ABD'nin BM Büyükelçisi Nikki Haley New York’ta yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Suriye'nin İdlib kentinde düzenlenen ve 11'i çocuk en az 58 kişinin hayatını kaybettiği saldırı nedeniyle çarşamba günü olağanüstü toplanacağını açıkladı.
BMGK'daki olağanüstü toplantının, İdlib yakınındaki Han Şeyhun kasabasında kimyasal gaz kullanıldığı iddiaları nedeniyle Fransa ve İngiltere tarafından talep edildiği bildirildi.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura da saldırıya yönelik yaptığı açıklamada, Suriye'deki durumu "dehşet verici" olarak tanımladı ve saldırının sorumlularından hesap sorulması için BMGK'nın olağanüstü toplanılacağını kaydetti.
ABD'den yapılan açıklamada, İdlib'deki 'kimyasal saldırıdan' Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın sorumlu olduğu kaydedildi. Hükümet sözcüsü Sean Spicer tarafından yapılan açıklamada, 'saldırının kınanması gereken ve uygar dünya tarafından göz ardı edilemeyecek bir saldırı' olduğu ifade edildi. ABD'nin bu konuda takınacağı tutuma dair ise açıklama yapılmadı.
Saldırıya yönelik AB'den de kınama mesajları geldi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın İdlib saldırısının "baş sorumlusu" olduğunu savundu. Mogherini saldırıyı "korkunç" diye nitelendirdi.
Suriye iddiaları reddediyor
Suriye ordusundan bir yetkili kimyasal silah kullanıldığı iddialarını yalanladı. Yetkili, ordunun geçmişte kimyasal silah kullanmadığını, gelecekte de kullanmayacağını kaydetti. Suriye ordusu, Rusya'nın da desteğiyle muhaliflere yönelik hava saldırıları için İdlib'i kalkış noktası olarak kullanıyor. Ancak Rus haber ajansı RIA, Rusya Savunma Bakanlığı'nın söz konusu saldırıda Rus jetlerinin kullanılmadığı bilgisini verdiğini bildirdi.
BM'den savaş suçu incelemesi
Birleşmiş Milletler’in savaş suçlarını inceleyen araştırmacıları da İdlib'deki saldırıda kimyasal silah kullanıldığı iddiaları ve akabinde yaralıların tedavi edildiği bir merkeze düzenlenen saldırı ile ilgili olarak inceleme başlattı.
BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu da yayımladığı yazılı açıklamada kimyasal silah kullanımını ve tedavi merkezlerinin kasıtlı olarak hedef alınmasının “savaş suçu olduğu ve insan hakları hukukunun ciddi şekilde çiğnenmesi anlamına geldiği” uyarısını yaptı.