Hrant Dink davası eski avukatlarından Erdal Doğan, iddianamenin başsavcılık tarafından iki defa iade edilmesine ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. Soruşturmayı yürüten savcı Gökalp Kökçü'ye müdahale edildiğini kaydetti. Avukat Doğan, savcının baskıları tutanak haline getirerek Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) şikayette bulunduğunu belirtti. Ancak bu tutanağın HSYK'da kaybolduğu yönünde ciddi duyumlar aldıklarını açıkladı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerine yönelik soruşturmada ilginç gelişmeler yaşanıyor. Aralarında mevcut Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'in de yer aldığı 26 isim hakkında Savcı Kökçü tarafından hazırlanan iddianame Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı tarafından ‘eksik' olduğu gerekçesiyle iki defa iade edildi. Savcı, iddianameyi geçtiğimiz cuma 3'üncü defa tamamlayarak başsavcılığa gönderdi. Bu iadelerin ardından Engin Dinç (dönemin Trabzon istihbarat şube müdürü), Reşat Altay (dönemin Trabzon emniyet müdürü), Ahmet İlhan Güler'in (dönemin İstanbul istihbarat şube müdürü) şüpheli olarak yer almasının yattığı belirtiliyor. 25 yıla kadar hapis istenen bu isimlerle ilgili iddianamede savcı bir değişiklik yapmadı.
Başsavcılığın iddianamenin içeriğine müdahale etme yetkisinin olmadığını vurgulayan avukat Erdal Doğan özetle şunları söyledi: “İddianameyi yazmak savcının görevidir. Başsavcı sadece şekil olarak inceler. Başsavcılık iddianameyi 2 defa iade ediyorsa burada bir müdahale vardır. Savcının bağımsız çalışması engelleniyor. İddianamenin iade edilmesinin nedeni hukuki değil, siyasidir. Burada kötü niyet var. CMK 174'e göre iddianameyi değerlendirme ve iade etme yetkisi mahkemeye aittir. Başsavcılık burada iddianameyi iade ederek kendisini mahkemenin yerine koymuştur.
Bizim de kamuoyundan takip ettiğimiz kadarıyla iddianamede şüpheli olarak yer alan Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler ve Reşat Altay'ın çıkarılması isteniyor. Bizim aldığımız başka bir duyuma göre savcı Gökalp Kökçü, kendisine başsavcılıktan gelen baskıları ve müdahaleyi tutanak haline getirerek HSYK'ya şikayet etmiş. Ancak müdahaleyi şikayet eden bu tutanak HSYK'da kaybolmuş. Bu çok vahim bir iddia. Soruşturmaya ciddi bir müdahale var.”