CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, yargısız infazların bittiğini, onun yerini yargılı infazların aldığını söyledi. İki gün önce Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün bütün basın camiasına uygulanagelmekte olan bir sıkıntı ile karşı karşıya kaldığını belirten Kesici, "Digitürk'e bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olan 6-7 televizyon kanalı önce Digitürk'ten ardından uydu kanallarından atıldı. İyi değildir. Gazetelere kayyumlar atanmıştır. Bunun sonu da iyi değildir. Devamı da iyi değildir. Buradan biraz sert olabilir ama şöyle bir ifadede bulunmak istiyorum: Biz uzun yıllar yargısız infaz diye tabir ettiğimiz bir sıkıntı ile karşı karşıyaydık. Yargısız infaz. Ama şimdi bana öyle geliyor ki, artık bu yargısız infazlar bitti, onun yerini yargılı infazlar aldı." şeklinde konuştu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) hükümet programını görüşmek üzere toplandı. TBMM Genel Kurulunu açan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Diyarbakır'da yaşanan saldırıda hayatını kaybeden Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ve şehit olan polise Allah'tan rahmet diledi. Genel Kurul'da katip üyelikleri AK Parti Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü ve CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi yaptı.
Program üzerine CHP adına İstanbul Milletvekili İlhan Kesici söz aldı. İki gün önce Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün bütün basın camiasına uygulanagelmekte olan bir sıkıntı ile karşı karşıya kaldığını belirten Kesici, "Tutuklandılar. Geçmiş olsun diliyorum. İnşaallah tez zamanda hem aramıza katılırlar, kendi işlerinin başlarına dönmüş olurlar." dedi.
'SULH CEZA MAHKEMELERİ SANKİ YARGI SİSTEMİMİZDE YENİ BİR İNFAZ TİMİ GİBİ ÇALIŞMAYA BAŞLADI'
Davanın mahiyetine ve niteliği her ne olursa olsun bunu basın özgürlüğüne yüksek bir darbe olduğundan emin olmak gerektiğini kaydeden Kesici, "Yargı sistemimizde yeni oluşturulan bir şey var. Özel yetkili sulh ceza mahkemeleri. Bana öyle geliyor ki bu özel yetkili sulh ceza mahkemeleri sanki yargı sistemimizde yeni bir infaz timi gibi çalışmaya başlamışlardır. Bu Türk demokrasisi için doğru bir şey değil. Bu söylediklerim sadece Cumhuriyet gazetesi ile ilgili değil. Bundan bir müddet önce Hürriyet gazetesi Türkiye'nin en büyük gazetelerinden en köklü gazetelerinden biri gündüz gözü ile tam bir şehir eşkıyalığına tabi olmuştur, eşkıyalar gelmişler tam bir haneye tecavüz mahiyetinde camlar çerçeveler bütün yapılabilecek haydutluklar yapıldı. Bu iyi değil, Türkiye'nin de hayrına değil, AK Partinin de hayrına değildir, hükümetimizin de hayrına değildir. Bir gazeteci arkadaşımız Ahmet Hakan Coşkun gece işinden gelmiş gece yarısı evinin önünde sakatlanma ve öldüresiye dövülmek tarzında darp edilmiştir. Bu da iyi bir şey değildir." diye konuştu.
'YARGI NEREDEYSE BİR İNFAZ TİMİ MAHİYETİNDE ÇALIŞIYOR. BUNDAN ŞAHSEN BEN KORKUYORUM'
Bir müddet sonra Digitürk'e bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olan 6-7 televizyon kanalının önce Digitürk'ten ardından uydu kanallarında atıldığını ifade eden Kesici, "İyi değildir. Gazetelere kayyumlar atanmıştır. Bunun sonu da iyi değildir. Devamı da iyi değildir. Buradan biraz sert olabilir ama şöyle bir ifadede bulunmak istiyorum. Biz uzun yıllar yargısız infaz diye tabir ettiğimiz bir sıkıntı ile karşı karşıyaydık. Yargısız infaz. Ama şimdi bana öyle geliyor ki, artık bu yargısız infazlar bitti onun yerini yargılı infazlar aldı. Bu Türkiye için çok vahim bir durum. Yargı neredeyse bir infaz timi mahiyetinde çalışıyor. Bundan şahsen ben korkuyorum. İnsanların ve vatandaşlarının da korktuğu kanaatindeyim. Bakanlar Kurulu'nun katlarında böyle bir korku endişe olmayabilir. Ama lütfen inanınız ki Türk milleti, Türk halkı bu tür hadiselerden yüksek derecede korkuya kapılmışlardır." açıklamasında bulundu.
'BOĞAZ 9 BOĞUMLUDUR, 8 KERE YUTKUNACAKSINIZ, BİR KERE KONUŞACAKSINIZ'
Rus uçağın düşürülmesiyle ilgili Türk hükümetinin aldığı kararın doğru olduğunu anlatan Kesici, "Bütün bu uluslararası hukuk çerçevesinde angajman kuralları bütün dünyaya duyurulmuş, bunu icaplarının yapılıyor olduğu belli olmuş, daha önce çeşitli şekilde ikazlar yapılmış gibi bunun son noktalarından biri uçağın düşürülmesi hadisesidir, bu doğrudur. CHP grubu adına böyle ifade ediyoruz. Burada bir tane yanlış var. Bu batı basınını arkadaşlarımızın iyi takip ettiği kanaatindeyim ama normalden daha iyi takip etmelerinde hem Türkiye'nin hem de hepimizin istikbali bakımından mutlak zaruret var. Bugün çıkan bir dergi bu sabah çıktı Ekonomist dergisi. Burada bu hadise baş yazı olarak ele alınmış, burada şu deniyor: Putin tahrik edici bir pozisyonda bulunmuş ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise asabi, sinirlerine hakim olamayan bu tahriklere kapılan bir görüntü göstermiştir. Arkasından daha sert ifadeler var. Hükümetimizin bütün yetkililerin bu batı basınındaki olumsuz havanın giderilmesi istikametinde normalden daha fazla çalışma içinde olmaları lazım. Burada ikinci nokta şu. Biz yetiştirilirken anadoluda babaanneler, anneanneler, dedeler bunlar konuşmakla ilgili bize şunu tembih ederler: 'Boğaz 9 boğumludur, 8 kere yutkunacaksınız bir kere konuşacaksınız.' Bu tam diplomasi için geçerli olması gereken bir söz. Dışişleri yetkilileri, başbakanlarımız, bakanlarımız. Halbuki ben görüyorum ki bunun tam tersi yapılıyor. Bir kere yutkunmadan konuşuyorlar. Bu iyi değil." ifadelerini kullandı. CİHAN