TMSF tarafından Bank Asya’ya 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 18/5 maddesi gerekçe gösterilerek hukuka aykırı bir şekilde atanan geçici yönetim kurulunun mevcut durumdan rahatsız olduğu ortaya çıktı. Yeni yönetimin, 2014 yılı mali tablolarını imzadan kaçınmaları ve bunun üzerine bağımsız denetim firması Güney Bağımsız Denetim A.Ş’nin de Bankacılık Kanunu’na aykırı biçimde imzasız bilançoyu raporuna ek yaparak “görüş bildirmekten kaçınması” sonucunda TMSF’de kafalar karıştı.
DAVALARDAN KORKUYORLAR
Bugün'ün haberine göre, Özellikle TMSF tarafından Bank Asya’ya hukuksuz bir şekilde atanan yönetim kurulu üyelerinin yakın çevrelerine; mevcut durumun sürdürülebilirliğini kaybettiğini, banka yönetim kurulu üyeliklerinin hukuki dayanağı olan Bankacılık Kanunu 18/5’in atanmalarına cevaz vermediğini ve istekleri dışında bankaya atandıklarını anlattıkları ortaya çıktı. En büyük korkularının ise yönetim kurulu üyelikleri sebebiyle banka ortaklarınca açılan ve bundan sonra açılacak davalar olduğu ifade edildi.
HUKUKSUZ OLDUĞUNU ONLAR DA BİLİYOR
Bank Asya’ya geçici olarak atanan yönetim kurulu üyelerinin mevcut işgalci pozisyonlarının TMSF ve BDDK Kurulları’nca alınacak kararlarla hukuki zemine çekilmesini talep ettiği belirtiliyor.
İKTİDARIN İSTEDİĞİ İŞLERE İMZA ATMAYA DEVAM EDİYORLAR
Uzmanlar, banka yönetim kurulunun beklentisinin aksine; bünyesinde bulundurduğu 100’ün üzerindeki avukatla Türkiye’nin en büyük hukuk departmanlarından birine sahip olan TMSF’nin hukuku hiçe sayarak siyasi iktidarın söylemlerini eyleme geçirmek için Bank Asya ile ilgili yasa ve hukuk tanımaz işlere imza atmaya bankaya atadığı yönetim üzerinden devam ettiğini dile getirdi.
BDDK ve TMSF’NİN CEVAPLAYAMAYACAĞI SORULAR
TMSF’nin geçmiş uygulamalarında, yönetimini üstlendiği şirketlerdeki yönetim başarısı ve bu şekilde şirketlerin değerlerini artırmasıyla kamuoyunda yer aldığını vurgulayan uzmanlar TMSF’nin Bank Asya’ya atadığı yönetimin 1.5 aylık çalışmasını merak ettiklerini söylediler. Konu hakkında görüş belirten uzmanlar şu soruları surdu: “Acaba TMSF Kurulu, yönetimini işgal ettiği Bank Asya’nın mevcut durumuna ilişkin ne kadar bilgi sahibidirler? Kendilerine bankayla ilgili herhangi bir rapor sunulmuş mudur? Bankaya atadıkları Yönetim Kurulu’nun 1,5 aylık performansını görevden aldıkları Yönetim Kurulu’nun performansıyla karşılaştırmış mıdır?”
İŞGALİN BİR AN ÖNCE BİTMESİ GEREKİYOR
Banka ortaklarının yüzde 85’inin istenen evrakları BDDK’ya teslim etmesine rağmen işgalin sürdüğüne dikkat çekildi. Gelinen nokta itibariyle gerek Fon, gerekse Bank Asya yönetimini işgal eden yeni yönetim kurulu üyelerinin BDDK’nın almış olduğu 18/5 kararını yanlış uygulamasının sıkıntılarını daha fazla hissedecekleri belirtiliyor. Banka ortaklarının hak ve menfaatlerini korumakla yükümlü olan ancak sergiledikleri kasıtlı yönetimle bankanın zayıflamasına sebep olan banka yönetim kurulunun işgalinin, BDDK’nın alacağı kararla bir an önce sonlandırılması istendi.
'BAĞIMSIZ KURULLAR İŞLEVSİZ'
TMSF ve BDDK’nın Bank Asya’da 1.5 aydır ne yaptığının bilinmediğini ifade eden uzmanlar, “Çünkü Türkiye’de artık kurullar işlevini yitirmiş. Yasa gereği bağımsız ve tarafsız olması gereken TMSF, siyasi iktidarın bizzat takipçisi olduğu Bank Asya konusunda enine boyuna konuyu değerlendirme yapmadan karar vermiştir” şeklinde görüş belirtti.