Şardan, Bayat'ın yakalanma anı ve sonrasında yaşananları anlatan, aynı zamanda Ankara 9. İdare Mahkemesi'nde devam eden yargı dosyasına giren fotoğrafları paylaşarak ihbarcı A.K.'nin şu sözlerini aktardı:
"Altı arkadaşımla birlikte Yayladağ'ın sınırın arka tarafında kalan Kesep'e geçtik. İki kilometre kadar girdik. Orman içine pusu kurduk. Suriye topraklarında ormana gelen Ercan Bayat'ı yakaladık. Yakaladığımız yerin 300 metre ötesinde Suriye'nin askeri birliği vardı.
'ÖLÜMDEN DÖNDÜK'
(Fotoğraflar: T24)
Gazetecinin aktardığına göre İçişleri Bakanlığı da A.K.'nin avukatının açtığı idari davaya savunma yaptı.
Bakanlık savunmasında ihbarcı A.K.'nın verdiği ödül talep dilekçesinde ALO 140 Terör İhbar Hattı'nın aradığı ve "Ben ihbarda bulunduktan kısa bir süre sonra Hatay Terörle Mücadele Şube Müdürü beni telefonla aradı. Ben de kendisine Ercan Bayat'ın Yayladağı mevkiinde olduğunu, gelecek görevlilere yardımcı olacağımı söyledim. Görüşme sonrası gelen sivil polislere Ercan Bayat'ın yerini gösterdim ve polisler Ercan Bayat'ı yakaladı" şeklindeki açıklamasına yer verdi.
Yakalanan kişilerle ilgili yürürlükteki mevzuat hükümleri anlatılan savunmada, "ilan edilen ödül miktarları azami ödül miktarlarıdır" değerlendirmesi yapıldı.
BAKANLIK, '150 BİN LİRA UYGUN' DİYOR
Bakanlık özetle ödül miktarı ne olursa olsun, ihbarcıya ödenecek miktarın yine bakanlıkça belirleneceğini kaydetti. Ayrıca, Bayat'ın yakalanarak ülkeye getirilmesi karşılığında takdir edilen 150 bin liranın yeterli olduğu vurgulandı. İhbarcı A.K., üç milyonun peşinde. Bakanlık ise, 150 bin liranın uygun olduğunda ısrarlı.