Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEK) Başkanı Rafael Grossi, Tahran'dan gelen açıklamaların, İran'ın nükleer programıyla ilgili endişeleri artırdığını ve dikkatleri bu yöne çektiğini ifade etti. Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde devam eden COP27 iklim zirvesi sırasında konuşan Grossi, buna rağmen hipersonik füze açıklamasının İran'ın nükleer programına ilişkin müzakereler üzerinde "herhangi bir etkisi olacağını" düşünmediğini söyledi.
Takibi ve imhası balistik füzelere göre daha zor
Manevra kabiliyetleri sayesinde hipersonik füzelerin takibi ve bu füzelere karşı savunma zorlaşıyor. ABD gibi askeri teknolojide önde gelen ülkeler, seyir ve balistik füzelere karşı savunma sistemleri geliştirmiş olsalar da, hipersonik bir füzeyi izleme ve imha etmede yeterli düzeye ulaşılabilmiş değil.
Kuzey Kore'nin geçen yıl hipersonik füze denemesi, şu anda Rusya'nın liderliğini yaptığı, ardından Çin ve ABD'nin takip ettiği teknolojiyi edinme yarışıyla ilgili endişelere yol açmıştı.
İran'ın hipersonik füze geliştirdiği iddiası, 5 Kasım'da uzaya uydu fırlatabilen bir roketin başarılı şekilde test uçuşunu gerçekleştirdiğini duyurmasının ardından geldi.
Washington yönetimi, bu tür denemelerle Tahran'ın balistik füze teknolojisini geliştirerek nükleer başlık taşıma potansiyeline erişmesinden endişe ediyor. ABD geçen Mart ayında İran'ın füze teknolojileriyle ilgili faaliyetlerine karşı yaptırım kararı almıştı. İran ise nükleer silah sahibi olmak istediği suçlamalarını reddediyor, nükleer teknolojinin sadece enerji gibi barışçı alanlarda kullanıldığını vurguluyor.
ABD, Donald Trump'ın başkanlığı döneminde İran'ın nükleer programıyla ilgili 2015 yılında imzalanan uluslararası anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmiş, ancak AB ülkeleri anlaşmaya bağlı kalacaklarını bildirmişti. Joe biden'ın başkan seçilmesi sonrasında ABD anlaşmaya geri dönme sinyali vermiş, görüşmeler başlamıştı. Anlaşma, nükleer silaha sahip olmayacağı garantisi karşılığında Tahran'a yönelik yaptırımların aşamalı olarak hafifletilmesini öngörüyordu.