Hizmet Gönüllüleri için musibet ve belanın anlamı nedir?

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Salı, Mart 27 2018
Biz Allah’tan dünyada ve ahirette “hasene” (iyilik, sihhat ve afiyet) isteriz. Duamız budur. Ama musibetler çıkıp geldiğinde ise sabrederiz.
Hizmet Gönüllüleri için musibet ve belanın anlamı nedir?
VEYSEL AYHAN- TR724.COM


Bediüzzaman Hazretlerinin çok önemli bir cümlesi şudur:

“Asıl musibet ve muzır musibet, dine gelen musibettir… Fakat dinî olmayan musibetler, hakikat noktasında musibet değildirler.”

Şimdi seküler (dini olamayan) bir bakış açısıyla baktığınızda bu cümleyi kabullenmeniz mümkün değil. Eğer ahiret inancınız yoksa her musibet musibettir. Her bela gerçekten beladır. Ve bu “inanç” mistik ve metafizik bir bakış açısıdır.

Fiziğe, metafizik delil getiremezsiniz.

Metafiziğe ise fiziki deliller suni ve yapmacık kalır.

Hizmet’in kaynağı, motoru, gücü maneviyattır. Bu ayrımı baştan yapmazsanız Kur’an’daki kıssaların anlatılması bile sizi rahatsız eder. Sahabi hayatı ve örneklenmesi itici gelir. Hadis duyduğunda “Niye bu argümanlar” falan dersiniz. Oysa bunlar Hizmet’in ta kendisidir. Manevi sütunlarıdır.

Sizce aşağıdaki musibetlerden hangileri Hizmet için beladır, gerçek musibettir ve Hizmet’i bitirir?

1- DÜNYEVİ MUSİBETLER

– Hapse girmek,

– İşten atılmak,

– Sürgüne gitmek,

– Mal ve mülkü gasp edilmek,

– Ailesinden mahrumiyet,

– Çocuklardan ayrılık…

Dünya tarihinde şu altı maddenin bitirdiği bir iyilik hareketi yok. Bilakis hemen her sosyal hareket bu tür zulümler sonrası katlanarak büyümüş.

Bu haberler de ilginizi çekebilir