ABD'nin İran'a yönelik ambargosunu deldiği iddiasıyla tutuklanan Türkiye ve İran vatandaşı iş adamı Reza Zarrab, eski Halkbankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın 50 yıla kadar hapis ve 2 milyon dolar para cezası istemiyle tek sanık olarak yargılandığı davada 'tanık' sıfatıyla üçüncü kez hâkim karşısına çıktı.
Mahkeme hakimi Richard Berman bugünkü duruşma "Birçok şeyi etkileyebilecek" bir ses kaydı bulunduğunu ancak kaydın kamuoyu ile paylaşılmadan önce doğrulanması gerektiğini belirtti.
Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in fotoğraflarının delil olarak dosyaya girdiği duruşmada Zarrab, ABD'nin İran'a yönelik ambargoları sıkılaştırmasının ardından "gıda tedariki" görünümde altın ticaretine devam edildiğini söyledi.
Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'ya 50 miyon Euro tutarındaki bir uluslararası işlemi sorduğunu anlattı.
Bankanın bu işlem için bir belge istediğini söyleyen Zarrab bunun kendisini endişelendirdiğini çünkü ticaretin aslına dair istenen belgeyi elde etmenin imkansız olduğunu belirtti. Aslan'ın ise buna "Bu konuyu ben çözeceğim, sorun değil Rıza bey" diye karşılık verdiğini iddia etti.
Zarrab'tan dönemin İran Cumhurbaşkanı'na mektup
ABD, Reza Zarrab'ın tanık olarak ifade verdiği davada bazı kanıtları kamuoyuna açıklamaya başladı. Zarrab’ın dönemin İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'a yazdığı mektup da kamuoyu ile paylaşıldı. Zarrab’ın mektupta “ekonomil cihad” ifadesini kullanması dikkat çekti. Zarrab ayrıca “Zarrab ailesi olarak Rusya, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye’deki döviz bürolarımız aracılığıyla 3 milyar Euro'yu İran’a dolaylı olarak gönderdik” ifadesini kullanıyor.
Zarrab'ın mahkemeye kanıt olarak sunulan dönemin İran cumhurbaşkanı Ahmedinecad'a yazdığı mektubunda genel olarak şu ifadeler yer alıyor:
"Emperyalizm canavarı sevgili ülkemizin ekonomik yaptırımlar ve negatif propaganda yüzünden tecrit altında kalmasına yol açıyor.
Her İranlının dini görevi olduğu gibi özellikle ekonomik cihat yılı olarak adlandırılan bu yılda ülkeme hizmet ediyorum. Her gün bu baskı daha da artıyor.
Döviz alanında 50 yıldır çalışan Zarrab ailesi olarak Rusya, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye’deki döviz bürolarımız aracılığıyla 3 milyar euroyu İran’a dolaylı olarak gönderdik.
Bu ülkelerin ekonomiden sorumlu yöneticileri işlemleri yapmamızda yardımcı oluyor, kredi koşullarını da kolaylaştırıyorlar."