Soruşturma heyeti, Amerika ve İngiltere’nin liderliğinde Irak’ın işgalinin gereksiz olduğu ve dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin’in acil tehdit oluşturmadığı sonucuna vardı. Soruşturma komisyonunun başkanı Sir John Chilcot dün düzenlediği basın toplantısında dönemin Başbakanı Tony Blair’i sert dille eleştirerek, Irak’ın silahsızlanmasına yönelik barışçıl tüm seçenekler tüketilmeden işgale katılmayı seçtiğini söyledi. İngiltere’nin müdahalesinin yasal dayanaktan uzak olduğunu kaydetti.
UCM’nin de gündeminde
İşgali sonrasına yönelik planlamanın yetersiz olduğunu belirten Chilcot, işgal ve istikrarsızlık sonucu Temmuz 2009 tarihi itibarı ile çoğu sivil en az 150 bin Iraklı hayatını kaybettiğini, bir milyondan fazla kişi de evsiz kaldığı kaydetti.
Irak’ta ölen 179 İngiliz askerinden 29’unu temsil eden avukatlar, Chilcot Raporu’nun; Blair, bakanları ya da dönemin İngiliz hükümeti aleyhine dava açılmasına zemin hazırlayabileceğini söylüyor. Kardeşini Irak’ta kaybeden bir İngiliz, “Tony Blair teröristtir.” dedi. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), pazartesi günü, adı geçenlerle ilgili olarak soruşturma açılıp açılamayacağını tespit etmek için raporu kapsamlı şekilde inceleyeceğini açıklamıştı.
Sorumluluğu üstlenirim
Blair, savaş sırasında Amerika’nın yanında yer almasıyla ilgili olarak Parlamento’da yaptığı konuşmada Irak’ın biyolojik ve kimyasal silahlara sahip olduğunu söylemiş, bu iddia İngiliz milletvekillerinin Saddam Hüseyin’i devirmesine destek vermesine neden olmuştu.
Tony Bliar ise dün kendisini savunarak, “Ülkeyi yanlış yönlendirmedim. Yalan, hile, kandırma yoktu.” dedi. “Doğru bir karar verdiğime inanıyorum. Bu karar neticesinde dünya daha iyi ve güvenli.” ifadelerini kullanan eski başbakan, planlama aşamasında yapılan yanlışların tüm sorumluluğunu üstleneceğini de sözlerine ekledi.
2001’de karar vermişler
Chilcot Raporu’nda Blair’in eski ABD Başkanı George W. Bush’a gönderdiği bilgi notları da yer alıyor. İşgalden 2 yıl önce 11 Ekim 2001 tarihli notta şunlar yazıyor: “Saddam’ın hakkından gelmemiz gerektiğine dair hiçbir şüphem yok. Ancak Irak’ı şimdi vurursak Arap dünyasını, Rusya’yı, muhtemelen AB’nin yarısını kaybederiz ve korkum bunların hepsinin Pakistan üzerinde etkide bulunması. Bununla birlikte, daha ileri bir tarihte, Saddam için bir strateji geliştirebileceğimizden eminim.”
28 Temmuz 2002 tarihli notta ise şunlar var: “Hala bir iddiamızı gerekçelendirmeye ihtiyacımız var. Eğer tüm kitle imha silahları kanıtlarını yeniden özetlersek, buna El Kaide bağlantısını eklersek bu çok ikna edici olacaktır. Artı, tabi ki, rejimin tiksindirici doğasını da…” “Yaz arasından sonra harekete geçebiliriz. Saldırı tarihi gelecek yıl (2003) Ocak veya Şubat olabilir. Ancak can alıcı mesele ne zaman olacağı değil nasıl olacağı.”
İşgal yanlış istihbarata dayandırıldı
Sir John Chilcot’ın soruşturmayla ilgili dün yaptığı açıklamada dikkat çeken bazı tespitler şunlar:
•İngiltere’nin Irak politikası kusurlu istihbarata dayalıydı. İstihbarat sorgulanmalıydı ancak bu yapılmadı.
•Irak o dönemde herhangi bir tehdit teşkil etmiyordu. Kesin bir şekilde ülkenin kitle imha silahlarının risk teşkil ettiği yönündeki hükmün de haklı bir gerekçesi yoktu.
•Dönemin Başbakanı Blair’in, ‘Irak’ta işgal sonrası yaşanacak problemler önceden bilinemezdi’ şeklindeki görüşü doğru değildi. Irak’ta iç savaş ve El Kaide’nin faaliyet gösterme riski olduğu yolunda uyarılar vardı.
•Blair, daha Temmuz 2002’de dönemin ABD Başkanı George W Bush’a gönderdiği bir mektupta, ‘Ne olursa olsun, seninleyim’ yazdı.
•İngiltere Savunma Bakanlığı işgali aceleyle planladı ve oluşan güvenlik tehditleri karşısında yavaş reaksiyon gösterdi. Özellikle de çok sayıda askerin ölümüne neden olan el yapımı bombalar konusunda.. (BBC)