Son haftalarda bizzat en yakın çevresinde yer almış kişiler tarafından hemen her gün basına sızdırtılan yeni haberlerle ciddi siyasi baskı altında kalan İngiltere Başbakanı Boris Johnson, bugün kabinesini toplantıya çağırdı.
Kabine toplantısı Başbakan Jonhson ve bakanlarına, başbakanın eski baş danışmanı Dominic Cummings tarafından geçen hafta ortaya atılan bir dizi ağır iddia ve suçlamanın egemen olduğu siyasi gündemin kontrolünü yeniden ele geçirme fırsatı sunacak.
Başbakanlık kabine toplantısında "aşılamalar ve istihdam" konularına odaklanılacağını söyledi.
'Cesetlerin yığıldığını görmeyi yeğlerim' dedi mi?
Başbakan, son olarak medyaya sızan haberlerde, geçen Sonbahar'da koronavirüs vakalarının sayısı yeniden yükselişe geçtiği sırada, tekrar kapanmaya gitme ihtimalinin hararetle tartışıldığı bir toplantıda "Üçüncü bir kapanma ilan edeceğime cesetlerin üst üste yığıldığını görmeyi yeğlerim" demekle suçlandı.
Daily Mail gazetesinde ilk kez yayınlanan iddia daha sonra BBC ve ITV medya kuruluşları tarafından ve ayrı kaynaklara dayanılarak doğrulandı.
O günlerde, Johnson'un yeni bir kapanmanın ekonomi ve Covid ile ilgisi olmayan sağlık sorunları üzerinde yapabileceği etkilerden derin kaygı duyduğu BBC siyasi muhabirleri tarafından bildirilmişti.
Johnson ve Başbakanlık, bu iddiaların "tümüyle çöp" olduğunu söyleyerek suçlamayı inkar etti.
Başbakan Pazartesi günü kendisine "Yeniden kapatma ilan etmektense cesetlerin yığıldığını görmeyi tercih ediyor musunuz?" diye soran bir gazeteciye "Hayır, ama bence önemli olan şu: İnsanlar hükümetten kapatmaların işe yaramasını sağlamasını bekliyor" diye yanıt verdi.
Muhalefet İşçi Partisi sözcülerinden Rachel Reeves Başbakan'ın sarfettiği söylenen sözlerin "mide bulandırıcı" olduğunu söyledi.
İngiltere salgın dolayısıyla geçen yılın ilkbaharında, sonbaharda ve bu yılın başlarında üç kez sıkı kapanma önlemleri ilan etmek zorunda kalmıştı.
Konutunun tadilatını kim ödedi?
Başbakan hakkındaki bir başka tartışma da Başbakanlık binasındaki özel dairesinin 200 bin sterline mal olduğu açıklanan tadilatının faturasını kimin ödediği.
Sorunun kaynağı, geçen yılın sonunda kabine içi çekişmelerin ardından görevden ayrılan ve Başbakan'a karşı savaş baltasını çıkarmış görünen eski danışmanı Dominic Cummings.
Cummings, geçen hafta blogunda, Johnson'un, bu masrafın Muhafazakar Parti kasasından, yani partiye yapılan bağışlardan ödenmesini düşündüğünü, kendisinin ise buna hem kurallara aykırı hem de etik olarak yanlış olduğunu söyleyerek sert şekilde karşı çıktığını yazdı.
Başbakanlık basın sözcülüğü, tadilat için Başbakan'ın Muhafazakar Parti'den bir borç ya da ödeme alıp almadığını açıklamayı reddetti ama alınan her türlü hediye ve maddi faydanın şeffaflık kayıtlarında beyan edilmiş olacağını kaydetti.
Muhalefet ise konunun peşini bırakacağa benzemiyor. İşçi partisi bu masrafla ilgili açık ve kapsamlı bir soruşturma talep etti.
İşçi Partisi'nin sözcülerinden Jonathan Ashworth BBC'ye, Johnson'un bu dekorasyonun faturasını kimin ödediğini açıklamadığını söyledi.
"Eğer bütün ülkeye bu konuda tamamen kurallara uygun hareket ettiğini ispatlamak istiyor olsaydı, bize samimi ve eksizsiz bir açıklama yapardı. Ama şu ana kadar bunu yapmayı reddetti" dedi.
Milyarder işadamına mesajla vergi indirimi sözü verdi mi?
Yolsuzluk ve iş çevreleriyle ilişkilerde sınırların aşılması konusundaki ilk ifşaatlar bir kaç hafta önce eski Muhafazakar Partili başbakanlardan David Cameron'un, batan finan şirketi Greensill adına hükümet nezdinde lobi faaliyeti yürüttüğü yolundaydı.
Üstelik eski başbakan bunu da resmi yollardan değil buluşmalar, whatsapp mesajları ve telefonlar üzerinden yani bakanlarla eski özel ilişkilerini kullanarak yürütmüştü.
Daha sonra üst düzey bürokratların da kamu görevini sürdürdükleri sırada şirketlerden /ve iddialara konu Greensill şirketinden- maaş aldıklarının ortaya çıkması üzerine muhalefetin önerdiği meclis soruşturmasını reddeden Başbakan Johnson, hükümete bağlı bir soruşturma başlatıldığını açıklamıştı.
Şimdi hükümetin üst düzey seçilmiş ve memur görevlilerinin iş dünyasıyla ilişkilerinin sınırları hem hükümetin başlattığı soruşturma hem de parlamentonun üç komisyonunun açtığı ayrı soruşturmalarla mercek altına alınıyor.
Ama iddialar eski politikacılarla sınırlı kalmadı ve Başbakan'ı içine alan bir ifşa yağmuruna dönüştü. Bu iddiadan önce de Başbakan Johnson, Dyson firmasının sahibi milyarder işadamı Sir James Dyson ile 2020 yılının Mart ayında yaptığı ortaya çıkan yazışmalardan dolayı sorgulanmıştı.
BBC'nin de gördüğü özel yazışmalarda, işadamı Dyson Başbakan'a, eğer solunum cihazı üretimi yapacaksa, ülkeye getireceği personelin vergi indirimlerinden yararlanmaya devam etmesi gerektiğini söylüyor, Başbakan da ona bu sorunu halledebileceği konusunda güvence veriyor.
Dyson şirketi küresel merkezini daha önce İngiltere'den Singapur'a taşımıştı.
Eski baş danışmanın intikamı
Suçlamaların bir kısmı Başbakan Johnson ile 2019 seçimlerindeki başarısının mimarı olarak görülen ama onunla anlaşmazlığa düşerek görevden ayrılan eski baş danışmanı Dominic Cummings'den geliyor.
Kendisini Başbakan'ın milyarder işadamı Dyson ile yazışmalarını sızdırmakla suçlayan haberlere geçen hafta blogunda bir yanıt yazan Cummings "Bu sızıntının kaynağı ben değilim" diyerek buna bazı kanıtlar da sunmuştu.
Cummings buna karşılık Başbakan'a başka suçlamalar yöneltti.
Bunlardan biri Başbakan'ın, konutunun dekorasyon masraflarını partisine gelen bağışlarla karşılamayı planladığı iddiasıydı.
Bir diğeri ise Başbakan'ın, haber sızdırmalarla ilgili soruşturmada, hayat arkadaşı Carrie Symonds'un bir dostunun adı öne çıktığında, soruşturmayı kapatmaya çalıştığı iddiasıydı.
Ayrıca hükümetin Covid'le mücadele icraatı hakkında acilen bir parlamento soruşturması açılmasından yana olduğunu söyleyen Cummings'in gelecek ay bu konuda yapılacak bir komisyon toplantısında tanıklık yapması bekleniyor.
Eski Muhafazakar Partili başbakanlardan William Hague bugün Times gazetesindeki makalesinde son yolsuzluk iddialarını hafife almanın hükümet açısından hata olacağını yazdı.