İkinci yılını dolduran Kavala’dan yeni mektup

Müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan iş adamı Osman Kavala, hapisten yazdığı mektupta gerçek bir yargı reformu için kişi özgürlüğünün en temel insan hakkı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirtti.

SHABER3.COM

Gezi eylemleri nedeniyle tutuklanan ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan iş adımı Osman Kavala tutukluluğunun ikinci yılı nedeniyle bir mektup kaleme aldı. Somut deliller olmadan suçlandığını ifade eden Kavala, gerçek bir yargı reformu için kişi özgürlüğünün en temel insan hakkı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini dile getirdi.
 
EREN ERDEM’İN TAHLİYESİNE SEVİNDİM

Mektubunda Silivri’de ikametinin ikinci yılını tamamlandığını belirten Kavala, “Eşimin, ailemin ve tüm dostların desteğiyle bu eziyet dönemini en az hasarla geçirmeye gayret ediyorum. Buradayken komşularımın, tanıdıklarımın tahliye edilmeleri karamsarlığımı hafifletiyor. Karşı komşum sevgili Eren Erdem’in tahliye olmasına çok sevindim” dedi.

SUÇLAMALARIN DELİLE DAYANMADIĞI ORTAYA KONDU

Kendi davasında üç celsenin gerçekleştiğini belirten Kavala, “Yapılan savunmalarda suçlamaların delile dayanmadığı, suçlananların şiddete yönelik hiçbir faaliyette bulunmadıkları, aralarında da örgütsel bir bağ bulunmadığı bence yeteri kadar açıklık kazandı. Bu iddianame adalete hizmet işlevini yerine getirmekten uzak; Gezi Protestolarına katılanları itibarsızlaştırmaya ve benim tutukluluğumu devam ettirmeye yarıyor” dedi.

VAHİM DURUMU GİDERMEYE YETMEYECEK

TBMM’de kabul edilen yargı reformu paketinin hazırlanış nedenlerinin en önemlisinin yargısal tasarrufun meşruiyetine zarar veren temel hak ve özgürlüklere yapılan orantısız müdahaleler olarak açıklandığını hatırlatan Kavala, “Kanaatimce tutuklama sürelerine sınır konması, bu vahim durumu gidermeye yetmeyecek zira, temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahalelerin meşruiyet zemininden uzaklaşmasının asıl nedeni tutuklama sürelerinin uzaması değil; tutuklama sürelerinin uzaması sorunun nedeni değil sonucu” dedi.

KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ EN TEMEL HAK KABUL EDİLMELİ

Sorunun kaynağında somut delil ortaya konmadan ağır suçlamaların yapılmasını, tutuklama ve mahkumiyet kararları verilmesini meşru gören bir tavır bulunduğunu hatırlatan Kavala, “Gerçek bir yargı reformu için kişi özgürlüğünün en temel insan hakkı olduğunun kabul edilmesi gerekir. Bu olursa, hiç kimsenin, hiçbir siyasetçinin ya da kamu görevlisinin, bu kutsal hakka keyfi olarak müdahale etme yetkisine sahip olmadığı anlaşılacaktır” dedi.
<< Önceki Haber İkinci yılını dolduran Kavala’dan yeni mektup Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER