Türkiyeli göçmenler de ülkenin genelinde olduğu gibi Brexit ile ilgili ikiye bölünmüş durumda. Brexit yanlısı Türkiyeli göçmenler, iş imkanlarını birliğe son üye olan Doğu Avrupa ülkelerinden gelen göçmenlerle paylaşmaktan rahatsızlığını dile getirirken, diğerleri ise bunun ticari açıdan bir avantaj olacağını söylüyor.

Brexit karşıtları ise vize ve serbest ticaret olanaklarının kısıtlanmasından endişeli. Türkiyeli iş verenler de ucuz iş gücünü kaybetmekten korkuyor.

Göçmenlere vize ve oturum hakları alanında danışmanlık hizmeti veren Immıgration Connection firmasının direktörü Nusra Şahin, Türkiyelilerin Brexit'e bakış açısının ülkeye ne zaman yerleştikleriyle bağlantılı olduğunu söylüyor:

"Burada çok eskiden yerleşmiş olan Türkiyeli bir toplum var. Onlardan aslında Avrupa Birliği vatandaşlarının bu ülkeye gelip yerleşmesinden rahatsız. O yüzden Brexit’in olması yönünde, Brexit lehine oy veren çok insan olmuş. Bunları sosyal medyada ya da yerel gazetelerde gördük. Muhtemelen daha eskiden gelenler burada kendilerini daha yerli hissettikleri için sonradan gelen Avrupalılara farklı bir gözle bakıyor. Bunun sebebi şöyle, gelenler iş piyasasını değiştiriyor. Aslında esnafların işçiye de ihtiyacı var, Avrupa’dan gelen Roman, Bulgar, Polonyalı... Bu kişiler restoranlarda, süpermarketlerde, kuaför salonlarında bir şekilde esnaflarımızın iş yerinde çalışıyor. Boya badana tarzı işlerde Polonyalıların tercih ettiği işler arasında. Çocuk bakıcılığı yapıyor, temizlik işlerinde çalışıyorlar. Biraz daha 'low profile' dediğimiz, düşük beceri, teknik seviyeye sahip kişiler çok geldi."

"Öyle olduğu için muhtemelen mahallelere yeni yeni aileler (yerleşti)... Tabi Türkler çoktan yerleşmişler, ev ve işyeri sahibi olmuşlar. Sonradan gelen bu göç akını onların mahallesinde farklılık yaratıyor. Adetler farklı, örfler, gelenekler farklı. Toplum içerisindeki hal ve hareketlerin dönüşmesi, entegre olması, komşuluk ilişkilerinin kaynaşması zaman alıyor. Bunlar da bence etken. Bir yerden sonra 'Çok geldiler' tarzında (söylemler çıkıyor). Arkasından da 'Brexit’ten sonra biz nereden işçi bulacağız?'... Restoran sahiplerinden, süpermarket sahiplerinden çok duyuyorum bu soruları."

"Daha yakın dönemde gelen Türkiyeli göçmen vatandaşlarımız farklı bakıyor. Onlara daha çoğulcu, daha çok kültürlü bir yapı içerisinde yaşadıkları için memnunlar. Dolayısıyla ister Avrupa Birliği’nden olsun, ister diğer ülkelerden olsun gelmiş olan göçmenlere birlikte çalışmak, birlikte kozmopolit, çok kültürlü bir ortam içerisinde çalışmak ve yaşamak onlar için ilginç, eğlenceli ve zenginlik olarak görünüyor. Eski ve yeni diye herkesi ikiye ayıramayız ama genel eğilimin böyle olduğunu gözlemledim. Daha yakın zamanda gelmiş olan göçmen arkadaşlarımız daha çok iş kurarak Ankara Anlaşması kapsamında geldiler, öyle oldukları için tabi olaya ticari ilişkiler boyutundan da bakıyorlar ve bakmalılar bence Brexit sürecine."

"Bu dönemde krizden girişim teşebbüs çıkarmak şeklinde bir bakış açısı çok yardımcı olacaktır. Çünkü dinamikler değişecek. Türkiye ile Britanya ilişkilerini takip etmek lazım, yeni fırsatlar çıkabilir. Gümrükle ilgili yeni anlaşmalar yapılabilir. İşler daha basit, daha az prosedürle dönecek olabilir. Bunları gözlemleyeceğiz. Bence bunların hepsine ekonomik anlamda iş alanında birer fırsat olarak bakmak lazım. Brexit’i neye çevirebilir, kendileri ve aileleri için finansal veriye çevirebilir, ona odaklanırlarsa güzel olacaktır."