İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, BBC’nin 1997 yılından beri yayınlanan "Hardtalk" isimli programa katıldı. 

Zeinab Badawi’nin sorularını yanıtlayan İmamoğlu gündemi değerlendirdi. Göreve geldiğine şaşkın olmadığını ‘çok hazırlıklı’ olduğunu söyleyen İmamoğlu, 31 Mart’ta da 23 Haziran’da da çok tedbir aldıklarını, seçimlerde hile olmadığını ancak aradaki fark üzerinden tartışma yaratılmaya çalışıldığını belirtti.

Badawi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "topal ördek" tabirini hatırlatması üzerine İmamoğlu, “Demokrasiye inanıyorsanız, sonuçlar ne olursa olsun, kazanan insana benzetme yapılmaz. ‘Topal ördek’ kötü bir tarif. Biz dimdik ayaktayız’ dedi. İmamoğlu, Badawi’nin siyasi tecrübesinin yıllardır iktidarda olan AKP ve bugüne kadar oturttuğu bazı sistemleri değiştirmek için yeterli olup olmadığı sorusuna ise ‘Devrim yapacağız’ diye cevap verdi. 

İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben siyasi manipülasyonlar uğraşmayı tercih etmiyorum. İşime bakacağım. Yanlış şeyleri, rakamları düzelteceğim ve insanlara göstereceğim.”

İmamoğlu, tutuklu gazeteciler ve Canan Kaftancıoğlu’nun yargılanmasıyla ilgili, “Hissettim her konuyu konuşmakta cesur davranırım. İstanbullular mutlu olacaksa en çok ihtiyacım olan şey adalet. Elbette fikirlerinden dolayı tutuklu gazetecileri ben de istemiyorum. Canan hanımın yargılanmasını ben de istemiyorum. Konuşan bir başkan olacağım” dedi.

Badawi’nin, röportajın 12'nci dakikasında İmamoğlu’na atfederek kullandığı “Bir mülteci gerekiyorsa kampta tutulmalı ya da eğitilmeli.” alıntısına yönelik olarak, “Türkiye mülteci konusunu yönetemedi. Bir anda İstanbul’a 1 milyon Suriyeli mülteci gönderiyorsunuz. Ülke olarak bu sistem yönetilemedi. Türkiye’de öyle kentler var ki, mülteci nüfusu orada yaşayanlardan daha fazla. Dünyanın hiçbir ülkesi bunu kabul edemez. Bu süreç sonrasında insanlar mutsuz oldu. Sokaklarda çatışmalar başladı. Kayıt altına alınan mültecilerin sosyal haklarını korumalıyız ama geleceğe dair de projeksiyonumuz olmalı.” ifadelerini kullandı. 

Arapça tabelaların değiştirilmesiyle ilgili sözlerinin "dışlayıcı" olarak yorumlandığını söyleyen Badawi’ye  “Tümüyle bir sokağın tümüyle başka bir dile dönüşmesi her ülkeyi rahatsız eder. Sorun Arapça olması değil, hepsi İngilizce de olsa rahatsız eder. Ama belli bir oranda olabilir.” dedi.

İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin olarak ise “Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağıma toplum ve partimiz karar verir.” dedi. 

İmamoğlu, “Siyasette ben hiçbir zaman bir sonraki makamı bugünden tarifleyeme gibi bir huyum yok. Şuanda benim görevim İBB Başkanlığı ve başarılı olmak istiyorum. Bunun sonrasındaki adımlara toplum karar verir, partimiz karar verir. Sonuç olarak, her zaman söyledim, sizin programda da söyleyeyim,  ‘God knows’ diye bitirmek istiyorum.” ifadesini kullandı.