"Böylesine tam olarak 'dam üstünde saksağan vur beline kazmayı' demek bir Anadolu geleneğidir. Şehitlerin dökülen kanları ve feryat figan eden anaların gözyaşlarıyla, AYM'nin Can Atalay kararının ne alakası var?" diye soran gazeteci, şöyle devam etti:
"Bahçeli, AYM kararının uygulanmamasını ve Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi için Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının TBMM'de okunmasını da istiyor. TBMM Başkanı'nın bu isteğe ne kadar dayanabileceğini bugünden söylemek zor.
Belki de Numan Kurtulmuş'un dayanma gücünden daha çok Erdoğan'ın dayanma gücünden söz etmek daha doğru olabilir. Kurtulmuş'un, Erdoğan'ın kararına itiraz edecek 'özgül ağırlığının olmadığını' söylemek siyaseten yanlış olmaz.
'KARAR VERECEK KİŞİ ERDOĞAN OLACAK'
Erdoğan, iktidarını borçlu olduğunu düşündüğü ortağının, 12 Eylül'e giden süreçte hangi rolleri oynadığını, kimin değirmenine nasıl su taşıdığını hatırlayacak yaşta. İşe yaramayacağını, beni dinlemeyeceğini elbette biliyorum ama Erdoğan'ı uyarmak isterim ki ortağının kendisini sürüklemek istediği yol yol değil, çıkmaz sokak. (...)"