İzmir'in Bornova ilçesinde 30 Aralık (dün) saat 17.30 sıralarında bir otel inşaatında yükseltilmek istenen vinç, bilinmeyen nedenle yapıya doğru devrildi. Bu sırada vincin arka ağırlığı, şantiyede işçilerin yatakhane olarak kullandığı konteynerin üzerine düştü. Olayın ardından 6 kişi hayatını hayatını kaybederken 2 kişi yaralanmıştı.

İŞÇİLERİN CANSIZ BEDENLERİNE 10 SAAT SONRA ULAŞILDI


Meydana gelen iş cinayetiyle ilgili 3 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların Şantiye şefi, firma yetkilisi ve iş güvenliği uzmanı olduğu belirtildi.

ÖLENLERDEN 3'ÜNÜN DAHA KİMLİĞİ BELLİ OLDU

Yıldırım Sarı'nın Bitlis, Baykal Gündüz'ün Ankara, Aslan Akkaya ve Ali Şükrü Duru'nun cenazelerinin ise İstanbul'da toprağa verileceği öğrenildi.

Son olarak üzerinden Hakan Bağ adına düzenlenmiş aşı kartı çıkan, tanınmayacak haldeki cansız bedenin işçilerden Ümit Kara'ya ait olduğu belirlendi.

Kara'nın cenazesinin ailesinin isteğine bağlı olarak memleketi Çorum'da ya da İzmir'de toprağa verileceği öğrenildi.


Ölenlerin yakınlarının İzmir Adli Tıp Kurumu morgu önündeki bekleyişi sürüyor. Fesih Çiftçi'nin ailesinin avukatı Mehmet Harun Elçi, "Bu iş kazasında şüphesiz işverenin ciddi anlamda ihmali ve kusuru bulunmaktadır. Bu iş kazası önlenebilirdi ancak ne yazık ki işveren gerekli önlemi almadı. Kule vincin altında yaşam alanının bulunmaması gerekirdi. O nedenle bu olay işverenin gerektiği önlemi almaması neticesinde gerçekleşmiştir. Herkes, yeni yıla girme coşkusu yaşarken, biz acılı ailelerle Adli Tıp'ta birlikteyiz. Olayla ilgili 3 kişinin gözaltına alındığı bilgisi aktarıldı. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bunun yanında birçok kimsenin ihmali olduğu da çok açık. Diğer tüm sorumluların da adli merciler önünde hesap vermesi için her şeyi yapacağız" dedi.


Fesih Çiftçi'nin dayısının oğlu Emrah Siner ise "Bu şantiyede daha 1 ay önce akrabamız Alper Özer yaşamını yitirmişti. Şimdi de 6 kişi iş kazasında hayatını kaybetti. Artık yeter, o kadar çocuk öksüz kaldı. Kim bu iş kazalarına 'dur' diyecek? Canımız yanıyor. Vinç devrilmeyip, 30'uncu kattan konteynerin üzerine bir taş parçası düşmesi sonucu da bir iş kazası yaşanabilirdi. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu" diye konuştu.

Aslan Akkaya'nın halası Meral Kılıç (60) da "Ciğerimiz parçalandı. Yeğenimin cenazesi tanınmaz halde. Geride 2 çocuğu kaldı. Geride kalanların sonu ne olacak? Gözaltına alınanlar 2-3 gün sonra dışarı çıkar. Sorumlular kimse tespit edilip, hak ettiği cezayı çeksin" dedi.


Kazada, konteynerden yaralı kurtulan işçilerden Mücahit Çiftçi, "Önce hafif bir gürültü oldu. Yukarıdan bir şeyler düşmeye başladı. Her gün zaten moloz düşüyordu. Bu nedenle önemsemedik fazla. Bu durumu binlerce kez şirkete söylemiştik. İlgilenmediler. Başımıza sadece bir çatı yaptılar. Bunun bizi koruyacağı söylendi. Sonra birdenbire betonlar üzerimize döküldü. Yaralandım. Eniştem Fesih Çiftçi ise öldü. Birçok iş arkadaşımız vefat etti. Mağduruz. Bu bir iş kazası değil cinayettir" dedi.