Örgüte göre bu saldırılar 21, 27 ve 28 Ocak tarihlerinde gerçekleşti ve 17’si çocuk 26 kişi yaşamını yitirdi.
Saldırıların tanıklarıyla konuşan HRW, anlatımları uydu görüntüleriyle karşılaştırarak doğruladı.
Kobla, Küpeli ve Jalbal isimleriyle bilinen köye 28 Ocak’ta düzenlenen saldırıdan kurtulan Abdullah Kinno, şiddet olaylarından kaçarak bu bölgede çadır kurduklarını ve çadırlarının bombalandığını söyledi.
"Beyni elime düştü"
Kinno “önce bir uçak sesi duyduk” dedi ve ekledi:
“Sonra çadırlara bombalar düştü. 11 kişi öldü, en genci 4 aylıktı. Beyni elime düştü. Patlama çok büyüktü, herkes parçalara ayrılmıştı.”
Kinno, bölgede herhangi bir savaşçı olmadığını söylerken HRW 29 Ocak sabahını gösteren uydu görüntülerinde bölgede herhangi bir askeri varlığa dair bir iz bulunmadığı sonucuna vardı.
27 Ocak’taki saldırıda ise göç ederek Mabatlı’ya yerleşen bir ailenin yedi üyesinin tamamının öldürüldüğü belirtildi. HRW, bu saldırıda da bölgede herhangi bir askeri unsur olduğuna yönelik bir bulguya ulaşılmadığını açıkladı.
Kobla, Küpeli ve Jalbal isimleriyle bilinen köye 21 Ocak’ta düzenlenen saldırıda da bir tarlanın bombalanması sonucunda 11 sivilin öldüğünü aktaran HRW, ölenlerin arasında çocuklar da olduğunu belirtti.
Uydu görüntülerini inceleyen HRW, tarla yakınlarında bir hendek bulunduğunu, bu hendeğin askeri amaçlarla kullanılıp kullanılmadığını tespit edemediklerini açıkladı.
"Sivilleri öldürmek savaş hukukuna aykırı"
HRW, savaş sırasında sivilleri öldürmenin veya ayrım gözetmeden bombardıman yapmanın savaş hukukuna aykırı olduğunu belirtti.
Örgütün Orta Doğu Direktör Vekili Lama Fakih, Türkiye’nin saldırıları nedeniyle sivillerin ölüm veya göçle karşı karşıya kaldığını söyledi.
HRW, konuyla ilgili Türkiye Savunma Bakanlığı’na bir mektup yazdıklarını ancak yanıt alamadıklarını da belirtti.