Fatih Üniver
sitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Osman Özsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1969'da
Kaliforniya Üniversitesi'nden Prof. Leonard Kleinrock'un liderliğini yaptığı bir grubun, iki bilgisayarı ortak ağ üzerinde
iletişim kurabilir hale getirmesiyle başladığı kabul edilen internetin 40 yaşına ulaştığını belirtti.
İnternetin o tarihten sonra hızla geliştiğini, 1981'e gelindiğinde şebekeye sadece 213 bilgisayar bağlanabildiğini, 1985'te 16 milyon kişinin
elektronik posta ile haberleşebilir hale geldiğini aktaran Özsoy, asıl sıçramanın web tarayıcılarının devreye girmesiyle sağlandığını, 2001 yılında 513 milyon kişinin internete bağlanabildiğini, bugün ise bu rakamın dünyada 2 milyara yakın olduğunun tahmin edildiğini söyledi.
Günlük gönderilen elektronik posta sayısının daha şimdiden 250 milyara ulaşmış olmasının internet denilen olgunun geldiği noktayı ifade etmeye yeter olduğunu vurgulayan Özsoy, ''Bir araştırmaya göre,
Mart 2009 itibarıyla internette yayın yapan
web sitesi sayısı 225 Milyona ulaştı. 2010'a girerken 350 milyonu aşması bekleniyordu. Dünyadaki
blog sayısının da 100 milyonu geçtiği tahmin ediliyor. Bu gelişmenin en önemli nedeni olarak alan adı ve barındırma
hizmetlerinin ucuzlaması ve ücretsiz site, blok açma hizmeti veren platformların çoğalmasıdır'' dedi.
''İNTERNETTE YAPILAN HER ŞEY KAYIT ALTINDA''
İnternet kullanırken gösterilen dikkatsizliğin gelecekte büyük sorun oluşturma riski bulunduğunu ve birçok insanın bunun farkında olmadığını vurgulayan Özsoy, şunları söyledi:
''
Facebook kullanıcılar arasında hastalığa dönüşmüş durumda. Facebook'u işverenler ve insan kaynakları departmanları da kullanıyor.
İş başvurusu yapan insanlar, Facebook profillerinden dolayı doğrudan reddedilebiliyor. Kariyer planında devlette ve özel sektörde önemli görevlere gelmek olanların ve stratejik konularda çalışarak
ülkesine hizmet etmek isteyenlerin, bilgisayarda bıraktıkları her ize dikkat etmelerini öneriyoruz. İnternette yapılan her şey
kayıt altında. İnternet ortamında paylaştıklarımız konusunda çok dikkatli olmalıyız. Bir gün yaptıklarımız ve yazdıklarımız hiç ummadığımız yerde, önümüze koyulabilir, eşimiz ya da işimizle ilgili sorun yaşamamıza ve hayatımızın kararmasına yol açabilir. İnternetin bir çeşit demokratikleştirme serüveni olduğunu ve herkesin eşit söz hakkının bulunduğunu söyleyen Prof. Leonard Kleinrock, 'Artık geri dönüş yok. Bunun fişini çekemeyiz. İnternet çağı ortada. 40 yıl önce internet denildiğinde Facebook, Tweeter ya da YouTube'un akıllara geleceğini hiç tahmin etmemiştim. İnternet her geçen gün hayatımızdaki yerini biraz daha artırıyor.''
Prof. Dr. Özsoy, yaklaşık 400 milyon aktif kullanıcısı ile dünyanın ''en büyük''
sanal topluluklarından birini oluşturduğu belirtilen
Windows Live Messenger'ın,
Amerika nüfusundan daha kalabalık bir insan topluluğuna ev sahipliği yaptığını belirtti.
Yapılan araştırmaların, internet başında uzun
vakit geçiren insanların gerekli bilgilerden istifade ettikleri kadar gereksiz bilgilerle de zaman kaybettiklerini gösterdiğini ifade eden Özsoy, ''Bir kullanıcının
mesaj göndermek için ortalama günde en az 3 kez MSN'ye bağlandığı, sohbet için anlık mesajlaşma yazılımı kullananların birbirlerine gönderdiği mesaj sayısının günde 9,4 milyar civarında. 2009 yılında 1.7 milyar kişi interneti farklı amaçlarla kullandı. Hayatımız MSN oldu. İnternet kullanıcıları özellikle eğlence ve
haberleşme siteleri olan Facebook ve
Youtube büyük rağbet gösteriyor'' dedi.
Dünya genelinde ortalama bir MSN kullanıcısının 26,5 yaşında olduğu ifade edilirken, ülkelere göre yaş ortalamasının 24,5 olan Türkiye'nin en
genç MSN kullanıcı topluluğuna sahip ülke durumunda olduğunu belirten Özsoy, ABD'nin 32 yaş ortalaması ile en
yaşlı MSN topluluğuna sahip ülke konumunda olduğunu bildirdi.
''İNTERNET TELEVİZYONU TAHTINDAN ETTİ''
Türkiye'deki mazisi 15 yıla varan internetin vazgeçilmez bir iletişim aracı haline geldiğini, Avrupa'da en çok internet kullanılan yedinci ülke olan Türkiye'de internet kullanıcılarının 26 ile 30 milyon kişi arasında olduğunun belirtildiğini aktaran Özsoy, ADSL'nin yüzde 85.6 ile Türkiye'de kullanılan en yaygın internet bağlantı türü durumunda olduğunu vurguladı.
Kitle iletişim araçlarının 'ağababası' olarak bilinen televizyonun tahtı, internet tarafından ciddi bir şekilde sallandığını dile getiren Özsoy, ''Özellikle
sosyal paylaşım ağları sayesinde en ufak bir haber, bir anda büyük kitleler tarafından görülmeye başlıyor. Gazeteciler,
ünlüler, sporcular, bilim insanları, herkes anlık iletilerle gün içinde durum değerlendirmesi yapıyor, iddialarda bulunuyor. İnternette gün içinde milyarlarca video izleniyor.
Televizyonlarda ilgi gören haber ve programların anında internet ortamına düşmesi ise televizyonun eski cazibesini hızla yitirmesine neden oluyor. Artık evlerde aileler birlikte televizyon bile seyredemez oldular. Herkes odasına çekilip bilgisayar başında vakit geçiriyor'' şeklinde konuştu.