Sosyal medya platformlarının artmasının yanı sıra, bu platformlardaki insanların milyonları bulması yeni bir sektörün de kapısını açtı: "Hedefli Reklamcılık". Kişisel bilgilere göre şekillenen, daha uygun olduğu düşünülen bu pazarlama yöntemi kişisel mahremiyetin sınırlarını zorluyor. Trend Micro'da Kıdemli Güvenlik Uzmanı olarak görev yapan Rik Ferguson, özellikle çalışanların bir araya geldiği Linkedin'deki yeni özelliği fark ettiğinde 'gözlerine inanamadığını' ifade ediyor. Çünkü sosyal paylaşım sitesine getirilen yeni özellik sayesinde, siteye üye olan her kullanıcı, isim, fotoğraf ve kişisel bilgilerinin reklamlarda kullanılmasına onay vermiş oluyor. Ferguson, yeni getirilen özelliklerin 120 milyon Linkedin kullanıcısına bildirilmeden gerçekleştirildiğini, bu uygulamanın kişisel mahremiyete aykırı olduğunu ifade ediyor. Ferguson'a göre, internette paylaşılan her bilgiye dikkat ederken sosyal ağ sağlayıcısına da özen göstermek gerekiyor. Zira sadece Linkedin değil, birçok platform kullanıcıların bilgisi dışında kişisel bilgileri kullanmaya çalışıyor. Kişisel bilgileriniz reklam malzemesi yapmaktan nasıl kurtarırsınız? Sizin de Linkedin profiliniz varsa giriş yaptıktan sonra sağ üst köşedeki isminize tıklayarak, ayarlar (settings) bölümüne girmelisiniz. Açılan sayfanın sol tarafında bulunan hesap (account) sekmesini tıklayarak 'Toplumsal Reklamları Yönetin' (Manage Social Advertising) ve 'Geliştirilmiş reklamları etkinleştir/devre dışı bırak' (Turn on/off enhanced advertising) seçeneklerini göreceksiniz. Bu iki bölüme de ayrı ayrı girerek, açılan sayfadaki işaretli kutuların işaretini kaldırmanız gerekiyor. Bu sayede reklamlarda isim, fotoğraf ve kişisel bilgilerinizin kullanımını engelleyebilirsiniz.