IJA’dan BM çıkarması: Dijital sansür tehlikesini anlattı

Uluslararası Gazeteciler Derneği (IJA), BM İnsan Hakları Konseyi’nin 58. Oturumu’da katıldı. İJA, Cenevre’deki bu önemli toplantıda Basın özgürlüğünü hedef alan erişim yasaklarını BM gündemine taşıdı. Toplantıda çeşitli ülkelerde terör yasalarının ve dezenformasyon ile mücadele düzenlemelerinin nasıl bir sansür aracına dönüştürüldüğü tartışıldı. Özellikle Türkiye gibi ülkelerde basın özgürlüğünü kısıtlayan yasal ve dijital baskılar ele alındı.

SHABER3.COM

Merkezi Almanya’da bulunan Uluslararası Gazeteciler Derneği (IJA), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 58. Oturumu çerçevesinde Cenevre’de kapsamlı bir diplomasi ve hak savunuculuğu çalışmasını hayata geçirdi. Etkinlikte gazeteciler, dijital hak savunucuları, akademisyenler ve hukuk uzmanları, bilgiye erişim hakkını koruma ve bağımsız medyaya yönelik baskıları sona erdirme konularında ortak çözümler geliştirmek için bir araya geldi.

İJA heyeti, BM İnsan Hakları Mekanizmaları, uluslararası insan hakları örgütleri ve çok sayıda diplomatik misyon ile temaslarda bulunarak dijital sansürün giderek artan tehlikesine dikkat çekti.



İJA’dan BM'de Dijital Baskıya Karşı Diplomasi Trafiği

Panellerde ve birebir temaslarda özellikle, sosyal medya platformlarının otoriter rejimlerle iş birliği yaparak gazetecilere yönelik baskı mekanizmalarının bir parçası haline geldiği vurgulandı.

“Dijital Otoriterizm” BM Gündeminde

Cenevre programının en önemli etkinliklerinden biri, “Dijital Otoriterizm ve Ulusötesi Baskı Mekanizmaları” başlıklı panel oldu. İnsan Hakları Konseyi’nin oturumu kapsamında düzenlenen bu panelde, otoriter rejimlerin diasporaya yönelttiği baskılar ve dijital platformların keyfi uygulamaları tartışıldı.

Dünya genelinden çok sayıda ülke temsilcisi ve uzman ismin katıldığı panelde, gazetecilerin maruz kaldığı hesap kapatma, erişim engelleme ve görünmez kılma pratikleri masaya yatırıldı.


“Teknoloji Şirketleri, Sansür Mekanizmasına Dönüştü”

IJA’nın Uluslararası İlişkiler ve Sosyal Sorumluluk Projelerinden Sorumlu Direktörü Yasemin Aydın, Türkiye’nin ulusötesi baskı politikalarını ve dijital platformlar eliyle uygulanan sansürü çarpıcı örneklerle anlattı.

Aydın, “Büyük teknoloji şirketleri artık nötr platformlar olmaktan çıktı; kimlerin konuşacağına, kimlerin susturulacağına karar veren güç odakları haline geldi” diyerek, YouTube, X (Twitter) ve Facebook gibi küresel platformların otoriter rejimlerle iş birliği yaparak gazetecileri dijital karanlığa ittiğine dikkat çekti.

“Sansür Artık Devlet Eliyle Değil, Şirket Eliyle Yapılıyor”

IJA, BM’ye yaptığı çağrıda teknoloji devlerinin hesap vermesi gerektiğini vurguladı:
“Nasıl ki devletler insan hakları ihlalleri nedeniyle hesap veriyorsa, büyük teknoloji şirketleri de hesap vermeli. Çünkü sansür artık devlet eliyle değil, şirket eliyle yapılıyor” ifadeleri kullanıldı.

İJA heyeti BM uzmanları, özel raportörler ve diplomatik temsilcilerle yaptığı görüşmelerde, otoriter rejimlerin diasporaya yönelik baskı yöntemlerini, sosyal medya devlerinin bu süreçteki sorumluluğunu ve dijital ifade özgürlüğünün korunması gerekliliğini gündeme getirdi.



Dijital Alan Giderek Daralıyor

Gazeteci Cevheri Güven ise uluslararası medya kuruluşlarına verdiği röportajlarda, Türkiye’deki sistematik dijital sansür ve baskı mekanizmalarına dikkat çekti. Güven’in açıklamaları, dijital platformların keyfi uygulamalarının uluslararası insan hakları mekanizmalarının gündemine alınması gerektiğine dair önemli bir çağrı niteliği taşıyor.

IJA’nın Cenevre programı, dijital sansürün uluslararası kamuoyunda daha fazla tartışılmasına zemin hazırlarken, geleneksel medyanın tamamen susturulduğu ülkelerde bağımsız bilgiye erişimin giderek zorlaştığını ortaya koydu. Ulusötesi baskı araçlarının çeşitlendiği ve küresel bir savunuculuk stratejisine duyulan ihtiyacın arttığı bir kez daha gözler önüne serildi.


<< Önceki Haber IJA’dan BM çıkarması: Dijital sansür tehlikesini anlattı Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER