14 ve 28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın parlamentoda tahmin edilenden fazla sandalye edinmesi ve ayrıca cumhurbaşkanlığını da yeniden kazanmasının ardından gerek Altılı Masa üyelerinde gerekse CHP içinde seçimler öncesinde başta aday belirlenme süreci olmak üzere seçim stratejisindeki hatalara yönelik tartışmalar başlamıştı.
Son dönemde partisinin üst düzey kurmaylarının da eleştiri oklarına hedef olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Salı günkü grup toplantısında "görevi bırakmayacağı" mesajını vererek, değişimi yapacak liderin de kendisi olduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, "Değişen şeyler yüzde 20'lerden yüzde 48'e uzanan kitlelerdir. Başörtülüsü, başı açığı, seküleri, milliyetçisi, Atatürkçüsü 25 milyon kişi bir araya gelebildiysek büyük bir değişimi zaten başlatmışız demektir. 25 milyona ulaşan bu değişim yeterli değilse, başarısızlık benimdir. Bu sayıyı artıracak yeni değişimleri üretme görevi de benimdir" diye konuştu.
Değişim isteğini seçimin ertesi günü açıklayan ve o günden bu yana Kılıçdaroğlu ile ortak bir noktada buluşmaya çalışan İmamoğlu'ndan grup toplantısının hemen ardından yeni bir hamle geldi. "İktidar için değişim" adlı bir internet sitesi kuran ve uygulamaya sokan İmamoğlu, değişimin nasıl olması gerektiğine dair görüş toplamaya başladı.
Sitede şu ana kadar toplam kaç kişinin görüş bildirdiği ve bu görüşlerin içeriğinin ne olduğuna dair net bir bilgi bulunmuyor. DW Türkçe'nin soruları üzerine İBB yetkilileri siteyle ilgili açıklamaların gerek görülürse bizzat İmamoğlu tarafından yapılacağını belirtiyor.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise bugünkü MYK'nın ardından düzenlediği basın toplantısında, sorular üzerine bu sitenin toplantıda gündeme gelmediğini belirtti. İmamoğlu'nun manifestosunu değerlendirmesi talep edilen Öztrak, "MYK sözcüsü olarak açıklama yapıyorum, gündeme gelmedi" diye konuştu.
Bu arada seçimlerin ardından değişim çağrılarının sürdüğü CHP'de, kongre takvimi de resmi olarak açıklandı. Buna göre ilçe kongreleri 5 Ağustos'ta, il kongreleri ise 16 Eylül'de başlayacak.
"İktidar için değişim" sitesi neden açıldı?
İmamoğlu'nun açtığı sitenin altyapısı ve gelecekteki durumu da bugünlerde çokça tartışılan konular arasında.
DW Türkçe'nin edindiği bilgilere göre İmamoğlu, sözünü ettiği değişimin "kişisel bir mesele" olarak algılanmasına engel olmak istediği için bu siteyi kurma kararı alırken, değişimin nasıl olması gerektiğine ilişkin tüm fikirleri ve ilkeleri tartışmaya açıyor.
İmamoğlu ve ekibi bu tartışmayı internet sitesi üzerinden yaparak değişim talebini "çok sesli" kılmayı amaçlarken, aynı zamanda parti yönetiminin fikirlerine önem vermediğini düşünen insanların gönlünü kazanmayı hedefliyor ve ayrıca değişim tartışmasının tabanda canlı kalmasını sağlamaya da çalışıyor.
Edinilen bilgiye göre talepler şimdilik düşük tonda ve daha dolaylı olarak gündeme getirilse de sonraki süreçte daha net bir içerik kazanması bekleniyor.
DW Türkçe'nin konuştuğu kaynaklar kapalı kapılar arkasında değişim isteyen isimlerin açık bir şekilde bunu dile getirmediğini ve iki tarafla ilişkiyi beraberinde götürmeye çalıştığını belirterek, site vasıtasıyla "kartların daha açık oynanmasının" sağlanmaya çalışıldığını da söylüyor.
Bu arada şu anda dışarıya kapalı olan sitenin önümüzdeki süreçte herkese açılmasının söz konusu olabileceği de gelen bilgiler arasında.
İmamoğlu süreci nasıl götürmek istiyor?
Peki gelinen aşamada İmamoğlu değişim sürecini nasıl sürdürmeyi planlıyor?
İBB Başkanı'na yakın kurmaylar bu konuda bu aşamada çok net bir bilgi vermiyor, ancak seçimin ertesi günü başlayan ve CHP'yi üst düzeyinden seçmenine kadar etkileyen bu çalkantılı sürecin çok fazla uzamaması gerektiği ortak görüş.
Siyaset bilimcilere göre İmamoğlu'nun etrafı bir taraftan hakkındaki yargı süreci, diğer taraftan İBB Başkanlığı gibi önemli bir görevi sürdürmek ve İstanbul'u kaybetmemek gibi farklı etmenlerle çevrelenmiş durumda.
Sabancı Üniversitesi'nden siyaset bilimi uzmanı Berk Esen, İmamoğlu'nun durumu için, "Bir taraftan otoriter rejim yargıyı kullanarak onu saf dışı bırakmaya, diğer taraftan da CHP Genel Merkezi parti içinde onun yanına gelebilecek insanları korkutarak yalnızlaştırmaya çalışıyor" yorumunda bulunuyor. .
Esen'in izlenimlerine göre İmamoğlu iki aşamalı bir strateji yürütüyor. "Bir taraftan kamuoyu desteği olmadan bir şey değiştirmenin zor olduğunu görüp ve en güçlü silahının da bu olduğunu düşünüp mümkün olduğunca oradan yürümeye çalışıyor. Yani değişim çağrısını güçlü bir şekilde vurgulayarak ve sürekli basına demeç vererek eleştiri oklarını Kılıçdaroğlu'na yöneltiyor" diyen Esen, Ekrem İmamoğlu'nun böylelikle seçim sonrası yaşanan moral bozukluğu ve muhalif seçmenin kendi dünyasına çekilmesinin de önüne biraz set çekmeye çalıştığını belirtiyor.
İkinci aşamada ise asıl mücadelenin perde arkasında yani kapalı kapılar ardında yaşandığını söyleyen Esen, İmamoğlu'nun Kılıçdaroğlu'na bir dönem destek vermiş ve en azından bir grup delege üstünde ağırlığı olan partilileri mümkün olduğunca yanına çekmeye çalıştığını kaydediyor.
Seçimden sonraki süreçte CHP'de etkili görevlerdeki pek çok yetkili partide değişimden yana tavır sergileyerek gerek sosyal medya hesaplarından gerekse basın yoluyla çeşitli açıklamalar yapmıştı. Ancak bu isimlerin değişim talepleri ile İmamoğlu'nun başlatmak istediği sürecin bu aşamada tam olarak örtüştüğünü söylemek zor.
Bu arada İmamoğlu değişim istediğini söylemesine rağmen CHP Genel Başkanlığı'na aday olduğunu net bir şekilde dile getirmiş değil.
Esen son durumu şöyle yorumluyor:
"Benim gözlemlediğim; süreç sonunda Kılıçdaroğlu'nu genel başkanlığı bırakmaya ikna edebilirse onun için ideal olacak. Zaten kendisi de İBB'yi Mart ayına kadar bırakmak istemediği için belki bir uzlaşma adayının etrafında toplanıp seçimlerde partinin yüzü olup, ondan sonra belki genel başkanlığa ya da cumhurbaşkanlığı adaylığına yürümek istiyor."
Ancak Ankara kulislerinde Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı bırakacağını düşünen herhangi bir kimse bulunmuyor. Peki bu durumda İmamoğlu ne yapacak?
Esen, "Kılıçdaroğlu bırakmazsa ve parti içinde sertleşirse İmamoğlu ne kadar sertleşecek ve ne kadar harekete geçecek? O bence belirsiz" diyor. Kılıçdaroğlu"na yöneltilen eleştirilerin yanı sıra İmamoğlu'nu da daha net ve cesur olmamakla eleştiren kesimler de var.