Ülkücü gençliğin 12 Eylül'de yaşadığı sıkıntıları anlatan 'Kafes' filmi Hollanda'nın Den Haag şehrinde dört salonda birden gösterime girdi. Yönetmenliğini Mahmut Kaptan'ın yaptığı filme yoğun ilgi olduğu gözlendi.
Başrollerde İsmail Hacıoğlu, Nilay Duru, Şefik Onatoğlu ve Fırat Şahin'in oynadığı ve Bektaş Topaloğlu'nun senaryolaştırdığı filmin hikayesi ise kendisi de bir 12 Eylül mağduru olan yazar Lütfü Şahsuvaroğlu'nun aynı isimli eserinden alınma.
Çekimleri bir ay gibi kısa bir sürede tamamlanan 'Kafes', yönetmenin uzun metrajlı ilk sinema filmi. Tamamı Ankara'da çekilen filmde mekan olarak Ulucanlar Cezaevi, Hamamönü, Hacıbayram ve Gazi Üniversitesi kullanılmış.
AĞLATAN SAHNELER
Dursun Önkuzu'nun işkenceyle şehit edilmesiyle başlayan filmde 12 Eylül'e giden kaotik süreç, işkenceleri anlatılıyor. O dönemin mağdurlarından merhum BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, 'İhsan Başkan' ismiyle filmde işleniyor. Özellikle 12 eylül öncesi ve sonrası Türk gençliğinin sokak hareketlerine gitmemesi yönünde telkinlerinin yanı sıra gençliğin iyi bir şekilde yetişmesi yönünde tavsiyelerde bulunurken, 12 Eylül darbesi sonrası Mamak Cezaevi'nde ona uygulanan işkenceler filmde yer buluyor. Filmin en duygusal sahnesi ise genç yaşta işlemediği bir suçtan mahkum olan Mustafa Pehlivanoğlu'nun idam edilmesi. Özellikle, temponun giderek arttığı ikinci yarıda 'Kafes' seyirciyi gözyaşlarına boğuyor.
İDAM OLAN ARKADAŞLARIMIZI VE IZDIRAPLARI HATIRLATTI
Kafes filminin Den Haag'ta Pathe Arena Sinema Salonu'nda kapalı gişe oynadığını dile getiren Den Haag Türk İslam Kültür Vakfı Başkanı Tahsin Çetinkaya, 350 kişilik sinema salonunun tamamının dolu olduğunu söyledi. Çetinkaya, "Kafes filmi bizim büyüklerimizin dava arkadaşlarımızın, ülkücü hareketin gençlerinin yaşamış olduğu mağdur olduğu karanlık bir dönemi az da olsa yansıtan bir film. Film bizi geçmişe götürdü. Bizi ağlattı. Bize dava kardeşlerimizi bize hatırlattı. İdam olan arkadaşlarımızı ve ızdırapları hatırlattı. Bu film inşallah bir başlangıç oldu. 5 bin kişinin şehit olduğu bu davayı anlatan belgesel ve dizilerin devamının gelmesini bekliyoruz. Den Haag'ta Türk İslam Kültür Vakfı olarak sinema salonu kapatılarak film 350'yi aşkın kişinin katılımı ile gerçekleşti. Film ayrıca Amsterdam, Rotterdam ve Arnhem gibi büyük şehirlerde gösterime girdi." şeklinde konuştu.
FİLMİ İZLERKEN DUYGULANMAMAK ELDE DEĞİL
Hollanda Türk Federasyonu Başkanı (HTF) Murat Gedik ise duygulu bir atmosferde dava arkadaşlarıyla bu filmi beğeniyle izlediklerini söyledi. Gedik, "O günkü dava kardeşlerimizin çekmiş oldukları sıkıntılar bu film vasıtası ile gözümüzde canlandı. Gerçekten filmi izlerken duygulanmamak elde değil. Bugünkü dönem ile o dönemi karşılaştırdığımızda çok rahat bir ortamdayız. Bu tür yapımlar elbette yeni yetişen nesle iyi bir rehber olacak. Ülkücü hareket, canı ve kanı ile şu ana kadar hayatta kalmıştır. Bu dönemde çok sayıda ailelerimiz mağdur olmuştur. Çok insanımız şehit olmuştur. Biz onların bu yaşantılarını örnek alarak geleceğe daha umut ile bakacağız. Cenab-ı Allah rahmet eylesin." ifadelerini kullandı.
ADALETİ BİR KENARA BIRAKANLAR BİR GÜN HESAP VERECEKLER
Zulmün 12 eylül öncesi ve sonrasında da artan bir şiddetle devam ettiğini söyleyen HTF Başkanı Murat Gedik, "Sıkıntılar şu dönemlerde de hala devam ediyor. Önemli olan adaletin devam etmesi. Adalet herkese lazım. Bu gün bu adaleti bir kenara atanlar, emin olun bir gün hesabını verecekler. Her şeyin bir sınırı vardır. Bizler çıktığımız yolda sabrettik. Sabredeceğiz, şükredeceğiz. Değerlerimiz ve özümüzden kopmadan yolumuza adaletten ayrılmadan devam etmeliyiz." diye konuştu. CİHAN