakim Bayancuk'a "IŞİD de sizin söylediğiniz şeyleri söylüyor farkınız ne?" diye sordu. Bayancuk, "Ben inandığımı anlatıyorum. IŞİD ise savaşıyor. Fikirleri anlatmak suç değil. Ben birinin başına silah mı dayamışım? Benim söylediklerimle IŞİD'in söylemlerinin benzerlik göstermesi beni ilgilendirmez." şeklinde konuştu.
Yazdığı yazılardan en çok Suriye'deki grupların rahatsız olduğunu savunan Bayancuk, IŞİD'e kazandırıldığı söylenen bir kişinin de sosyal medya hesabında kendisine küfürler ettiğini ileri sürdü. Bakanlıktan izinli dergi çıkardıklarını, adreslerinin bilindiğini kaydeden Bayancuk, yaptığı sohbetlerin de internet adresinden yayınlandığını kaydetti.
Bir bayram sohbetinin Aydınlık tarafından 'IŞİD bayram namazı kıldı' şeklinde haberleştirildiğini, savcının da bunu delil diye iddianameye koyduğunu söyleyen Bayancuk, "Ne zamandan beri Aydınlık'ın haberi savcılar için delil niteliğinde?" diye konuştu.
Bayancuk, gözaltına alındıklarında kendilerine 'IŞİD'i benimsiyor musunuz?' sorusundan başka 'oy kullanıyor musunuz, çocuklarınızı okula gönderiyor musunuz ve askere gidiyor musunuz' gibi sorular sorulduğunu kaydetti. Bayancuk, "Dilimizde tüy bitti. Oy da kullanmıyoruz, biz şeriat istiyoruz. Allah'ın kanunları altında yaşamak istiyoruz." dedi.
Suruç patlamasından sonra HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'IŞİD militanları ellerini kollarını sallayarak geziyor' demesinden 2 gün sonra gözaltına alındıklarını savunan Bayancuk, "Bizi tanıyan polisler 'siz ne geziyorsunuz burada, ifadenizi alacağımız zaman çağırıyorduk sizi' dediler. Sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu operasyonun emrini bizzat kendisinin verdiğini açıkladı. IŞİD'e karşı operasyon yapılıyormuş gibi gözükmek için." ifadelerini kullandı.
CİHAN