Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na "IŞİDsever" dediği için 2 yıl hapis cezasına çarptırılan siyasetçi ve yazar Hüseyin Aygün'e ilişkin 3 yıl sonra "şaşırtan" bir karar çıktı.
Habersol'da yer alan habere göreYargıtay 18. Ceza Dairesi, Aygün'ün sözlerini eleştiri olarak kabul ederken, mahkemenin verdiği hapis cezası kararını bozdu.
Yargıtay'ın 3 yıl sonra hukuku ve eleştiri özgürlüğünü gündeme getirdiği karar dikkat çekerken, kararın zamanlaması da oldukça ilginç.
AKP'de önemli görevler üstlendiği dönemde yaptığı skandal açıklamalarla bilinen Davutoğlu'nu eleştirmek yıllarca adeta yasaklıyken, Davutoğlu'nu eleştiren birçok kişi hakaret iddiasıyla hapis cezalarına çarptırılmıştı.
Davutoğlu'nun Erdoğan'a karşı yeni parti kuracağı iddia edilen bir dönemde ise Yargıtay'ın verdiği bu bozma kararı "zamanlama manidar" yorumlarına neden oldu.
ZAMANA GÖRE DEĞİŞİR...
Yargıtay kararından bir bölüm şöyle:
Bir hakaretin tahkir edici olup olmadığı zamana yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte Somut bir fiil veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Suça konu edilen paylaşımların halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılamak amacıyla yazıldığını kabulü zorlamayı gerektirmektedir. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda, özellikle güncel kullanımda hemen her konuda düşünce ifadesini rastlanıldığı, buna özel anlam ifade edilmesi için çok kapsamlı, özellikle hazırlanmış ve bilinçli bir şekilde belli bir amaca yönelik planlı bir paylaşım gerekeceği düşünülmelidir. Özenli ve özellikli bir yaklaşımla bu amaç gerçekleştirilebilir.
Özgürlük esas, kısıtlama istisnaidir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, çağdaş olduğuna inandığımız ülkemizde, varlığına her koşulda güvendiğimiz hukuk sistemimizde, özgür bireylerden oluşan, özgür bir toplum olmak adına daha hoşgörülü ve geniş bakış açısına sahip olmak gerekmektedir.
HÜKÜM BOZULDU
Dosya içeriğine göre, sanığın siyasi bir kişilik olduğu yine bir siyasetçi yönelik olarak söylenen sözlerin, kamu barışı açısından açık yakın ve ciddi bir tehlikeyi somut olarak ortaya çıkarmadığı, şiddet çağrısı ya da tavsiyesi niteliğinde bir anlatım olmadığı gibi Sanığın yasal çerçevede ifade özgürlüğü kullandığı da dikkate alındığında unsurları ifade itibariyle oluşmayan müspet suçtan sanığın beraati yerine yetersiz gerekçe ile mahkûmiyete karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık Hüseyin Aygün müdafiinin temiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebligatnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamada başlayarak sürdürüp sonuçlandırmak üzere dosyanın esas hüküm mahkemesine gönderilmesine 10.12.2018 tarihinde halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçunun yönünden oybirliğiyle, hakaret suçu yönünden ise oy çokluğuyla karar verildi.