Sanayi ve
Ticaret Bakanı Nihat
Ergün, otomobilcilerden bir zamanlar Türkiye'nin önemli
markası olan "
Anadol"u yeniden bir Türk markası olarak üretmelerini istedi. Ergün, yeni bir marka için 750 milyon dolarlık yatırım gerektiğini söyledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin son yıllardaki mühendislikte, işçilikte ve teknolojide yakaladığı kalite ve standardı rahatlıkla bir markaya dönüştürebileceğine dikkat çekerek, otomobilcilerden bir zamanlar Türkiye'nin önemli markası olan "Anadol" otomobili yeniden bir Türk markası olarak üretmelerini istedi. Sektörün yurtiçinde 'Anadol', yurtdışında 'Anatolia' markası olarak pazarda kendi markasını oluşturabileceğini söyleyen Ergün, yeni bir marka için 750 milyon dolarlık yatırım gerektiğini kaydetti.
TÜRK İŞÇİNİN YAPTIĞI ARAÇ ÇAĞRILMADI
Otomotiv sektörünün durumu ve
Kamu İhale Kanunda yapılacak değişiklikler hakkında değerlendirmeler yapan Bakan Ergün, otomotiv sektörünün parlak bir geleceği olduğunu söyledi. Sektörün Türkiye'de iyi bir marka, iyi bir
model iyi bir
tasarım ile iç pazarda 100 binden fazla
araç satabileceğini vurgulayan Ergün, Türkiye'de üretilen otomobillerden hiç birinin dünyada geri çağrılmadığını hatırlattı.
'DEVRİM' DEVAM ETMELİYDİ
29
Ekim 1961 yılında 2 adet üretilen '
Devrim' marka otomobilin yapıldığı dönemde devam ettirilmeyerek, otomobil teknolojisinin kaçırıldığını dile getiren Ergün, "Yapılabilirdi. Dünyada henüz her şey bu kadar yaygınlaşmamıştı. Biz etrafımıza da açılabilirdik. Ayrıca,
uçak teknolojisini kaçırdık. Nuri Demirağ uçak yaptı,
sipariş bile aldı. Kim bizim hoşumuza gitmiyorsa biletini kestik. Buna Halil İnalcık, Kemal Karpak, Şerif
Mardin dahildir" diye konuştu.
'YERLİ ÜRETME' ŞARTI
Bakan Ergün, önümüzdeki günlerde Kamu İhale Kanunu'nda (KİK) değişiklik yapacaklarını, böylece
yerli üretim şartını getireceklerini söyledi. Ergün, "Mevzuatta 'yerli istekli' şeklinde bulunan ifadeyi 'yerli ürün'e dönüştüreceğiz. Çünkü 'Yerli istekli' denildiğinde Ali,
Veli, Ahmet'in yerli istekli olarak yüzde 15
fiyat avantajı ile işi alması anlaşılıyor. Adamın adı Hans olsun, benim işimi yaparken kullandığı ürünler, Türkiye'de üretilen olsun. Benim istediğim şey budur" dedi.
Uçak
fabrikası için
hazırlık başladı
Nuri Demirağ, 1936 senesi ortalarına doğru uçak fabrikası için hazırlıklara başladı. 17
Eylül 1936'da da fiilen teşebbüse geçti ve bir Çekoslovak firması ile anlaşarak Beşiktaş'ta Hayrettin İskelesi'nde, 'bugün Deniz Müzesi olarak kullanılan',
modern bir bina yaptırdı. Asıl büyük fabrika da memleketi olan
Sivas Divriği'de kurulacaktı. Bu arada
Türk Hava Kurumu 10 tane eğitim uçağı ve 65 tane de
planör siparişi vermişti. Nuri Demirağ'ın Beşiktaş'taki fabrikada yapılan ve hiç bir bozukluk göstermeden başarılı uçuşlarına devam eden uçakları, Türkiye'de olduğu kadar yurtdışında da büyük yankılar uyandırmıştı.