BBC Türkçe'nin haberine göre gazete, insan hakları örgütleri ve Türk sürgünlerin İngiltere'ye gazetecilerin, muhalif siyasetçilerin ve siyasi eylemcilerin tutuklanmasını kınama çağrısı yaptıklarını söylerken, İngiltere'nin NATO ortağı Türkiye'ye Brexit'ten sonra yakın bir müttefik olacağını göstermeye niyetli olduğunu ve 15 Temmuz darbe girişiminde Erdoğan'ın devrilmeyeceği yönünde stratejik bir bahis oynadığını söylüyor. Gazete, İngiltere'nin Ankara'da unutulmayan darbe girişiminden sonra Erdoğan'la dayanışma için ilk bakan yollayan ülke olduğunu da vurguluyor.
'Seçim kampanyasında kullanılma riski'
Guardian, Erdoğan'ın ziyaretinde May ile bir ortak basın toplantısı düzenlenmesi, prestijli düşünce kuruluşu Chatham House'da bir konuşma yapması ve Buckhingam Sarayı'nda Kraliçe'yle görüşmesinin de planlandığını hatırlatıyor.
Gazete şöyle devam ediyor;
Ziyaret, Erdoğan'ın seçimleri 24 Haziran'a çekmesinden önce ayarlanmıştı ve ziyaretin seçim kampanyasında kullanılması riski bulunuyor. Bunun tersine, çok sayıda Türk siyasetçinin Türk nüfusun yaşadığı Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde kampanya yapması yasaklandı. Erdoğan geçen yıl, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişin bir parçası olarak, seçilecek bir sonraki cumhurbaşkanına görülmemiş yetkiler veren bir referandumu kazanmıştı."
'Baskı ve şiddetten sorumlu olan bir ismin önüne kırmızı halı seriliyor'
Guardian, Liberal Demokrat Parti lideri Vince Cable'ın da Erdoğan'ın ziyaretini kınadığını yazıyor ve Cable'in "İngiltere'nin demokrasi ve insan hakları alanında güçlü ve gururlu bir tarihi var, ama dünya sahnesindeki şöhretimiz bu muhafazakâr hükümetin Erdoğan ve Trump gibi dünya liderlerini çekme arzusu nedeniyle erozyona uğruyor. Bir devlet ziyaretine ve Kraliçe'yle görüşmeye izin veren May ve Boris Johnson, insan haklarını hiçe sayan ve alarm verdirecek düzeyde baskı ve şiddetten sorumlu olan bir ismin önüne kırmızı halı seriyor" şeklindeki sözlerine de yer veriyor.
Times'taki Erdoğan'ın ziyaretiyle ilgili haberde ise "Erdoğan'ın medyayı susturduğu on binlerce muhalifini hapse attığı" belirtilirken, "özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kötüleşen Türkiye'nin insan hakları sicilinin bazı Avrupa ülkelerinden sert eleştiriler aldığı" vurgulanıyor.
'Ticaret odaklı ziyaret'
Üç günlük ziyaretin özellikle ticarete odaklanacağını söyleyen Times, Erdoğan'ın Kraliçe'yle de görüşeceğini ve Erdoğan karşıtlarının bunu imajını düzeltmek ve ülkesindeki meşruiyetini artırmak için kullanacağından korktuğunu belirtiyor.
Erdoğan'ın, Türkiye'ye yatırımı teşvik etmek için iş dünyasından liderlerle de buluşacağını söyleyen Times, Erdoğan'ın otoriterliğiyle ilgili kaygılar ve enflasyonla başa çıkmak için Merkez Bankası'nın faiz artırma girişimlerini birçok kez engellemesinin dış yatırımları azalttığını vurguluyor.
Gazete, Erdoğan'ın "faiz tüm kötülüklerinin anasıdır" demesinin de sonra bu yıl dolar karşısında yüzde 6 değer kaybeden Türk Lirası'nda düşüşe yol açtığını belirtiyor.
Haberde görüşlerine yer verilen Türkiye'nin Eski ABD Büyükelçisi Faruk Loğoğlu da, "Kraliçe'yle görüşme, hükümet kontrolündeki medyaya yanlı haber fırsatı verecektir ama bunun etkisi en iyi ihtimalle kısa süreli olacaktır. Aynı zamanda muhalefetin elinde, ziyareti bir seçim hilesi olarak göstermeleri için yeterli malzeme var. Genellikle bakanlık düzeyinde katılım gösterilen bu organizasyona cumhurbaşkanının katılmasını meşru göstermek zor. Ziyaret AB'nin dışında kalmışların yakınlaşması olarak görülebilir. Ama sonuçta bu ziyaretten kazançlı çıkan kârlı anlaşmalar yapacak Brexit sonrası AB olur" diyor.