Yerli piyade tüfeğinin hikayesi

Çanakkale Seramik ile sanayiciliğe başlayan Kale Grubu, 1987 yılında girdiği savunma araçları üretiminde Türk ordusunun bazı ihtiyaçlarını karşılar hale geldi.

Yerli piyade tüfeğinin hikayesi

Türk Silahlı Kuvvetleri, Kale-Baykar ortaklığıyla üretilen 25 kilometre menzilli ve 1 saat havada kalabilen 1 metre boyutundaki insansız hava aracı Gözcü'yü kullanmaya başladı. Dağ ve tepelerin ardını gözetlemede çok işe yarayan Gözcü, özellikle piyade birliklerince kullanılıyor ve Mehmetçiğe dağlık arazide büyük bir üstünlük sağlıyor. Dörtlü uçak seti halinde 2 yer kontrol sistemiyle birlikte 250 bin dolara mal edilen uçak elden atılırken, paraşütle istenilen noktaya geri indirilebiliyor. Uçaklarda 4 gündüz, 2 gece kamerası bulunuyor. Türk ordusunun elinde bu uçaklardan 148 adet mevcut ve bunlar dağlık alanlardaki çatışmalarda etkili bir araç. Kale Grubu Savunma Şirketleri Başkanı Osman Okyay, Baykar ile ortak üretimleri Gözcü'nün, Türk ordusunun envanterine giren ve operasyonel olarak kullanılan ilk yerli insansız hava aracı olduğunu söyledi. Okyay, Gözcü'nün ilk ihracatını Katar'a yapacaklarını, bir anlaşma yapmak üzere olduklarını ifade etti. Okyay, Gözcü dışında İsrail'den alınan Heron gibi taktik sınıfındaki insansız hava aracı da geliştirdiklerini ve bunun Türk ordusunun envanterine girmek üzere 'uygunluk' belgesi alan tek insansız keşif uçağı olduğunu kaydetti. Bayraktar ismi verilen Kale'nin taktik sınıfı bu uçak 19 bin feet (6 bin metre) yüksekliğe çıkmış ve 8 saat havada kalarak, Türk ordusunun kullanacağı insansız hava aracı alım ihalesini kazandı. Bu uçak otomatik olarak iniş kalkış yapabiliyor. Bunun için Kale ile devlet kurumları arasında sözleşme görüşmeleri sürüyor. İsrail, Bayraktar'ın yazılımını satın almak istedi ancak Kale bu teklifi kabul etmedi. Osman Okyay önceki akşam gazetelerin ekonomi muhabirleriyle bir sohbet toplantısı düzenledi. Okyay'ın açıklamalarına göre Kale Grubu, yeni nesil savaş uçağı F-35'in bazı parçalarını üreten 5 yerli şirketten biri. Türk ordusu ilk defa F-35 ile eski değil geleceğin savaş uçağı projesinde yer alırken, bunlardan 110 adet almayı planladı. Ancak bu sayının 300'e çıkması muhtemel. Seri üretime geçtiğinde bir uçağın maliyeti 90 milyon dolar olacak. Şu anda bir uçağın üretim maliyeti 130 milyon dolar civarında. Türkiye 10 milyar dolarla bu projeye katılırken, 5 milyar dolardan fazlasını yerli üretimle geri aldı. Böylece Türkiye, koyduğu paranın yarısını üretimle geri alma hedefini aştı. Yerli üreticiler TAI, Aselsan, Havelsan, Kale ve Alp Havacılık. 2010 yılında 16 F-35 üretilirken bu sene 30 adet üretilecek. Türk piyadesinin kullanacağı ilk yerli tüfeği de Kale Grubu geliştirdi. Bu tüfeğin üretim hikâyesini Osman Okyay şöyle anlattı: "Lockheed Martin ile iş yaptığımızdan onun bir yetkilisi hiç aklımızda olmadığı halde beni, 2007 yılında Colt silahlarının teknik genel müdür yardımcısı Rid Knight'ın evine ziyarete götürdü. Adam emekliydi. Beni evinin özel bir odasına çıkardı. Dünyada üretilmiş bütün tüfeklerin ilk 5 seri numaralı orijinali bu odadaydı. Bizimkiler nerede diye sordum, Kırıkkale falan... 'Onlar sizin değil ki. Amerikalıların, Almanların tüfeklerini onların lisansıyla üretmişiniz.' dedi. O anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Döndüm, sırf o koleksiyona girmek için bir adet tüfek yapalım dedim. Bir tane keskin nişancı tüfeği yaptık, denemeleri için SAT komandolarına verdik. 1.200 metreden 5 adet tabağı vurdular. Ankara'ya bomba düşmüş gibi oldu, prototipi görünce bütün Türkiye tarandı ve tüfekte tasarım kabiliyeti olan tek şirketin Kale Kalıp olduğuna dair rapor ortaya koydu Ankara. Türk askerinin piyade tüfeği böyle ortaya çıktı. 2009 yılında MKE ve Kale Kalıp şirketine bunu üretim görevi verildi. Yerli tüfek işte böyle doğdu."
<< Önceki Haber Yerli piyade tüfeğinin hikayesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER