Bir yılı aşkın bir süredir çalışma yürüten Turkey Tribunal ile Brüksel merkezli hukuk firması Van Steenbrugge Advocaten Türkiye’de insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili elde edilen bilgi, belge ve tanık ifadelerini Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) teslim etti.
Savcı Karim Khan, AKP hükümeti hakkında soruşturma açılıp açılmayacağına karar verecek. Khan kararını 4 bin sayfadan oluşan delil ve tanık ifadelerini inceledikten sonra verecek.
YÜZLERCE HAK İHLALİ VE İŞKENCE BELGESİ
Belga’ya konuşun Van Steenbrugge Advocaten kurucusu Johan Vande Lanotte, sunulan belgeler arasında 463 işkence mağdurunun, hem Türkiye içinde, hem de dünyanın farklı ülkelerinden kaçırılıp Türkiye’ye getirilen 59 kişinin ve Türkiye’de dışında yaşayıp 15 Temmuz’dan sonra pasaportu iptal edilen 209 kişinin ifadelerinin yer aldığını söyledi.
De Morgen’da yer alan haberde, 15 Temmuz’dan sonra 200 binden fazla insanın kötü muameleye maruz kaldığı, bazılarının zorla kaybedildiği ve birçok insanın da tutuklandığı vurgulandı. Özellikle zorla kaybetmelerin UCM’ye taraf olan 140 ülkeden 45’inde de meydana geldiği belirtildi.
İngiliz The Guardian gazetesi ise Avrupalı hukuk uzmanlarından oluşan bir heyetin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, AKP hükümetinin muhaliflere karşı dünya çapında yürüttüğü hukuksuzlukların takip edilmesini ve insanlığa karşı suçları araştırmasını istediğini yazdı.
Guardian UCM savcısı Karim Khan’a teslim edilecek olan dosyada Kenya, Kamboçya, Gabon, Arnavutluk, Bulgaristan, Moldova, Moğolistan ve İsviçre’den kaçırılıp Türkiye’ye götürülen zorla kaybetme vakalarının olduğunu vurguladı.
AVRUPA YARGIÇLAR BİRLİĞİ’NİN DE İMZASI VAR
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yapılan başvuruda, Turkey Tribunal’ın organizatörlerinden, Belçika Anayasa Mahkemesi eski başkanı ve BM İnsan Hakları Komisyonu eski başkanı Prof. Dr. Marc Baron Bossuyt’ın ve 16 Avrupa ülkesinden 23 ulusal örgütten oluşan ve 18 bin hakim ve savcıyı temsil eden Avrupalı Yargıçlar Birliği’nin (MEDEL) Başkanı hakim Mariarosaria Guglielmi’nin de imzası bulunuyor.
UCM YARGI YETKİSİNE SAHİP
Başvuruyu hazırlayan Turkey Tribunal, MEDEL ve VS Advocaten tarafından yapılan ortak açıklamada, “Türkiye UCM’yi kuran Roma Statüsü’nü imzalamamıştır ancak iddia edilen suçların bir kısmının UCM üyesi 45 ülkenin topraklarında işlendi ve Türkiye’nin düşman olarak algıladığı kişileri sınırlarının çok ötesinde takip ettiği için UCM yargı yetkisine sahiptir” denildi.
MYANMAR ÖRNEĞİ
Açıklamada ayrıca, “UCM’ye taraf olmayan bir devletin işlediği suçların soruşturulmasına Myanmar örneği verilebilir. UCM 2019 yılında, Myanmar’ın Rohingya Müslümanlarına yönelik etnik temizliğini Myanmar mahkemenin yetkisini tanımamasına rağmen soruşturabileceğine karar vermişti. Mağdurların çoğunun UCM imzacısı olan Bangladeş’e sınır dışı edilmesi etkili olmuştu. Bu nedenle de mahkeme, ‘suçun unsurlarının bir üye devlette işlendiğini’ savunarak yetkili olduğuna karar verdi. Yapılan bu başvuruda da ‘işlenen suçlar, UCM’nin bölgesel yargı yetkisine sahip olduğu 45 taraf devletin topraklarında işlenmiştir. Bu spesifik suçlar yaklaşık 1300 mağdurla ilgilidir” ifadeleri yer aldı.