Şanlıurfa'da 5 Ocak'ta istihbarat polislerine yönelik yapılan operasyon sonucu tutuklanan 3 polisin tutukluluk haline itiraz eden avukat hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu(HSYK) Başmüfettişi soruşturma başlattı. Başmüfettiş, avukatı örgüt üyeliği olmakla suçladığı belirtilirken Şanlıurfa Barosu soruşturmaya sert tepki gösterdi. Baro yaptığı açıklamada "Yargının bağımsız kurucu unsuru olan savunmanın, dolaysıyla savunma mesleğinin ifasının, yargının diğer bir sacayağı tarafından görev yetkilerini aşmak suretiyle denetlenmesi hatta sorgulanması, yargılama hukukunun temel normlarına açıkça aykırıdır." ifadelerine yer verdi.
Şanlıurfa'da 5 Ocak'ta istihbarat polislerine yönelik yapılan operasyon sonucu tutuklanan 3 polisin tutukluluk haline itiraz eden avukat hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu(HSYK) Başmüfettişi soruşturma başlattı. Polis avukatlarından Harun Kablama ve Rıfat Tokdemir hakkında soruşturma açan HSYK Başmüfettişi Ali Rıza Karakan, Avukat Tokdemir ve Kablama'yı örgüt ile işbirliği yapmakla suçladı.
Başmüfettiş soruşturma gerekçesinde; "Polislerin tahliye işlemleri öncesi ve sonrası Avukat R.T., Zabit Katibi M.Y. ile telefon görüşmelerinizin olduğu, söz konusu tahliye işlemlerine ilişkin şüphelilerin tutukluluk hallerine itiraz dilekçesinin verilmesi aşamasında ve öncesinde avukat Rıfat Tokdemir ile birlikte hareket ettiğiniz, Hakim H.K. görüşmeleri beraber yaptığınız, tahliyelerine karar verilen emniyet mensuplarının dahil olduğu örgütün içinde yer alarak onlarla fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiğiniz anlaşılmaktadır." ifadelerine yer veriliyor.
Avukat Harun Kablama da soruşturmayı hayretle karşıladığını ifade etti.
Avukatların kayıtlı olduğu Şanlıurfa Barosu'ndan da HSYK'nın avukatlara soruşturma açmasına sert tepki geldi. Şanlıurfa Barosu HSYK'nın avukat için açtığı soruşturma ile ilgili yazılı açıklama yaparak soruşturmanın hukukun temel normlarına aykırı olduğunu vurguladı.
"Meslektaşlarımızın görevini ifa etmiş olduğu bir dosya ile ilgili olarak hakkında soruşturmanın açıldığı ve savunmasının alınmak istendiği anlaşılmaktadır." diyen Şanlıurfa Barosu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Türk Hukuk Sisteminde 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nun 17. maddesinin birinci fıkrasında ve Anayasamızda Kurul Müfettişlerinin Görev ve Yetkileri ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunun ilgili maddelerinde avukatın avukat olarak görevini ifa ettiği sırada işlemiş olduğu suçlar nedeniyle uygulanacak olan soruşturma usulü yasalarla belirlenmiştir. Yargının bağımsız kurucu unsuru olan savunmanın, dolaysıyla savunma mesleğinin ifasının, yargının diğer bir sacayağı tarafından görev yetkilerini aşmak suretiyle denetlenmesi hatta sorgulanması, yargılama hukukunun temel normlarına açıkça aykırıdır."
"Müvekkilinin işlemiş olduğu suçla bunu takip eden avukatın aynı suçla özdeşleştirilmesi kabul edilemez bir tutumdur." ifadelerine yer veren Şanlıurfa Barosu açıklamasını şöyle sürdürdü: "Aksi halde görevin ifası sırasında; hırsızlık, dolandırıcılık, tecavüz, silah ticareti ve kaçakçılık şüphesi altında olan kişinin müdafiliğini üstlenen bir avukatın, suç isnadı ile yargılanan sanık ile eylem ve fikir birlikteliği içerisinde ve ortak örgüt çatısı altında işlenen suçun müşterek faili konumunda olacağı kabulü gerekecektir ki böyle bir usulün icra edilmesi halinde bağımsız savunma mesleğinin anlamının kalmayacağı ve ifasının mümkün olmayacağı kamuoyuna duyurulur." CİHAN