TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, Genelkurmay Başkanı Akar'ı dinlenmesi için komisyona davet edemezken, cevaplandırılması için Hulusi Akar'a 10 maddelik yazılı soru yöneltti.
Komisyon Başkanı Reşat Petek, Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdiği yazıda, "Anayasa ve TBMM İçtüzüğünün ilgili hükümleri doğrultusunda Komisyonumuz uhdesine verilen araştırma görevinin ifası bakımından Komisyonumuzun çalışmalarında ve rapor yazımında yararlanılmak üzere ekli listede sıralı soruların cevaplandırılmasını rica ederim" dedi.
Muhalefet milletvekillerinin soru yöneltmediği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'dan, AKP'li komisyon üyeleri aşağıdaki soruların cevaplandırmasını istedi:
"15 Temmuz 2016 günü MİT'ten gelen istihbaratta MİT'e yönelik bir operasyondan söz edildiği, bunun mahiyeti üzerine MİT Müsteşarı ile görüşme yaptığınız ifade edilmektedir. Kamuoyuna intikal eden bu bilgilerden hareketle nasıl bir kanaate ulaştınız ve hangi önlemleri aldınız?
MİT'ten size ulaşan istihbarat bir darbe girişimi kuşkusu yönünde mi yoksa MİT'e yapılacak bir operasyon muydu?
Baştaki sorularla bağlantılı olarak istihbaratı bir darbe girişimi/kalkışma olarak değerlendirdiniz mi? Bu değerlendirmeyi yaptıysanız gerekli önlemlerin alınması için Kuvvet Komutanlarına bildirdiniz mi? Bu istihbarat ile ilgili Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı ile ya da özel kalemleri ile bir görüşmeniz oldu mu? Olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için bu konuda size ulaşan bilgiler ve aldığınız tedbirlerle ilgili bilgi verebilir misiniz?
Genelkurmay Başkanlığı'nın MİT'ten gelen istihbarat üzerine alınan tedbirler kapsamında yaptığı "Türk hava sahasını askerî uçak ve helikopterlere kapatmayı ve havadakileri indirme emrinin Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi Amiri vasıtasıyla verildiği şeklindeki açıklaması çerçevesinde, Türk hava sahasının kapatılması emrini doğrudan Hava Kuvvetleri Komutanı'na ve Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı olan Korgeneral Mehmet Şanver'e doğrudan ilettiniz mi? İletmedinizse niçin? Emrin, doğrudan Mehmet Şanver'e iletilmesinin önemli bir zaman kazancı olacağı ifade edilmektedir. Bu denli önemli bir olayda doğrudan sorumlu komutanların aranmaması TSK'nın hiyerarşik yapısı ve emir komuta sistemi açısından mümkün müdür?
Görev süreniz içerisinde, F.../PDY örgütünü güvenlik açısından tehdit olarak gören herhangi bir rapor ya da bilgi size sunuldu mu? TSK içinde F.../PDY örgüt mensupları olduğunu tespit ettiniz mi? Bu konuda istihbari çalışma için MİT'ten talepte bulundunuz mu? Bunların dışında nasıl bir girişiminiz oldu? Bu örgütle mücadele kapsamında herhangi bir girişiminiz oldu mu?
MİT Müsteşarı tarafından olağanüstü bir ihbar iletilmesi sonucu bazı tedbirler aldığınız değerlendirilmektedir. Bu konuya açıklık getirir misiniz? Gelen ihbar neydi? Hangi tedbirleri aldınız?
F...'nün en önemli hedeflerinden birisinin TSK olduğu kamuoyunda sürekli gündemdeydi. F...'nün TSK'ya sızmasının fark edilemeyişinin sebebi kanaatinizce nedir?
Darbe girişiminde sizin etkisiz hale getirilişiniz, Akıncı Üssü'ne götürülmeniz ve Çankaya Köşkü'ne getirilişinizi anlatır mısınız? Zorla götürülme sırasında boğazınızın kemerle sıkılması ve görüntülere yansıyan yaralanma iddialarına ne dersiniz? Bir kurtarma operasyonuyla mı kurtarıldınız, darbecilerin başarılı olamayacaklarını anladıktan sonra sizi serbest bırakmalarıyla mı serbest kaldınız? Akıncı Üssü'nden nasıl çıktığınızı anlatır mısınız?
Akıncı Üssü'nden Çankaya Köşkü'ne geldiğinizde yanınızda darbeci general Mehmet Dişli'nin de bulunduğu görülmektedir. Mehmet Dişli, ifadesinde "Ben başından itibaren Sayın Genelkurmay Başkanı'nın yanındaydım. Bu işin tarafı değil mağduruyum. Beraber başından sonuna kadar krizi yönettik. En son, kendisiyle Çankaya'ya Sayın Başbakan'ımızın talimatıyla gittik. Oradan da krizin kapanmasını birlikte yönettik.ö şeklindeki sözleriyle Sayın Başbakan tarafından çağrıldığını iddia etmektedir. Sizi taşıyan helikopter pilotu da darbecilikten tutuklandı. Bu hususlara açıklık getirir misiniz?
Komisyonumuzun çalışma alanıyla ilgili başkaca tespit ve önerileriniz var mıdır?"