Eskişehir'de Sulh Ceza Hakimi olarak görev yaparken, Sulh Ceza Mahkemeleri'nin hukuksuz olduğu gerekçesiyle iptali için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) giden, ardından süresi dolmadan bu görevinden alınarak kış ortasında hasta oğlunun tedavisi sürerken Zonguldak'a tayin edilen, burada da kızı okula bir türlü kabul edilmeyen Hakim Kemal Karanfil'in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı başvuru kabul edildi.
AİHM, başvurusunun kabul edildiğini ve hukuki sürecin başladığını bildiren yazıyı, Karanfil'e gönderdi. Karanfil de bunu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu.
Karanfil, 'HSYK'nın hukuksuz tayini AİHM gündeminde' başlıkla paylaşımla yaşadıklarını anlattı. "Beni takip edenler bilir." diyen Karanfil, "Mevcut iktidar ile uyumlu son HSYK tarafından bizzat, özel yetkili Eskişehir Sulh Ceza Hakimliği ile yetkilendirildim. Ancak Sulh Ceza Hakimliği ve özellikle kapalı devre işleyen itiraz sisteminin 'Adil yargılama hakkı, hukuk güvenliği, kişi özgürlüğü' yönündeki sakıncaları görerek AYM'ne iptali için Ekim 2014'te başvuruda bulundum." ifadesini kullandı.
HSYK seçimlerinde de iktidarın desteklediği Yargıda Birlik Platformu (YBP)'nu desteklemediğini paylaşımında duyuran Hakim Karanfil, şu ifadeleri kullandı: "Gelen YBP heyetine 'yargının yürütme organına bağlanması intihardır. O zaman hakim ve savcıları AKP ilçe başkanları atar, vatandaşı, yürütme karşısında sahipsiz bırakırsınız, dürüst hakim savcılar, kolluk personeli sahipsiz kalır' dedim. Rahatsız oldular. Kış ortasında benim tayinimi çıkardılar. Hem de oğlum yaralı ve tedavileri devam ederken. Yetmedi, 'lojmanı derhal boşalt' dediler. Çocukların okulu nedeniyle boşaltamadım. 10 kat kira davası açtılar. Yetmedi kızımın Eskişehir'deki okulundan 20 puan düşük Zonguldak Fen Lisesi'ne kaydını yapmadılar!"
"ACILAR ÇEKTİM AMA ADALETEN YANA OLDUĞUM İÇİN HUZURLUYUM"
Tüm bu yaşadığı haksız ve hukuksuzlukları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdığını anımsatan Hakim Karanfil, "Müracaatımın 54744/15 esasına kaydının yapıldığı yazısı geldi. Allah'a şükür. Oğlum iyileşti. Acılar çektik ancak kendimi çok huzurlu hissediyorum. Zira yargının, yürütme organının emrine ve kontrolüne girmesine alet olmadım. Bile bile ülkenin felakete sürüklenmesine, insanların yargıdan ve hukuktan ümidini yitirmesine, birçok insanın canının yanmasına, haksızlıklara sebep olmadım. İstedikleri tipte, örneğin; İslam Çiçek gibi Sulh Ceza Hakimi olsam baştacı ederlerdi. Çok şükür ki baştacı ettikleri hakimlerden değilim." beyanında bulundu. CİHAN