Times, Türk basınında 2 yıl önce haber olan 1994'te sendikacı Mehmet Kaygısız'ın Londra'daki bir kafede öldürülmesinde Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) bağlantısını gösteren resmi belgeleri, bugün ilk sayfasından duyuruyor.
Gazete, faili meçhul cinayetler davasında mahkemeye MİT tarafından sunulan belgelerde "Londra'daki bir kafede bir muhalifin öldürülmesini Türk casusların emrettiğini ortaya koyduğunu" yazıyor.
Times, olayın MİT'in düşmanlarını İngiltere'de sorunsuz hedef alabildiği korkularını arttırdığını da belirtiyor.
Gazete Londra polisinin, 33 yaşında öldürülen Kaygısız'ın cinayetiyle ilgili açılan soruşturma kapsamında, Kaygısız'ın ailesiyle iletişimi geçtiğini belirtiyor.
Kaygısız, Kuzey Londra'daki Newington Green semtindeki bir kafede tavla oynarken başının arkasından vurulmuştu. Times, cinayetin o dönem uyuşturucu bağlantılı olarak görüldüğünü ve kimseye suçlama yöneltilmediğini belirtiyor.
Times, MİT'in sunduğu belgelerde eski Malatyaspor Başkanı Nurettin Güven'in adının, MİT'in emriyle bu cinayeti işleyen kişi olarak geçtiğini yazıyor.
Haber şöyle devam ediyor;
"Times'ın yaptığı araştırma, Kuzey Londra'da savaş halindeki iki Türk ailesine ait onlarca işyerini ortaya çıkarttı. Bunlar arasında kebapçılar, taksiciler ve bakkallar da var. O dönemdeki şiddet, Kaygısız cinayetini ve öldürülecekler listesindeki Nafız Bostancı adlı ikinci bir Türk muhalifi öldürme girişimini örtmek için kullanıldı. Bostancı, Doğu Londra'da bulunan Hackney semtindeki saldırıdan sağ kurtuldu. Şimdi Türkiye'ye dava açmaya çalışıyor. "
Ağar 'Aslanım benim' dedi
Haberde Kaygısız'ın ailesinin, Nurettin Güven'in 90'ların sonunda cinayet suçlamasını reddettiğini ve Londra polisinin o dönem de Güven'in ismini bildiğini ve devlet destekli cinayet iddialarını bildiğini söylediği belirtiliyor.
Kaygısız'ın eroin ticaretiyle bağlantılandırılan, Türkiyeli Kürtleri kaçak yollardan İngiltere'ye götürme işiyle ilgili olduğu söyleniyor.
Haberde MİT'in gönderdiği belgelere göre MİT ajanının Güven'i eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Müdürü Mehmet Ağar'a götürdüğü ve Ağar'ın "Aslanım benim diyerek" teşvik ettiği de söyleniyor.
Haberde ayrıca, Nurettin Güven'in açıklama yapma taleplerine yanıt vermediği, Ağar'ın bir sözcüsünün de "Ağar, basına açıklama yapmıyor ve basının sorularını yanıtlamıyor" diyerek konuşmayı reddettiği vurgulanıyor.
"Uyuşturucular, casuslar ve bir Türk kan davası"
Times "Uyuşturucular, casuslar ve bir Türk kan davası" başlıklı dosya haberinde de 90'lı yıllarda İngiltere'de hâkim olan uyuşturucu çeteleri savaşının bir fotoğrafını çekiyor.
Gazete "Türk casuslar, İngiltere sokaklarında cinayet için daha dayanıklı bir örtü bulamazlardı. Türk uyuşturucu çetelerinin İngiltere'deki bölge savaşının bulanık dünyası, 25 yıldır kaynayan gerilim sırasında onlarca cinayete neden oldu. Mehmet Kaygısız bu güne dek uzun kurban listesindeki bir isimdi. Ölümüne yol açtığı iddia edilen uluslararası kan davası, karmaşık çete savaşları ve para aklama ağıyla örtüldü" diyor.
Gazete şöyle devam ediyor;
"Times'ın Londra'nın eroin ticaretine hâkim olan iki Türk mafya grubundan birinin ticari varlıklarını haritalayan araştırması, İngiltere'nin NATO müttefikinin Londra'da yargısız infazlar emrettiği iddialarını beraberinde getirdi. Uyuşturucu ticareti şiddeti maskelemek için kullanıldı. Anlaşmanın bir parçası olarak Londra sokakları eroinle kaplandı. Çatışma halindeki Kürt çeteleri uzun süredir uyuşturucu satışı, haraç ve İngiltere'de hala yasaklı bir terör örgütü olan PKK'ya para sağlamakla biliniyorlar."
Gazete İngiltere'de Mehmet Kaygısız cinayetiyle ilgili bilgilere, Tottenham Türkleri'nin mafya babası İzzet Eren'in adliye binasından hapishane aracından kaçırılma girişiminin soruşturulmasıyla ulaşıldığını belirtiyor.
Gazete Eren'in çetesinin faaliyetlerini ve Londra'da 25 yıl öncesine uzanan eroin cinayetlerini izlediklerini yazıyor.
Tottenham Boys olarak anılan çetenin bir gece kulübünde atılan tokattan karşılıklı cinayetlere uzanan kan davasında 20 yıldır Hackney semtindeki rakipleriyle karşılıklı cinayetler işlediği söyleniyor.