Dropbox'u kurduktan ve ayarladıktan sonra, her biri en fazla 250 MB olmak kaydıyla toplam 2 GB veriyi istediğiniz kadar bilgisayar arasında kolayca paylaşıma açabilirsiniz. Sistem şu şekilde çalışıyor: Ücretsiz bir hesap alıyorsunuz, yazılımı indiriyorsunuz (Windows, Mac ve Linux sürümleri mevcut) ve kullanıcı girişi yapıyorsunuz. Dropbox görev çubuğunda ilave bir seçenek olarak beliriyor ve tıpkı diğer klasörler gibi iş görüyor. Yani istediğiniz dosyayı sürükleyip Dropbox klasörüne bırakıyorsunuz ve yazılım otomatik olarak hesabınıza bağlı olan diğer bilgisayarların da dosyalara erişmesini sağlıyor. Yazılımın en sevdiğimiz özelliklerinden birisi, herkese açık genel klasörler oluşturabileceğiniz gibi, örneğin yalnızca ailenizin ulaşabileceği özel klasörler de oluşturabiliyor olmanız. Dosyalarınızın yüklenip yüklenmediğini gösteren güzel tasarımlı simgelerden oluşan arayüz oldukça kullanışlı. Dropbox aynı zamanda tüm dosyalarınızı arşivlediği için üzerinde değişiklik yaptığınız dosyaların eski -hatta silinmiş- sürümlerine ulaşabilmeniz de mümkün. Dropbox ile ilgili dezavantaj olarak sayabileceğimiz tek şey, tamamen tarayıcı tabanlı bir arayüz yerine bilgisayara kurulması gereken bir yazılımla çalışıyor olması. *** DivShare, tek dosya boyutu en fazla 200 MB olmak üzere toplam 5 GB depolama kapasitesi sunuyor. Gönderdiğiniz dosyaların belirli klasörlere kaydedilmesi, dosyalara şifre koruması koyulması veya dosyaların bulunduğu adresin istediğiniz birisine otomatik olarak gönderilmesi için ayar yapabiliyorsunuz. İstediğiniz dosyaları etiketleyerek daha kolay kontrol edebildiğiniz gibi, sunucuda saklanan dosyaları görüntüleme seçenekleri de oldukça geniş. Sevdiğimiz bir başka özellikse Facebook entegrasyonu sayesinde DivShare'de bulunan içeriğin listesini istediğiniz bir arkadaşınızın duvarına gönderebilmeniz. DivShare'den ücretsiz yararlananlar için dosya yükleme hızı idare ediyor olsa da, dosya indirme hızı ne yazık ki sınırlandırılmış. *** Drop.io'yu diğer paylaşım hizmetlerinden ayıran özellik, gerçekten çok sade ve hızlı bir arabirime sahip olması. Siteye girdiğiniz anda karşınıza çıkan metin kutusundan kendinize uygun bir adres seçip (http://drop.io/isminiz gibi) hemen dosyalarınızı yüklemeye başlayabiliyorsunuz. Sitenin arayüzünde kafa karıştırıcı hiçbir detay yok. Tabii ki daha fazla ayar yapmak, klasör eşitleme gibi seçenekleri kullanmak isteyenler için bu gibi detaylar önemli; ancak tek yapmak istediği dosyalarını hemen paylaşmak olan internet kullanıcıları için böylesi bir arayüzün tercih edilmiş olması kullanım kolaylığını ve performansı artırıyor. Drop.io'nun ilginç özelliklerinden birisi de Firefox ve iPhone için kullanışlı eklentilere sahip olması. Arzu ederseniz Firefox tarayıcınıza yükleyebileceğiniz Drop.io eklentisi sayesinde istediğiniz dosyayı hesabınıza daha kolay bir şekilde aktarabiliyorsunuz. Aynı anda birden çok dosya yüklemek ve yüklediğiniz dosyalara şifre koruması uygulayabilmek de mümkün. *** 100 MB veya daha küçük dosyalarınızdan istediğiniz kadarını aynı anda yüklemenize izin veren bir site olan MediaFire, ücretsiz üye olarak siteye giriş yapmanızı gerektiriyor. Arayüz güzel, ancak dosya aktarımı konusunda aynı şeyi söylemek güç. *** En popüler dosya paylaşım hizmetlerinden biri olan RapidShare, son zamanlarda ücretsiz hesaplar için önemli kısıtlamalar getirdi. Özellikle günün bazı zamanlarında sunucuların yetmemesi nedeniyle ücretsiz kullanıma tamamen kapanan sitenin eski yerini koruduğunu söylemek güç. *** Microsoft'un entegre Windows Live hizmetlerinden biri olan SkyDrive, 25 GB'lik bir depolama alanı sunmasına rağmen izin verilen maksimum dosya boyutu 50 MB. Arayüz ise ne yazık ki bazen çökmelere neden olabilen kararsız bir yapıya sahip. PCNET