Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz, ''Bilişim
sektörü Doğu
Anadolu'nun aslında üzerinde durması gereken önemli sektörlerden bir tanesi. Bunun üzerinde hakikaten durmalıyız'' dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere
Kars'a gelen Yılmaz,
Vali Ahmet Kara'yı makamında ziyaret ederek, kentin sorunları hakkında brifing aldı.
Burada bir gazetecinin ''Kars'a
çağrı merkezi kurulacaktı. Neden kurulmadı?'' sorusu üzerine Bakan Yılmaz, çağrı merkezlerinin Doğu Anadolu için elverişli yatırımlar olduğunu belirterek, Doğu Anadolu deyince hep akla tarım ve hayvancılığın geldiğini söyledi.
Çağrı merkezi hadisesinin karasal alanlarda, ulaşımın zor olduğu yerlerde rahatlıkla yapılabilecek bir sektör olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
''Bingöl'de bir çağrı merkezi kuruldu. Yüzlerce gencimiz istifade ediyor. Erzurum'da aynı şekilde çok daha geniş bir merkez var. Erzincan'da da var. Başka bazı vilayetlerde geliştiğini görüyoruz. Hatta bu gelişmeler üzerine
teşvik sistemimiz içine çağrı merkezlerini koyduk. Doğu'da bir çağrı merkezi kuran firmamız bu teşviklerden yararlanabiliyor. Burada yerel yöneticilerin valilik, üniversite bu tür kurumların da sahip çıkması, yer göstermesiyle Kars'a çağrı merkezi gelebilir. Burada çok sayıda gencimiz var. Eminim rahatlıkla bu işleri yapabilirler.''
Bu konuda ellerinden gelen desteği sağlayacaklarını ifade eden Yılmaz, ''Tabii bu özel firmaları buralara davet etmemiz lazım. Bilişim sektörü Doğu Anadolu'nun aslında üzerinde durması gereken önemli sektörlerden bir tanesi. Bunun üzerinde hakikaten durmalıyız'' diye konuştu.
-''
AK Parti hükümeti
mobil bir hükümet''-
Belediye Başkanı
Nevzat Bozkuş'u da ziyaret eden Yılmaz, Kars Belediyesinin projelerinin çok hızlı bir şekilde hayata geçmesini dileyerek, projelerin hayata geçirilmesi için çeşitli finansman kaynaklarından da faydalandığını vurguladı.
Kars'ın yakın bir zamanda çok gelişme kaydedeceğini vurgulayan Bakan Yılmaz, şöyle dedi:
''Belediyelerimiz genel bütçeden pay alıyorlar, burada da nüfus ve gelişmişlik düzeyi esas alınarak. Gelişmişlik düzeyini de biz getirdik hükümet olarak, böyle bir şey yoktu. Yani sadece nüfusa göre belediyelere pay verilirdi. Özellikle Doğu ve Güney
doğu'da daha
yoksul yörelerimizde belediyelerimiz daha fazla
hizmet etsin diye kriterleri biz çeşitlendirdik, belediye kanunlarında yaptığımız değişikliklerle. Şu anda nüfusa ve gelişmişlik düzeyine göre pay veriyoruz. Belediyelerimize yap-işlet-devret gibi bir
takım imkanlarla kendi finansman imkanlarını daha fazla arttırabilmeleri için de bazı yasal dayanaklar oluşturduk.''
Kendilerinden önceki dönemlerde belediyelere çok haksızlıklar yapıldığını dile getiren Yılmaz, ''İktidar partileri kendi belediyelerine çok
destek vermiş, kayırmışlar, diğer belediyelere adaletsizlikler yapılmış. Baş
bakanımız da bizzat bunu yaşamış bir insan,
İstanbul Belediye Başkanı olarak. Bizim dönemde çok daha hakkaniyetli, adil, belli objektif kriterlere dayalı bir sistem kuruldu. AK Parti hükümeti mobil bir hükümet. Masada oturarak yöneten bir hükümet değil'' dedi.
-''Sadece kamu yatırımlarıyla
kalkınma olmaz''-
Bakan Yılmaz, Serhat Kalkınma Ajansı'nı da (SERKA) ziyaret ederek, Genel Sekreter Hüseyin Tutar'dan çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Kalkınma ajanslarını 26
bölgede kurduklarını ve 81 ili kapsadığını ifade eden Yılmaz, şöyle dedi:
''Bu bölgemizde de 4 ilden oluşan ajansımız var.
Ağrı-
Ardahan-
Iğdır illerimizi kapsıyor. Ama kısa zaman zarfında gerçekten önemli bir mesafe aldı. Biz ajanslarımızdan iki şey bekliyoruz ana misyon olarak. Bir tanesi içinde bulundukları bölgenin
rekabet gücünü arttırmak, bu bölgenin mukayeseli üstünlükleri neyse, bu bölgeyi diğer bölgelerden farklılaştıran şeyler neyse bunları iyi tespit edip ve bu potansiyelleri değerlendirmek, rekabet gücü sağlamak. İkincisi de bölge içindeki dengesizlikleri azaltmak, bölge içinde bir ilçemiz olabilir, bir bölgemiz olabilir yani nispeten daha geri kalmış, bir takım bölgenin de ortalamanın oldukça altında olan yerlere özel bir takım müdahaleler yapmak, onları da biraz bölgenin seviyesine getirmek.''
Geçmişte Doğu'da en çok sıkıntısını çektikleri konunun fikir üretecek, proje üretecek insanın az olması olduğunu belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Ankara, 'proje gönder, destek olayım' diyor. Yerelde birşey olmayınca bir kapasite, proje, fikir neyi destekleyeceğimizi bilemiyoruz. Yerelde oluşan bu kapasite son derece önemli. 'Nereye gideceğini bilmeyen bir gemiye hiçbir rüzgarın faydası olmaz' diye bir söz var. Bu bölgemiz 20 sene önce bu halde miydi? 20-30 sene önceyi düşünün. Bundan sonraki 20 sene sonra da böyle olmayacak. Farklı bir bölge olacak, farklı bir ortam olacak. Çok kısa vadeli bakmamamız gerek.''
Kalkınma ajanslarının önemli fonksiyonlarından birinin de bölgenin yatırım imkanlarını tanıtmak olduğunu vurgulayan Yılmaz, ''Bölge dışında ulusal düzeyde olabilir, başka bölgelere tanıtmak olabilir,
yurt dışında çeşitli yatırımcılara tanıtmak olabilir. Bu da doğrusu önem verdiğimiz bir konu. Çünkü sadece kamu yatırımlarıyla kalkınma olmaz'' dedi.
AA