Hong Kong yönetimi hafta sonu protestocuların siyasi reform taleplerine destek için ABD Konsolosluğuna düzenlediği yürüyüşün ardından yabancı ülkeleri Çin'e bağlı Özel Yönetim Bölgesi'nin iç işlerine karışmama konusuna uyardı.

Hong Kong Özel Yönetim Bölgesi hükümeti, yaptığı açıklamada, ABD Kongre üyelerinin “Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası”nın Senato'da kabulü için yeniden meclise sunulacağına dair açıklamalarından üzüntü duyduklarını belirtilerek, “Yabancı yasama organları hiçbir suretle Hong Kong'un iç işlerine müdahalede bulunmamalıdır” ifadesini kullandı.

Açıklamada, Baş Yönetici Carrie Lam'ın protestoların gerekçesi olan suçluların Çin'e iadesini kolaylaştıran yasa tasarısının geri çekileceğini duyurduğu hatırlatılarak, “Çin ana karasındaki veya deniz aşırı ülkelerdeki yasama meclislerinin Hong Kong'da geçerli yasa yapmaya yetkisi yoktur” denildi.

Hong Kong'da pazar günü binlerci kişi, 14 haftadır süren protestolar kapsamında siyasi reform taleplerine destek sağlamak üzere, ABD Temsilcileri Meclisi'nde kabul edilen "Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası"nın Senato gündemine alınması için ABD Konsolosluğu'na yürüyüş düzenlemişti.

Hong Kong'da tartışmalı suçluların iadesi yasa tasarısına karşı protestoların başladığı haziran ayında ABD Temsilciler Meclisine sunulan “Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası”, ABD'nin Hong Kong'a ticaret, ihracat ve iş dünyasına yönelik ayrıcalıklar tanıyan ve kentin özel yönetim bölgesi olarak sahip olduğu özerkliği kabul eden 1992 tarihli ABD Hong Kong Siyaset Yasası'nda değişiklik yapılmasını öngörüyor.

ABD Senatosu Demokrat Parti Grubu Başkanı Chuck Schumer geçen hafta yaptığı açıklamada, Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen tasarının Senato'da oylanarak kabul edilmesi için yeni yasama döneminde girişimde bulunacaklarını açıklamıştı.

Hong Kong, 1898'de imzalanan “kira sözleşmesiyle” uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti. İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a, 2047 yılına kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke, iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı.