İnternet kurulu başkanı
Serhat Özeren,
ADSL şifresinin paylaşılmaması, bilinmeyen içeriklerin kullanılmaması, korsan yazılımdan kaçınılması ve bilgisayar
antivirüs kullanımının güncellenmesi gibi önlemlerle, internette yüzde 99 güvenilirlik sağlanabileceğini belirtti.
Bilgi Güvenliği Akademisi tarafından
TÜBİTAK Feza Gürsey
Konferans Salonu'nda ''İnternet Güvenliğinde Vaka Örnekleri'' oturumu düzenlendi.
İnternet kurulu başkanı Serhat Özeren, burada yaptığı konuşmada, özel ve kamu temsilcileri ile
sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı kurulun çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
Siber güvenlik konusunun ''kırmızı kitaba'' girerek ulusal bir devlet politikası haline geldiğine işaret eden Özeren, bu konunun özellikle gelişmiş ülkelerin öncelikli konuları arasında olduğunu söyledi.
Wikileaks belgelerine ilişkin görüşlerini de açıklayan Özeren, ABD'nin güvenlik konusuna büyük bir yatırım yaptığını anlattı ve ''Wikileaks ortaya çıkardı ki,
işletmeler ne kadar önlem almaya çalışsa da güvenlik tehdidi aslında içeride başlıyor. Bu nedenle Kurumların kendi
siber güvenlikleri kadar çalışanlar konusunda da önlem alınması gerekiyor'' dedi.
Özeren, internet kullanıcılarının alması gereken önlemleri sıralarken de ADSL şifresinin paylaşılmaması, bilinmeyen içeriklerin kullanılmaması, korsan yazılımdan kaçınılması ve bilgisayar antivirüs kullanımının güncellenmesi gibi önlemlerle, internette yüzde 99 güvenilirliğe erişileceğinin altını çizdi.
2007 yılında
Estonya ile
Rusya arasında başlayan siber savaşların, her saniye ülkelerin tümünde yaşandığına dikkati çeken Özeren, bu nedenle Türkiye'nin TÜBİTAK, Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla bu alanda büyük bir ilerleme sağladığını kaydetti.
Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Görevlisi
Adli Bilişim Uzmanı Çığır İlbaş da bilinçsiz internet kullanıcılarının, farkında olmadan
bilişim suçlarına iştirak edebildiğini vurguladı.
Türk insanının, yapısı gereği yardımlaşmayı sevdiğini ancak bu özelliğinin teknoloji dünyasında büyük sıkıntılara neden olabileceğine işaret eden İlbaş, ''Özellikle ADSL şifrelerinin paylaşımı büyük bilişim suçlarına neden olabiliyor. İnternet aboneliği, ruhsatı üzerimize kayıtlı
silah gibidir. IP adresini bir silahın
seri numarası olarak düşünebiliriz'' diye konuştu.
Bir
banka müdürünün, ADSL şifresinin kırılarak, bir firmaya bu bağlantı üzerinden tehdit mailleri gönderildiğini ve bu olayın davalık olduğunu anlatan İlbaş, ''Bu nedenle özellikle ADSL şifresinin bırakın verilmesini, kolay kırılabilir olmamasına da dikkat edilmeli'' şeklinde konuştu.
İnternet üzerinden indirilen
müzik ve görsel içerikli videoların ''paylaşıma açma'' suçu oluşturabildiğini belirten İlbaş, 112 kişinin bu yüzden gözaltına alındığını anımsattı. DNS adresinin değiştirilmesinin de
teknik olarak bir tehdit unsuru olduğuna işaret eden İlbaş, ''DNS sunucusu değiştirildiğinde, adres alınan
hizmet sunucusu da değişiyor. Bu, özellikle toplu kullanım alanlarında büyük bir
güvenlik açığı oluşturuyor'' ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı Görüntülü Haberler Müdür Yardımcısı Ali Duatepe de e-devlet uygulamalarında kişisel bilgilerin güvenliğinin sağlanmasının önemine işaret etti. ''Savaşların artık cephede değil
elektronik ortamda gerçekleştiğini'' dile getiren Duatepe, Türkiye'nin de bu konuda farkındalık oluşturmak için önemli çalışmalara
imza attığını söyledi. Duatepe, pek çok kamu hizmetinin internet üzerinden yapılmasının da güvenlik konusunu gündeme getirdiğini vurguladı.
ntvmsnbc ve Ajanslar