İngiliz Independent gazetesinde, 'Türkiye yeni liderini seçerken, sonuç ne olursa olsun aşırı sağ kazanıyor' başlıklı bir yazı yayımlandı.
Borzou Daragahi imzalı yazıda Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, birinci tur sonuçlarının ardından milliyetçi söylemlere döndüğüne işaret edilerek, göçmenlere ilişkin yaptığı açıklamalar eleştirildi.
Yazıda, "Türkiye'deki enflasyon krizine, gıda ve konuttaki fiyat artışlarına ve Türk Lirasındaki değer kaybına Beşar Esad diktatörlüğünden kaçan Suriyeliler sebep olmadı. Türkiye'deki otoriterleşme eğiliminden, basına dönük baskıdan, kurumların içinin boşaltılmasından Taliban'dan kaçan Afganlar sorumlu değil. Ülkede 6 Şubat'ta meydana gelen deprem felaketinde yıkılan kalitesiz apartmanları, Avrupa'ya geçme umuduyla gece saatlerinde lastik botlarla Ege Denizi'ni aşmak isteyen Malililer, Eritreliler, Sudanlılar inşa etmedi. Arama kurtarma çalışmalarını beceremeyenler de mülteciler değildi" ifadeleri kullanıldı.
28 Mayıs'ta yapılacak ikinci tur seçimleri öncesi iki adayın da tek gündeminin Suriyeli mülteciler ve ülkedeki yabancılar haline geldiği vurgulanılan yazıda, ilk turda beklenenden daha az oy alan Kılıçdaroğlu'nun söylemlerinde '180 derece' dönüş yaparak yabancı düşmanı çıkışlar yaptığı kaydedildi.
Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın göçmenlere dönül söylemlerinde "daha ılımlı" olduğu belirtilen yazıda, kendisinin bu ılımlılığa karşın Ata İttifakı'nın milliyetçi adayı Sinan Oğan'la görüştüğüne dikkat çekildi. Diğer yandan, Kılıçdaroğlu'nun da ittifaktaki diğer milliyetçi isim olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'la görüştüğü anımsatıldı.
Yazıda, şu ifadeler yer aldı:
"Kılıçdaroğlu ve CHP, yıllardır ülkedeki mültecilere ilişkin daha sıkı bir tavır alınacağını söylüyordu. Ancak kendisi, seçimin ilk tur sonuçlarının ardından söylemlerini çok daha sert hale getirdi. Sonuçların ardından şok olan muhalefet, Erdoğan'a karşı tutarlı bir B planı edinemedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı ekonomi, yolsuzluk ve yetersizlik üzerinden vurmak yerine ülkedeki en hassas ve sesi çıkmayan topluluğuna odaklandı."
"Bunun en kötü tarafı, bu retoriği sahiplenmenin Kılıçdaroğlu ve partisinin imajına yarardan çok zarar getirebilecek olması" denilen yazıda şöyle devam edildi:
"Türk seçmenler aptal değil. Bir politikacı oy kazanmak için bir siyasi hamle yaptığında, bunu anlıyorlar. Kılıçdaroğlu'nun baharın gelişini taahhütten pogrom vaadine geçiş yapması hem çirkin hem de alaycı. Bütünlükten ve prenspten yoksunluğu gösteriyor."
Yazıda, ayrıca "Türkiye'deki toksik siyasetin ve sorumsuz politikacıların varlığının" milliyetçi aday Sinan Oğan'ı seçimlerde belirleyici konuma ittiği" ifade edildi.
