HowStuffWorks isimli internet sitesinde yer alan habere göre,
Gordon Moore'un 1965 yılında yaptığı Moore Kanunu'nu düşünün. Intel'in kurucusu Moore, mühendislerin silikon çip üzerine yerleştirdiği transistör sayısının her yıl 2 katına çıkağını ifade etmişti.
Farz edin ki mikro
işlemci üreticileri Moore Yasası'na uysunlar ve her iki yılda da bir bilgisayarlarınızın işlemci gücünü iki kat artırsınlar. Bu günümüzden 100 yıl sonra bile bilgisayarların mevcut modellerden 1,125,899,906,842,624 kat daha güçlü olduğu anlamına geliyor. Hayal etmesi bile zor değil mi?
Fakat, kimi çip endüstrisi uzmanları Moore Kanunu'nu sürdürmenin olanaksızlığına işaret ederek, sonun yakın olduğunu savunuyor. Moore Kanunu'nun tutması, çiplerin küçülmesi ve transistör sayısının artması bilgisayarların ve cep telefonlarının küçülmesi anlamına geliyor.
Daha fazla transistor ile daha büyük işlemci çipler yaparak bu engeli aşabiliriz. Fakat, transistörler ısı üretiyor ve sıcak bir işlemci bilgisayarın kapanmasına yol açar. Hızlı işlemci bilgisayarların aşırı ısınmasını önlemek için etkili bir soğutma
sistemine ihtiyacınız olur. Daha büyük işlemci çip, bilgisayar tam hızda çalıştığında daha fazla ısınacağı anlamına geliyor.
Diğer bir taktik ise çok çekirdekli yapıya çevirmek. Çok çekirdekli işlemci, işlemci gücünün parçalarını her çekirdeğe veriyor. Daha
küçük bileşenlere bölünebilen veri işleme hesaplamasında iyi olan sistem, parçalanamayan büyük
bilişim problemlerinde iyi değil.
Geleceğin bilgisayarları, belki de geleneksel makinelerden tümüyle farklı modeller üzerine odaklanabilir.