The Guardian gazetesinin Roma muhabiri Angela Giuffrida, açık fark zafere rağmen Meloni’nin işinin hiç de kolay olmayacağı değerlendirmesini yapıyor:
Romalı Giorgia Meloni otuz yılını İtalyan siyasetinin zirvesine çıkmak için mücadele ederek geçirdi. Ancak siyasi becerisine rağmen, güçlü iradesi ve kararlılığı Margaret Thatcher ile karşılaştırılan 45 yaşındaki Meloni'nin hükümet deneyimi sınırlı.
Meloni önümüzdeki birkaç hafta içinde başbakan olarak onaylanırsa, enerji krizi ve yüksek enflasyondan olası bir durgunluğa ve Covid-19 kış dalgasına kadar devasa zorluklarla başbaşa olan İtalya’yı, en hassas dönemlerinden birinde yönlendirmekten sorumlu olacak.
Ancak en acil görevi, yönetmeye uygun ve uzun süre dayanacak kadar güçlü bir kabine oluşturmak olacak.
Meloni'ye yakın bir isim geçen hafta Guardian'a yaptığı açıklamada Meloni'nin başbakan olmaya hazır olduğunu söylemiş ve kampanyanın sonlarına doğru bu göz korkutucu görevin Meloni'yi paniğe sürüklediği yönündeki söylentileri reddetmişti.
Ancak Meloni, neo-faşist kökenlere sahip İtalya'nın Kardeşleri partisi içinden bakanlık pozisyonlarını dolduracak uygun isimler bulmakta zorlanabilir: En önemli kararlarından biri maliye bakanlığında dümene kimin geçeceği olacak.
Seçim kampanyasının başlarında, sonuncusu İtalya'yı mali çöküşün eşiğine getiren Silvio Berlusconi'nin tüm eski hükümetlerinde maliye bakanlığı yapmış olan Giulio Tremonti'nin bu pozisyon için adı geçiyor.
Olası hükümetinin istikrarına yönelik bir başka tehdit de Matteo Salvini'nin aşırı sağcı Lig’i (Lega) ve Berlusconi'nin Forza Italia partisinden oluşan koalisyonun içinden gelebilir.
İttifak birleşik bir cephe oluşturmaya çalışsa da, Meloni'nin yükselişiyle birlikte popülaritesi büyük ölçüde azalan Salvini, uzun zamandır arzuladığı başbakan olma ihtimalini dayanılmaz buluyor.
Geçen yıl Ekim ayında, İtalya'nın Kardeşleri'nin yerel seçimlerde kuzeydeki kaleleri Lig'den oy almayı başarması ardından, gizli bir ses kaydında Salvini'nin Meloni'ye "baş belası" diyerek saldırdığı ortaya çıkmıştı.
İkili arasındaki rekabet o zamandan beri devam ediyor ve birçok ortak politikayı paylaşmalarına rağmen, son zamanların en önemli konularından biri olan Ukrayna'yı işgali nedeniyle Rusya'ya karşı yaptırımlar konusunda çatıştılar. Meloni hükümetinin yaptırımları desteklemeye devam edeceği sözünü verirken Salvini yaptırımları "İtalya'yı dize getirmekle" eleştirdi.
New York Columbia Üniversitesi ve Bologna Üniversitesi'nde siyaset teorisyeni olan Nadia Urbinati, İtalya'nın Kardeşleri'nin en yüksek oyu almasıyla Meloni'nin "doğal olarak" koalisyon lideri olacağını söyledi, "Salvini düşüşte ve onun gibi bir megaloman için bu [durum] dayanılmaz olurdu, dolayısıyla psikolojik gerilim yaşanması muhtemel” dedi.
Bu arada Berlusconi'nin de, üçüncü hükümetinde gençlik bakanlığını yürütmüş olan Meloni'nin başbakan olmasını pek desteklemediği söyleniyor.
Londra merkezli araştırma şirketi Teneo'nun eş başkanı Wolfango Piccoli'ye göre Meloni'nin seçmenler nezdindeki cazibesinin bir parçası da bu iki adama karşı “dik durabilmesiydi”.
Ancak kişisel çekişmeler göz önüne alındığında önümüzdeki aylarda birliği sağlamak neredeyse imkansız bir iş olacak.
Piccoli, "Lega ve Forza Italia'nın [seçimlerde] kötü bir performans göstermesi Meloni'nin hayatını potansiyel olarak zorlaştıracak, bu nedenle onları dizginlemek önemli olacak, aksi takdirde özellikle Meloni'nin üstesinden gelmesi zor olan emekli maaşları ve Rusya yaptırımları gibi konularda gürültü çıkarmaya başlayacaklar," dedi.
Meloni'nin önümüzdeki aylarda karşılaşacağı zorlukları aşarken seçmenleri arasındaki popülerliğini ve güvenini de koruması gerekecek.
Piccoli, "İtalyan seçmeninde son 10 yılda gördüğümüz olgu çok değişken," diyor. "Siyasi partilerin çok hızlı bir şekilde popüler hale geldiğini ama aynı hızla anketlerde düşüşe geçtiğini görüyoruz.”
“Dolayısıyla, özellikle zorlu bir kış geçirirsek ve Ukrayna ile işler daha da karmaşıklaşırsa bu Meloni’yi zorluklar bekliyor."