Hackerlerin ilk önce
şaka yapmak, yeteneklerini geliştirmek ve kızgınlıklarını ifade etmek için geliştirdikleri zararlı yazılımlar olarak bilinen virüsler, ülkelerin güvenliğini tehdit eder hale geldi.
Zararlı yazılımlarla endüstriyel ya da kamu kuruluşlarının sistemlerine zarar verilebiliyor ve böylece kuruluşların çalışmasını aksatıyor. Hackerlerin bu zararlı yazılımları internet dünyasına göndermek için bütün vakitlerini bu iş için ayırdıkları belirtiliyor.
Hackerlerin izlerini sürmekte zor ve uzun bir zaman gerektiriyor. Uzmanlar, bu anlamda dünyanın ciddi bir güvelik problemiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor.
ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, zararlı yazılımların zaman içerisinde farklı amaçlar için kullanılmaya başlandığını ve bu durumun ülkelerin ve kurumların güvenliğini tehdit eder hale geldiğini söyledi.
Hackerlerin, bütün vakitlerini bilgisayar başında geçirip, dünyanın neresinde hangi zararlı yazılımlarla, nasıl gelir elde edebileceklerini düşünüp uyguladıklarını belirten Akkoyunlu, "
Temel hedef, zararlı yazılımlar yoluyla gelir elde etmek. Virüslerle insanların şifre, parola,
kredi kartı bilgileri,
doğum yeri, adres, kimlik numarası,
mail adresi gibi kişisel bilgilerine ulaşmak. Bu bilgilerle birlikte artık pek çok şey gerçekleştirilebiliyor. Hedef, öncelikle bu işten gelir elde etmek. Ama bunun değişik yolları olabiliyor.
Bu bilgileri elde eden
hacker, bunları doğrudan kullanmak yerine, bunları kullanmak isteyenlere satabiliyor. Bu dataları elde edenler, vatandaşların hesaplarını boşaltabiliyor, insanların adına işlem yapabiliyor ya da kötü niyetli yönlendirmelerde bulunabiliyor." dedi
Bu konuda dünyanın organize çetelerle karşı karşıya olduğuna değinen Akkoyunlu, Çin ya da ABD'deki bir hacker ya da hacker grubunun, yaptıkları çalışmalarla Türkiye'deki birinin
banka hesabını boşaltabildiğini, bunun izini sürmenin de, bunu yapanın da yakalanmasının çok zor olduğunu söyledi.
Bu anlamda aslında dünyanın ciddi bir güvenlik problemiyle karşı karşıya olduğunu belirten Akkoyunlu, "Virüslerin başka amaçları da olabiliyor. İran'da yaşanan Struxnet örneğinde, bazı zararlı yazılımlar oradaki bazı enerji santrallerinin durmasına neden oldu. Bu örnek genişletilebilir. Zararlı yazılımlarla endüstriyel ya da kamu kuruluşlarının sistemlerine zarar verilebilir ve böylece kuruluşların çalışması aksatılabilir." diye konuştu.
Virüslerden korunmanın ilk yolunun bilinçli ve dikkatli bir bilgisayar kullanıcısı olmaktan geçtiğine dikkat çeken Akkoyunlu, insanların
sanal ortamda tanımadığı kişilerle önemli kişisel bilgilerini asla paylaşmaması konusunda uyarıda bulundu.
Şifre-parolaların alfanümerik yani harfli-rakamlı, küçüklü-büyüklü olması gerektiğine değinen Akkoyunlu bunlarla birlikte mutlaka güncellenen bir
antivirüs programı kullanılması gerektiğini açıkladı.