Berlin merkezli Aktion für Flüchtlingshilfe insan hakları derneği başkanı Prof. Dr. Hüseyin Demir, AGİT’in Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları departmanı tarafından düzenlenen ve AGİT bölgesinde insan hakları ve temel özgürlüklerin durumuna ilişkin gözlemlerin sunulduğu konferansta Türkiye’deki insan hakları ihlallerini anlattı.
Konferansa, AGİT katılımcısı Devletlerin temsilcileri, AGİT kurumları, uluslararası organizasyonların temsilcilerinin yanı sıra sivil toplum temsilcileri de katılıyor.
‘Goebbels teknikleri ile nefret yayılıyor’
Hüseyin Demir konuşmasında Türkiye’de medya üzerindeki korkunç baskıya dikkat çekti: “Türk Hükümeti 2016 yılından bu yana 18 Televizyon Kanalı, 22 Radyo kanalı, 50 gazete ve 20 Dergi olmak üzere toplam 116 medya kuruluşunu, Zaman, Bugün Özgür Gündem gibi gazeteleri, Samanyolu, Bugün tv, Can Erzincan gibi televizyon kanallarını kapattı.”
Tutuklanan gazetecileri de hatırlatan Demir, “Türk hükümeti Mehmet Baransu, Hidayet Karaca, Ali Ünal, Mustafa Ünal, Ayşe Oyman, Ahmet Böken ve diğerleri gibi pek çok gazeteciyi hapse attı” dedi.
TR724'ün haberine göre medya üzerindeki bu korkunç kıyımın Erdoğan rejimine medyayı tamamen kontrol etme imkânı sağladığını dile getiren Demir, rejimin Goebbels teknikleri kullanarak bu sayede özellikle Gülen hareketi, Kürt ve Alevi muhalifler gibi belirli sosyal veya siyasi gruplara karşı nefret söylemi geliştirdiğini uluslararası kamuoyunun dikkatine sundu.
Demir ayrıca yurtdışında araştırmacı gazetecilik yapan muhalif gazetecilerin uğradığı saldırıların, Erdoğan’ın kirli kollarının Avrupa’ya kadar uzandığının göstergesi olduğunu belirtti: “Kısa bir süre önce Abdullah Bozkurt ve Ahmet Dönmez İsveç’te, Erk Acarer Berlin’de Erdoğan hükümeti tarafından kullanıldığı aşikar olan bazı kişiler tarafından saldırıya uğradı ve dövüldü. İki hafta önce hükümet yetkililerinin yolsuzluklarını ve mafya ile bağlantılarını ifşa eden ünlü gazeteci Cevheri Güven’in hükümet destekli Sabah gazetesi tarafından hedef gösterilmesi ve vatan haini olarak yaftalanması, Güven’i Almanya’daki Erdoğan yanlısı ve Türk milliyetçilerinin açık hedefi haline getirmiştir.”
‘Uluslararası Kurumlar Türkiye’de tarafsız ve bağımsız yargı olmadığını artık anlamalı’
“Mağdurlar, Türkiye’deki mahkemelerde haklarını alamıyor çünkü mahkemeler rejim tarafından tamamen kontrol altında tutuluyor” diyen Demir, AİHM’den ve diğer komisyonlardan da istenilen sonuçların alınamadığını belirtiyor.
“Mağdurların başvuruları ya iç hukuk yolları tüketilmediği için reddediliyor ya da davaları yıllar boyunca mahkemede görülmeyi bekliyor. AİHM’in ve Uluslararası komisyonların anlamadığı şey ise Türkiye’de tarafsız ve bağımsız bir yargı olmadığıdır.”