Türkiye'de fakirlik ve işsizlik bir araya geldiğinde sosyal patlamaya hazır bir iklim olduğunu belirten İstanbul Milletvekili Adayı İlhan Kesici, vatandaşın kurdaki artışın acısını seçimden sonra göreceğini söyledi.
Türkiye'nin ekonomik durumunu Bugün'e değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Adayı İlhan Kesici, "Dolar bu senenin başında 2 lira idi, 2,73 lira oldu. Üç ayda yüzde 35’lik bir devalüasyon olmuş. Bunun etkisini vatandaş henüz görmedi. Bu dolarla ara malları ithalatı yapacağız, bu ara mallarını üretime sokacağız, üretimden sonra raflara düşecek. Ortalama vadesi 6 ile 8 aydır. Vatandaş, kurdaki artışın acısını seçimden sonra görecek." dedi.
İşte Bugün Gazetesi'nden Seda Şimşek'in röportajının ilgili bölümleri:
HANE HALKININ BORCU 12 YILDA 39 KAT ARTTI
Eskiden “suskunluk sarmalı”ndan yakınılırdı, şimdilerde sanki borç sarmalı var.
12 yılda dış ticaret açığı 656 milyar dolar. Yani, biz 12 yılda kazanmadığımız 656 milyar doları harcamışız. Yani borçlanmışız. Bu para kimden çıkacak? Bizden sonra gelen nesillerden çıkacak. Bunu neyle karşılayacağız? Borçla. Kamunun dış borcu, 2003'ün başında 107 milyar dolarmış, şimdi ulaştığı nokta 398 milyar dolar, 3,7 kat artmış.
Özel sektörün borcu, bunlar iktidara geldiğinde 43 milyar dolarmış, şimdi 278 milyar dolar. Tam 6,5 kat artmış ama özel sektörün yarattığı kapasite 6,5 kat artmadı. Hane halkının toplam borcu 2002'nin sonunda 4 milyar dolarmış, şimdi ulaştığı rakam 155 milyar dolar. Tam 39 kat artmış. Böyle olunca da insanlar ödeyemiyorlar. 400 bin kişinin üzerinde kredi kartları münasebetiyle kesinleşmiş hapis cezası var. CHP seçim bildirgesinde, kredi kartı borçlarının faizlerinin yüzde 80’ini ödemeyi bu sebeple taahhüt etti.
BUNLARIN PİLLERİ BİTTİ
Bugün Türk ekonomisinin içinde bulunduğu durumu nasıl tanımlıyorsunuz?
Dünyadaki sermayeler ABD’ye doğru toplanıyor, ekonomi sıkışmaya başladı, doların artışı da buna bağlanıyor ya, işte tam da böyle bir durumda, bundan en çok etkilenecek ülke Türkiye. Endekste Türkiye açık ara birinci. Yani dünyada kırılganlığı en yüksek ekonomi, hani dünyada 17. büyük ekonomiydik, en babayiğit ekonomiydik,
IMF’ye borç veriyorduk? 2 Mart 2015’te, “dünyanın en sefil 15 ekonomisi” diye bir endeks açıklandı. Bırak en parlak ekonomiyi, dünyanın en sefil, berbat 7. ekonomisi Türkiye. Artık bu arkadaşlar Türkiye’yi yönetemezler, yönetmemeliler. Pilleri bitti, kadroları yetersiz oldu. Şarjları kalmadı. O yüzden Türkiye’nin yeni bir soluklanmaya ihtiyacı var.
GEÇMİŞ RAKAMLAR AKP'DEN YÜKSEK
Büyüme rakamlarını önceki tek başına iktidar dönemleriyle kıyasladığınızda durum nasıl?
AKP dönemine benzeyen tek parti dönemlerinde, mesela 10 yıllık DP döneminde yıllık ortalama büyüme yüzde 6.3, Adalet Partisi’nin 1965-71 dönemi yüzde 5.9 yıllık ortalama büyüme rakamı. Turgut Bey’in dönemi yüzde 4,9. Hepsinin büyüme rakamları, AK Parti’nin büyüme rakamlarından yüksek.
AKP KENDİSİNDEN ÖNCEKİ 57 YILIN BÜYÜME HIZINI YAKALAYAMADI
AKP iktidarlarının “ekonomi” büyüsü bozuluyor mu?
Lafla peynir gemisi yürümez. AKP 2002'nin sonunda, 2003’ün başında iktidara geldi. Dünya, 2000’den itibaren Hz. Adem’den bu yana bütün dünya tarihinin gördüğü en parlak ekonomik iklime girdi. Dünyanın ticaret potansiyeli ikiye katlandı, arttı. Petrol fiyatlarındaki olağanüstü artışlarla, adına petrodolar denilen dehşetengiz bir kaynak çıktı. Ülkeden ülkeye, şirketten şirkete gitmek, yatırım olmak isteyen bir para. Bir de dünya ticaretinin önündeki engeller kaldırıldı. Bütün dünyada, her ülkede bunun neticesinde büyük yıllık ortalama büyüme hızları elde edildi.
İKİ DÖNEMİ KIYASLARSAK
Türkiye bu büyümeden mi payını aldı?
AKP’nin 12 yılın ortalama büyüme hızı 4,7. Bu çok mu iyi, az mı iyi, onu nereden bileceğiz? AKP’nin “kötü” dediği kendinden önceki dönemlerle kıyas yapalım. Ölçü olarak 1946’da çok partili rejime geçtiğimiz dönemi alıyorum. 2. Dünya Savaşı’nın artçı etkileri, İsmet Paşa’nın 4 yıllık başbakanlığı, DP dönemi, 1960 ihtilali, Süleyman Demirel dönemi, 1971 muhtırası, CHP-MSP koalisyonu, 1980 ihtilali münasebetiyle dünya organizasyonlarından atılmamız, 1994 ekonomik krizi, 1999 depremi, 2001 ekonomik krizi hepsi var. Bütün bu 57 yılın yılık ortalama büyüme hızı yüzde 5,1. İnanılır gibi değil; değil mi? En kötü dönemlerle birlikte Türkiye’nin elde ettiği büyüme, AKP’nin elde ettiği ortalama büyümeden daha büyük.
VAHİM BİR DURUM
Sanal bir büyüme mi hissediyor ülke?
AKP’yi ilk 4 yıl ve ikinci 8 yıl diye bölelim. İlk 4 yıl acemiydiler, devleti daha az tanı-yorlardı. Devleti daha çok tanıdıkları dönemde, 2007’den 2014’e kadar ortalama büyüme hızı yüzde 3,3. Medya sabahtan akşama kadar “uçuyoruz” diye bas bas bağırmasa, bunlar şimdiye kadar çoktan düşmüş olurdu. Bu büyümenin yüzde 1,5’i de nüfus artış hızına konulursa, demek ki insanların günlük hayatındaki ortalama büyümeleri yüzde 1-1,5 civarında. Bu çok düşük bir rakam. Yüzde 1,5’lik büyüme vahim bir durum.
KURDAKİ ARTIŞIN ACISI SEÇİM SONRASI GÖRÜLECEK
Türkiye bu kadar düşük büyüme hızıyla mı dünyanın 17. büyük ekonomisi oldu, IMF’ye borçlarını ödedi?
CHP bir seçim bildirgesi açıkladı, haliyle bazı ekonomik vaatlerde bulundu, bunlardan biri de, emeklilere 2 bayram ikramiyesi verilmesi. Şimdi, hepsi feryat figan koparıyorlar, “Bunlar bu ikramiyeyi veremezler, devlette böyle bir para yok” diye. Hani ya biz dünyanın 17. en büyük ekonomisiydik? Hani IMF’ye 5 milyar dolar borç veriyorduk?
IMF’ye borç veriyorsun da 2 gariban emekli ikramiyesi mi bozacak ekonomiyi? Bunların “ekonomik mucize” dedikleri efsaneler çöktü. Aslan, dev dedikleri ekonomi, 2 emekli ikramiyesine dayanamıyor.
'VATANDAŞA SEÇİMLERDEN SONRA YANSIR'
Dolardaki yükselişin etkisi sokağa yansıdı mı?
Dolar bu senenin başında 2 lira idi, 2,73 lira oldu. Üç ayda yüzde 35’lik bir devalüasyon olmuş. Bunun etkisini vatandaş henüz görmedi. Bu dolarla ara malları ithalatı yapacağız, bu ara mallarını üretime sokacağız, üretimden sonra raflara düşecek. Ortalama vadesi 6 ile 8 aydır. Vatandaş, kurdaki artışın acısını seçimden sonra görecek.