AKP “Erken seçim yok” derken bir yandan da seçim kanunu ve siyasi partilerde değişiklik yasalarını değiştirmeyi ve daraltılmış bölge sistemini konuşuyor.
Gazete Diken'den Minez Bayülgen, 9-12 Haziran tarihleri arasında 12 ilde 1410 kişiyle yüz yüze görüşerek bir anket hazırlayan Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi Başkanı Kemal Özkiraz ile röportaj gerçekleştirdi.
Kemal Özkiraz'ın açıklamaları şöyle oldu:
PARTİ OY ORANLARI
AKP yüzde 35 seviyelerinde. CHP yüzde 28 civarında. İYİ Parti ilk kez 12’nin üstüne çıktı. HDP ise yüzde 12. MHP yüzde 7.5’in da altına inerek, yüzde 7 seviyelerine geriledi. DEVA Partisi yüzde 3, Gelecek Partisi de yüzde 2.5 düzeyinde. Saadet Partisi de yüzde 0.2 seviyesinde.
İMAMOĞLU MU, ERDOĞAN MI?
Katılımcılara 'Çatı adayı olarak Ekrem İmamoğlu ve Tayyip Erdoğan yarışsa, kime oy verirsiniz' şeklinde soru yönelttik. İmamoğlu, Erdoğan’a 6.5 puan kadar fark attı. Bir de “Her parti kendi cumhurbaşkanı adayını çıkarsa ve ikinci tura kalsa” diye sordum. Bu kez de İmamoğlu ve Erdoğan arasındaki fark 5.5 puan çıktı. Yani İmamoğlu, Erdoğan’ın 5.5 puan önünde.
Mansur Yavaş, Erdoğan ile başa baş gidiyor. Erdoğan yalnızca 0.2 önde. “İmamoğlu mu, Erdoğan mı” sorusunda kararsızlar yüzde 14 iken, “Yavaş mı, Erdoğan mı” sorusunda kararsızlar bu kez yüzde 21’e çıkıyor.
KARARSIZLAR HDP'Lİ, DEMİRTAŞ ETKİLİ
Kararsızların çok büyük kısmı HDP’lilerdi. Ölçmek için HDP’lilere ve İYİ Partililere, “Partiniz, CHP’nin adayını desteklerse siz ne yaparsınız” diye sorduk. İYİ Partililerin yüzde 85’i, “O zaman CHP’nin adayına oy veririm” dedi. Sadece yüzde 2.3 kadarı “CHP’nin adayına oy vermem” dedi.
HDP'lilerin kararsızların da yüzde 90’ın üzerinde “CHP’nin adayına oy veririm” sonucu çıktı. Yüzde 2 kadar “Vermem” dedi. Yani çatı aday olursa fire verilmiyor. Diyelim çatı aday Yavaş belirlendi. O zaman HDP, daha doğrusu Selahattin Demirtaş, Yavaş’ı işaret ederse HDP’liler oy verir.
HDP’nin seçmeni Demirtaş dışındaki herkesi adeta parti bürokratları olarak görüyor. Lider Demirtaş. Bu çok net. Bakın, biz açık uçlu sormadığımız halde HDP’lilerin birçoğu anketöre Demirtaş için şık yazdırıyor.
“Demirtaş ne derse ben ona oy veririm” yazdırıyorlar. Böyle bir şıkkımız olmadığı halde anketörleri “Bunu yaz” diye zorluyorlar. Şu çok net ki, HDP’lilikle, Demirtaş seçmenliği ayrışmış durumda. O yüzden HDP değil, Demirtaş kimi işaret ederse HDP seçmeni o kişiye oy verir. Durum bu.
YENİ PARTİLERİN DURUMU
Saadet, DEVA ve Gelecek partilerinin toplamı yüzde 5-5.5’e tekabül ediyor. Bu toplamın yüzde 56’sı da doğrudan CHP adayına oy vereceğini söylüyor. Yüzde 20 kadarı yani 1 puan kadarı vermiyor.
Bu ay cumhurbaşkanlığı ile ilgili şöyle bir soru sorduk: “Seçim tek tur yapılır ve çatı aday olursa, aday ismi söylemeden Erdoğan’a mı yoksa muhalefetin ortak adayına mı oy verirsiniz?” “Kesinlikle Erdoğan’a veririm” diyen yüzde 38.
“Kesinlikle muhalefetin adayına oy veririm” diyenler ise yüzde 43’ü geçti. Yüzde 15’e yakın, “Emin değilim, muhalefetin adayının kim olduğuna göre değişir” cevabını verdi. Yüzde üç civarında da “Oy kullanmam” dedi.
Muhtemelen AKP’den memnun olmayan, muhalefet deyince de tamamen solu anlayan yüzde 3’lük bir sağ kitle bu. Ancak günün sonunda bu nötr dağılır. Bir buçuk bir tarafa bir buçuk diğer tarafa gider.
'EKONOMİK DURUMDAN ERDOĞAN SORUMLU'
Vatandaş ekonomik istikrarsızlıktan Erdoğan'ı sorumlu tutuyor. Bakın, parlamenter sistem varken, seçmen gözünde Erdoğan ile AKP arasında bir ayrışma vardı. Ancak şimdi tek başına yönetiği için artık ayrışma yok. Dolayısıyla AKP de yok. Seçmenin gözünde bir tek Erdoğan var ve iyi yapılan şey de kötü yapılan şey de Erdoğan’a yazılıyor.
İYİ Parti seçmenine iktidar vaat edildi. Partileri iktidara ortak oldukları halde iktidarı terk edip gelmiş milliyetçi seçmen var yarıya yakını. Yani eski MHP seçmeni. Bir de tabii İYİ Parti’nin içinde CHP’yi muhalefette yetersiz bulup İYİ Parti’ye gitmiş bir seçmen grubu var. İmamoğlu iki kez iktidarı yenmiş biri ve ona çok büyük hayranlık duyuyorlar. Zaten İmamoğlu öyle bir figür ki seçmenler için… Hem CHP’li hem, HDP’li hem, İYİ Partili…
Cumhurbaşkanlığı ikinci tura kalırsa “Kesin kaybedilir” diyemem ama YSK’nın 23 Haziran kararını bile bile seçimi ikinci tura taşıyacak bir hamle büyük bir macera olur. Bu yüzden en ideali muhalefetin çatı aday çıkarması.
MHP VE EYT'LİLER
24 Haziran’dan önce yaptığımız söyleşide “MHP sürpriz yapacak, AKP’den epey oy alacak” demiştim. Peki niye bu oyu alıyordu?MHP kendisini tam iktidar gibi konumlandırmamıştı. MHP’nin kendi teşkilatlarına da anlattığı şuydu: “Ben bir tane bile bakanlık, genel müdürlük, kadro istemedim. Aslında iktidarın içinde yokum. Ancak dış güçler, terör örgütleri var. Bunlar, iktidarı devirmek istiyor. Bu iktidar devrildiğinde yerine geçmek istiyorlar. Ben de buna izin vermiyorum ve hiçbir beklentim olmadığı halde devleti ayakta tutmak için rakibime destek oluyorum.” AKP’nin özellikle kırsal seçmeni de buna teşekkür ediyordu.
MHP’nin düşüşü özellikle EYT tartışmasından sonra başladı. Af yasası, AKP’den önce önergeleri reddediyor oluşu, MHP’yi iktidar partisi konumuna getirdi. Şu anda seçmen nezdinde Devlet Bahçeli, Erdoğan’dan daha muktedir gözüküyor. MHP’nin, hükümet iyi bir şey yapsa bile, ona da müsaade etmeyecek gibi bir imaj oluştu. MHP aşırı nobran, Bahçeli’nin tweet’leri çok aşağılayıcı ve kırıcı bulunuyor.
AKP'den kopup MHP'ye gidenlerin bir kısmı İYİ Parti’ye gidiyor. İYİ Parti’nin ocak ayından beri 4-4.5 puan kadar çok ciddi yükselişi var. İYİ Parti özellikle güçlendirilmiş parlamenter sistem söyleminden sonra hem AKP, hem de MHP seçmeninden oy almış. CHP’ye de kaybettiği seçmenin bir kısmını da 24 Haziran’da geri aldı.
DEVA Partisi'nin oyu yüzde 3 civarında. Burada ilginç olan, DEVA da Gelecek Partisi kadar AKP’den oy koparıyor. Yani bir buçuk puan. Ancak DEVA’nın bilinirliği geçen ay yüzde 24’lerdeyken, bu ay yüzde 46’lara çıktı. Ekonomi konuşulmaya başladığı zaman ise DEVA’nın AKP’den alacağı oyu tahmin bile edemiyorum. Çok çok yüksek bir oy alacak.