Hatta öyle ki 2010 yılında
protesto vs. gibi konularda ses duyurabilmek için kullanılan hashtag'lerin %40'ı trending topic olmuş.
Tabii ki bunun önemini farkeden işletmeler de etkili bir pazarlama aracı olarak hashtag kullanmaya başlamış.
Her ne kadar
Twitter'ını Facebook'a bağlayan kişilerin arkadaşlarının Twitter güncellemelerini, hashtag'lerini okumak zorunda kalmaları onlar için oldukça can sıkıcı bir hal alsa da bu Twitter'a özgü bir olgu.
Peki bunun değişmek üzere olduğunu söylesek? Ya da değişmesini ister miydiniz? Çünkü hashtag'i ortaya çıkaran kişi bu özelliği
Google+' class='textetiket' title='Google haberleri'>Google+'da da kullanmak istiyor!
Cnet'te yer alan habere göre hashtag'i bulan Chris Messina bu uygulamayı Google+'da da kullanmak istemesinin sebebini şöyle açıklıyor:
“Birçok kişi konularına göre kullanıcılarına içerik sunmak istiyor.
Hashtag ortaya çıktığından beri içerikleri spesifik kişilere yönlendirmenin mümkün olmaması nedeniyle tıpkı 2007 yılında hashtag'i ortaya çıkardığım gibi şu an yeni bir şey deniyorum.”
Google+'da mesajının başında hashtag kullanan Messina bu sayede onun çevresinde (Circles) yer alan kişilerin makalenin tamamını okumak isteyip istemedikleri hakkında karar vermelerini sağlamış oluyor.
Şu anda kullanılan hashtag'ler tıpkı Twitter'ın ilk günlerinde olduğu gibi henüz hyperlink şeklinde değil.