Milli İttifak liderlerinden Mustafa Kamalak, Cumhurbaşkanın başkanlık sistemi talebini sert bir dile eleştirdi. Kamalak, "Şu anda görevde bulunan Sayın Cumhurbaşkanı'nın yetkileri emin olun dünyadaki hiçbir başkanda yoktur. Çünkü başkanlık sisteminde meclisler bağımsız seçildikleri için başkan her istediğini yapamaz, yapamıyor da. Ayrıca o ülkelerde bağımsız mahkemeler var. Başkanı denetleyen, sorgulayan, yargılayan bağımsız mahkemeler var. Bizde her şeyi alt üst ettiler." dedi.
Milli İttifak liderleri Mustafa Kamalak ile Mustafa Destici, Bursa Gökdere Meydanı'nda halka hitap etti. Mitingde binlerce Bursalıya hitap eden Mustafa Kamalak, iktidarı korku sardığını söyledi. "Dudaklarının titremesinden, dillerinin titremesinden biliyoruz" diyen Kamalak, şöyle devam etti: "Korkudan ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar, bayraklarımızı topluyorlar. Miting alanlarımıza el koyuyorlar, alanları gasp ediyorlar. Erzurum'da, İstanbul'da olduğu gibi miting alanlarına giden yollarımızı kesiyorlar. Ben haykırıyorum, meydanlara giden yolları kesebilirsiniz ama gönüllere giden yolu nasıl kapatacaksınız?"
'BEŞİR HOCAM, SANA DÖN DE AYNAYA BAK DEMİYORUM'
AK Parti'nin sözcüsü Beşir Atalay'ın "Saadet birleşti Erbakan'ın hatırasına ihanet etti" dediğini hatırlatan Kamalak, şöyle konuştu: "Sayın Beşir hocam, birbirimizi iyi tanırız. Allah aşkına bu söz sana yakıştı mı? Eğer illa ihanet arayacaksanız, dönüp başka yerlere, başka kimselere bakmak lazım. Ben sana dön de aynaya bak demiyorum. Sana nezaketimden dolayı söylemiyorum bunu. Çünkü benim inancıma göre, asıl ihanet Büyük Ortadoğu Projesine eş başkan olmaktır. Asıl ihanet, Kıbrıs Barış Harekatı'nda bize tek destek olan Kaddafi'ye karşı küresel emperyalistlere 6 savaş gemisi vermektir. Asıl ihanet, küresel emperyalizme işbirliği için malum tezkereyi TBMM'ye sunmaktır. Asıl ihanet kendi medeniyetini, öz tarihini kurutup AB bakanlığını kurmaktır. Beşir hocam, biz bu birliği kuran yiğitlerin peşindeyiz. Bunu gerçekleştirmenin mücadelesini veriyoruz, Beşir hocam. İhanet, İslam Birliği kurmak için gece gündüz çalışmak mı, yoksa kutsiyetpenahlarının kanatları altında kölelik imzasını atmak mıdır? Asıl ihanet, binlerce genç işsizken 12 katrilyona apartmanlar yapmaktır, Ak saraylar yapmaktır."
Havuz medyasının Bursa'daki mahşeri kalabalıktan tek bir kelime bile söz etmeyeceğini belirten Kamalak, "İktidarın yüzme havuzlarını aşağıdan yukarıdan, sağdan soldan çevirerek tekrar eden malum medya, bu inançtan, bu coşkudan tek bir kelime ile söz etmeyecektir. Biz diyoruz ki siz görseniz de görmeseniz de Allah'ın izniyle Milli İttifak geliyor, milli iktidar geliyor, müjdeler olsun milletimize." şeklinde konuştu.
'HERHALDE YAPTIKLARI UÇAKLAR DA BÖYLE'
Türkiye'de bir kısım yolların yapıldığını ama bu yollardan geçen bütün araçların yabancı olduğuna dikkat çeken Kamalak, yolların da borçla yapıldığını kaydetti. Havaalanları yapıldığını ancak havaalanlarına inen uçakların yabancı olduğunu belirten Kamalak, kalabalık içinden kağıt uçaklar uçurtulması üzerine, "Herhalde yaptıklarını iddia ettikleri uçaklar da böyle." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin geçmişte uçak da otomobil de yaptığını vurgulayan Kamalak, hükümetin ise 13 yıldır bunların lafını ettiğini dile getirdi.
'ASGARİ ÜCRETLİNİN MAAŞI SARAYIN BİR BARDAĞI ETMİYOR'
Hükümetin 10 bin ton altını faiz lobisine verdiğini, 12 katrilyona saray yaptığını ancak halka gelince 'kaynak yok' dediğini belirten Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kaynak yok değil, adil düzen yok, gelir dağılımında adalet yok. Saraya aldıkları her bir bardağın tanesi bin lira. Asgari ücretlim, sana ödenen aylık 949, hayır 950 değil. 50 olması için bir lira lazım, kaynak yok. 50 olsa kaynak tükenir. Sana aileni geçindirmek için, çocuklarını okutmak için, bir ay yaşamak için 949 lira, kendilerinin su içtikleri bir bardak bile etmiyor. Genç kardeşim, emekli kardeşim, işçi kardeşim, eğer bu israfa karşıysan, bu adaletsizliğe karşıysan, milletin hakkı, yetimlerin hakkı yenmesin diyorsan haydi sen de gel beraber çözelim."
'CUMHURBAŞKANIN ŞU ANDAKİ YETKİLERİ HİÇBİR ÜLKEDE YOK'
Her seçim öncesinde gündemi saptırmak için, gerçekleri örtmek için suni gündemler oluşturulduğunu belirten Kamalak, yeni anayasa sözünü yerine getirmediklerini şimdi ise başkanlık sisteminden söz ettiklerini kaydetti.
"Hiçbir temel problemini çözemedikleri için gündemi değiştiriyorlar" diyen Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ey Bursalı, bana oy ver de fabrikalar kuracağım, işsizliği ortadan kaldıracağım diyebiliyor mu? Çünkü kendi dönemlerinde işsizlik 3 katına çıkmış durumda. Ey Anadolu insanı, 'bana oy ve şu borçları kapatayım' diyebilir mi, çünkü kendi dönemlerinde borç yüzde 300 arttı. 'Bana oy ver de cari açığı kapatayım' diyebilir mi? 'Bana oy ver de, kardeş ülkelerle D8'leri geliştireyim, Suriye'deki, Mısır'daki, Irak'taki, Libya'daki insanların hakkını savunayım, ilişkileri normale çevirelim' diyebilir mi? Çünkü kendilerinin vasıtasıyla bu kardeş ülkeler bu duruma düşürüldü. Ne diyorlar, başkanlık sistemi. Ne var başkanlık sisteminin içinde diye soruyoruz. Sorma onu diyorlar. Sanki başkanlık sistemi gelince her şey düzelecek. Şu anda görevde bulunan Sayın Cumhurbaşkanı'nın yetkileri emin olun dünyadaki hiçbir başkanda yoktur. Çünkü başkanlık sisteminde meclisler bağımsız seçildikleri için başkan her istediğini yapamaz, yapamıyor da. Ayrıca o ülkelerde bağımsız mahkemeler var. Başkanı denetleyen, sorgulayan, yargılayan bağımsız mahkemeler var. Bizde her şeyi alt üst ettiler. Kendi amaçlarına uygun olarak sulh ceza hakimliklerini kurdular. Elinizi vicdanımıza koyalım, 13 yıldır iktidardalar, asgari ücreti iki katına çıkarmak istediler de parlamenter istem mi engel oldu?"
DESTİCİ: OTOMOTİV İŞÇİLERİ ÇEREZ PARA İÇİN DEĞİL, 2 LİRA İÇİN EYLEM YAPTI
Milli İttifak liderlerinden Mustafa Destici ise şöyle konuştu: "AKP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. 2002 yılında tek başına iktidar yaptınız, Anayasa'yı değiştireceğim dedi, değiştirdi mi? Yoksulluğu bitireceğim dedi, bitirdi mi? İşsizliği bitireceğim, gelir dağılımındaki adaletsizliğe son vereceğim dedi verdi mi? Adil bir yargı dedi kurdu mu? Dış politikada itibarlı bir duruş dedi yaptı mı? Türk İslam dünyasındaki zulme son vereceğim dedi verdi mi? Filistini kurtaracağım dedi kurtardı mı? Doğu Türkistan'la ilgili, Türkistan'la ilgili bir şey yaptı mı? Marka şehirler dedi kurdu mu? Yoksa köy şehirlerine mi dönüştürdü? Lider Türkiye oldu mu? Her yıl 100 bin kişiye ev vereceğim dedi verdi mi? Bir tane alan var mı? Yeni evlenen çiftlere 25 yıl vade ile ev vereceğim dedi verdi mi? Bütün bunlara rağmen millet bunlara yetki verdi mi? Peki ne yaptı?"
'100 LİRANIN 54 LİRASINI BİR KİŞİYE, 46 LİRASINI 99 KİŞİYE VERİYORLAR'
"Gelir dağılımındaki adaletsizliği daha da büyüttüler" diyen Destici, şöyle devam etti: "Bakın şu anda 100 lira var ortada. Bunun 54 lirasını bir kişiye veriyor, 46 lirasını da 99 kişiye. Bu mu sizin adaletiniz? 'Fırat'ın kenarındaki bir kuzuyu kurt kaparsa bunun hesabı bizden sorulur' diyerek iktidara geldiniz. Hazreti Ömer'in adaletinden bahsettiniz."
Hz. Ömer'in mum ışığını bile devletten kullanmadığını vurgulayan Destici, "Türkiye'yi yönetenlere söylüyorum, özel işlerinde devletin uçaklarını, devletin arabalarını, milletin paralarını kullanıyor musunuz, kullanmıyor musunuz? Hz. Ömer'in adaleti diyerek geldiler ama şu an bundan hiçbir eser yok." diye konuştu.
'OTOMOTİV İŞÇİLERİ 2 LİRA İÇİN EYLEM YAPTI'
Bursa'da otomotiv işçilerinin günlerce eylem yaptığını hatırlatan Destici, "Ne için eylem yaptılar, 2 lira için 2 lira. Sayın Maliye Bakanı, senin çerez parası dediğin için değil, 2 lira için eylem yaptılar. Buradaki ekmeği alın teri ile kazanan ekmeği 2 lira için eylem yaptı. 2 lira için. Bundan haberin var mı? Çünkü onun iki lirası ekmek parası." CİHAN