Hocaefendi’nin 3 Eseri Romen Okurlarla Buluştu

Fuardaki Tritonic Yayınevi’nin standında düzenlenen yeni eserlerin tanıtım toplantısında konuşan Ortadoğu uzmanı, dilbilimci Prof. Dr. George Grigore, SNSPA politik bilimler uzmanı Prof. Dr. Silvia Osman ve Tritonic Yayınevi Müdürü Bogdan Hrib, Gülen’in eserlerinin Romen okurlarına kazandırılmasının önemine dikkat çektiler.

Evrensel Değerler ve Diyalog Derneği (ADVU) Başkanı Mustafa Öz de Gülen’in fikirlerinden ilham alarak yaptıkları çalışmaları aktardı. Öz, “ADVU olarak Sn. Gülen’in fikirlerini örnek alarak toplumda barış, hoşgörü ve diyalog fikirlerine yönelik çalışmalar yapıyoruz.” dedi.

Tritonic Yayınevi tarafından yayınlanan tasavvuf ağırlıklı ‘Kalbin Zümrüt Tepeleri’ eseri ‘Culmile de smarald ale inimii’ başlığıyla 4 cilt halinde yayınlandı.

Hocaefendi’nin Yağmur Dergisi’ndeki edebi ağırlıklı yazılarının yer aldığı ‘Beyan’ kitabı ise “Logos si puterea cuvantului.” adıyla çıktı.

‘Çekirdekten Çınara’ isimli eser de “Din samanta la platan” başlığıyla ile Romen okurlarla buluştu.

Hocaefendi’nin Romence’ye çevrilen iki eserinin yayın çalışmaları ise sürüyor.

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Romence eserlerini edinmek isteyenler https://www.tritonic.ro/ yayınevinden veya https://www.hizmet.ro/category/comanda-carti
adreslerinden sipariş verebilir.

Kitapların basımıyla ilgili bazı değerlendirmeler şu şekilde;

“DÜNYAYA BARIŞ VE HUZUR ANLAYIŞINI GETİREBİLECEK NADİR BİR İNSAN”

Tritonic Yayınevi Müdürü Bogdan Hrib: Fethullah Gülen dünyaya barış ve huzur anlayışını getirebilecek nadir bir insandır. Dünya tarihinde bu tip insanlar çok seyrek gelmiştir.

“KÂMİL BİR İNSAN OLMANIN HEDEFLERİNİ GÖSTERİYOR”

Prof. Dr. Silvia Osman: Uzun süre sevgi yaşayan bir adam, herkesin ulaşmak istediği hedefe yakın bir insandır. Uzun zamandır tohumlar ekti ve onlarla ilgileniyor. Ektiğiniz her kelime bir gün bazı insanların geleceğinde doğar. Ama o toprakları sulamanız ve bakmanız lazım. Çekirdekten Çınara nasıl ulaşılıyor. Fethullah Gülen’i yeni tanımış bir insanın çınar seviyesine ulaşması konuştuğu gibi yaşamasından geçer. Konuştuğunuz gibi yaşamayı başardığınızda o zaman kâmil bir insan oluyorsunuz.

GRİGORE: “GÜLEN, ŞİDDETE KARŞI SUFİ İSLAM’I TEMSİL EDİYOR”

Bükreş Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi dilbilimci ve Ortadoğu uzmanlarından Prof. Dr. George Grigore:
Fethullah Gülen, Sufi İslam’ı takip eden ve şiddete karşı olan bir isimdir. Mahatma Gandi gibi. Kendi kitaplarında belirttiği üzere, ‘Kaba kuvvetle başkalarına fikir kabul ettirme dönemi sona ermiştir. Günümüzde, başkalarına sizin fikir ve yolunuzu kabul ettirmeye motive etmenin tek yolu ‘ikna etme ve ikna edici argümanlardır. Kendi hedeflerine ulaşmak için kaba kuvvete başvuranlar iflas etmiş ruhlardır.’

FARKLI DİN VE KÜLTÜRLER ARASINDAKİ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ GÜLEN’İN GÖSTERDİĞİ ‘DİYALOG’DA SAKLI

Zaman içerisinde yayınlanmış eserlerinin özetlerinde ve özellikle bugün Tritonic Yayınevi ev sahipliğinde Romence lansmanını yaptığımız “Kalbin Zümrüt Tepeleri” kitabında diyaloğun, farklı kültür ve medeniyetler arasındaki sorunları çözmenin en iyi yolu ve yöntemi olduğunu söyleyebiliriz. Gülen’in eserlerinin desteklediği görüşe göre dinler arası diyaloğun başarılı olabilmesi için misyonerlerin yaptığı gibi bir propaganda aracı olarak kullanılmaması gerekir. Başkalarını bir dini kabul etmesi için zorlayan diyaloglardan herkes korkar ve kaçar.

Diyalog, karşısındaki muhatabına kendi yaşam çerçevesini oluşturan dini değerleri anlatma fırsatını sağlar. Bu tür diyalog, öğretilerden biri ya da diğeri hakkında bir pazarlık veya tartışma teşkil etmez. Aynı zamanda birini diğerine göre yüceltecek bir yaklaşımı da oluşturmaz. Ne olursa olsun, inananların kendi dinlerini diğer dinlerin takipçileriyle pazarlık konusu etmemesi gerektiğini hissettirir. Bir insan kendi dininin mükemmelliğinden şüphe duyarsa kendi kendine terk eder ve kendi umutlarını temsil ettiğini düşündüğü başka bir dini kabul eder. Hiç kimse kendi dininin değerlerini övdüğü için suçlanamaz.

Ancak başkalarını dinleme, anlama ve saygı gösterme yerine dini inançlarından dolayı şiddete başvuruyorsa bu kabul edilemez. Gülen inanıyor ve kabul ediyor ki eğitim sadece kutsal metinlere bağlı kalmamalıdır. Müslümanlar, batıda bulunan ilimlere sırtını dönmemelidir. Bu söyledikleri sözde kalmadı. Gülen’in öğretileriyle kurulan Hizmet Hareketi, bütün dünyada özgür, kar amacı gütmeyen hastaneler, okullar ve sivil toplum kuruluşlar ağı kurdu. Okullar esas olarak fen bilimleri, yani fizik, matematik ve bilgisayar bilimine odaklanmıştır. Hizmet bağlantılı liseler bilim seviyeleriyle ünlüdür. Bir Amerikalı araştırmacı Hizmet Hareketi’nin hedefini şu şekilde tanımlıyor: “Bilim eğitimi almış gençlerden oluşuyor ancak yüksek din ahlakı ruhuna sahipler. Bununla doğmatik ve radikalizmin katılığından arınmış tasavvuf düşünce yollarını içeren altın bir nesil yetiştirmek..”