Hz. Hüseyin'in şehadeti ve Vali'nin karşısında dimdik duran sahabe

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ağustos 28 2020
"Bugün yaşananlarla o gün yaşananlar arasında sadece zaman ve mekan farklılığından başka da bir fark yok.. O günün iktidar hırsıyla, peygamber soyunu hunharca yok edecek kadar gözü dönmüş, sözüm ona idarecileri var.. Bugünün, dini her türlü menfaatlerine alet etmekten geri durmayan, ele geçirdiği devlet gücüyle, her türlü entrikayla, masumlara zulmetmekten zevk alan kaba softa ham yobazları var..."
Hüseyin Yağmur | samanyoluhaber.com
Ehl-i Beyt'e Muhabbet

Yine bir Muharrem ayı..
Yine hicran.. Yine hicran..

Yıllar geçiyor ki, yâ Muhammed,
Aylar bize hep Muharrem oldu!
Akşam ne güneşli bir geceydi;
Eyvah o da leyl-i mâtem oldu!

………………

Allah için ey Nebî-yi Mâsum,
İslâm’ı bırakma böyle bîkes,
Bizleri bırakma böyle mazlum.
(M. Âkif)

Muharrem ayı geldi yine on dört asırlık bitmeyen acılar depreşti..
Ehl-i beyte, Efendimizin pak nesline yapılan zulümler on dört asır geçse de unutulmadı..
Efendimiz gayba aşina gözüyle olacakları önceden görmüş ve ehl-i beyti hakkında ümmetine pek çok uyarıda bulunmuştu:
En başta Cenab-ı Allah ayet-i kerime ile bu hususa dikkatleri çekmiş, peygamberi adına kendisi konuşarak şöyle buyurmuştu:

De ki: Ben bu risalet ve irşad hizmetinden ötürü, sizden akrabalık sevgisinden başka beklediğim hiçbir karşılık yoktur.’ (Şura suresi, 23)

Efendimiz'in (as) ise bu konuda pek çok uyarıları olmuştu:

Abdullah b. Abbas’tan gelen bir rivayette şöyle buyurmuştu:
“Nimetleriyle sizi beslediği için Allah’ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i beytimi de benim sevgim için sevin.” (Tirmizi, Menakıb, (3792)
Ehl-i beytinden en çok sevdiği kızı için “Fâtıma benden bir parçadır. Her kim onu öfkelendirirse şüphesiz beni darıltmış olur.” (Buhari, Menakıbı Fatıma) buyurmuştu..

Bu haberler de ilginizi çekebilir