Anayasa Mahkemesi’nin 'heyette askeri hâkim bulunması yeniden yargılama nedenidir' kararı sonrası başvuruda bulunan 100'e yakın Hizbullahçı'nın serbest bırakılmasına tepkiler sürüyor.
Batman’da 1993'te katledilen kapatılan DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın katil zanlısı olarak Avusturya’da yakalanıp Türkiye’ye iade edilen tutuklu Hizbullah tetikçisi Cihan Yıldız'ın da Anayasa Mahkemesi’nin 'ihlal' kararının ardından tahliye edildiği ortaya çıktı.
Karara tepki gösteren CHP'nin eski milletvekillerinden hukukçu Hüseyin Aygün, altı kişiyi dini saiklerle ve örgütlü bir şekilde öldüren bir hükümlünün 11 yıl yatıp tahliye edilmesinin dünya tarihinde görülmemiş bir durum olduğunu söyledi:
"Meğer 15 Temmuz'dan sonra AKP'nin il ve ilçe teşkilatlarından devşirilen ve hakim yapılan yeni yargının işlevlerinden biri de dinci militanların tahliye edilmesiymiş. Irak ve Suriye'deki IŞİD'lilerin Türkiye'de yargılanmak istemesinin nedeni de bu. Türkiye'de az bir cezayla kurtulacaklarını biliyorlar. Hizbullah militanlarının bırakılması da, karanlık dönemlerde ihtiyaç olur diye, doğrudan siyasi irade tarafından talimatla verilmiş bir karara dayanıyor."
'ALTI KİŞİYİ ÖLDÜRÜP 11 YIL YATIP ÇIKMAK DÜNYA TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞTİR'
Sol haber portalından Ahmet Çınar'ın sorularını yanıtlayan Hüseyin Aygün, bir Hizbullahçının, biri milletvekili toplam altı kişiyi dinsel nedenlerle öldürüp 11 yıl yatıp tahliye olmasının, dünya tarihinde görülmemiş bir durum olduğunu ifade etti:
Şu an Türk Ceza Yasası'nda bir kişiyi öldürmenin cezası müebbet hapis. Altı kişiyi öldüren Hizbullahçı Cihan Yıldız ve çok sayıda dinci militan serbest bırakıldı. Hizbullahçıların o dönem dini saiklerle ve örgütlü bir şekilde insanları öldürdüğünü düşünürsek, bu ayrıca ağırlaştırıcı bir sebep oluşturuyor. Dolayısıyla bir Hizbullahçının, biri milletvekili toplam altı kişiyi dinsel nedenlerle öldürüp 11 yıl yatıp tahliye olması, dünya tarihinde görülmemiş bir durumdur."
'MEĞER 15 TEMMUZ SONRASI ATANAN HAKİMLERİN BİR İŞİ DE HİZBULLAHÇILARI SERBEST BIRAKMAKMIŞ'
Tutuklu Hizbullah militanlarının ve tetikçilerinin serbest bırakılmasının ardındaki iradeyi '15 Temmuz'dan sonra atanan hakimler' olarak tarif eden Hüseyin Aygün, "Şimdi öğreniyoruz ki, 100'e yakın Hizbulah hükümlüsü, muhtemelen 15 Temmuz'dan sonra atanan hakimlerin kararlarıyla serbest bırakıldılar. 15 Temmuz'dan sonra atanan hakimler, AKP'nin il ve ilçe teşkilatlarından devşirilip mahkemelere gönderilen hakimler. Herhangi bir sınava sokulmadılar. Çünkü bir KHK'yle, sınavdaki 70 puan şartı kaldırıldı ve bunlar direkt, adeta 'parti müfettişi' olarak mahkemelere gönderildiler. Meğer bunların bir işi de, Hizbullah tutuklularını serbest bırakmakmış. Bunun araştırılması gerekiyor.
'IŞİD MİLİTANLARI DA İŞTE BU YÜZDEN TÜRKİYE'DE YARGILANMAK İSTİYORLAR'
Basın açıklamasına katıldığı için yıllardır cezaevinde yatan pek çok insanın tahliye talepleri reddedilirken, hakimlerin IŞİD ya da Hizbullahçıların tahliye edilmesinin nedenini, Türkiye'deki siyasi iktidarın, 'dinci örgütleri koruması' olarak izah eden Aygün, başta IŞİD olmak üzere bir çok dinci örgütün bu yüzden Türkiye'de yargılanmak istediğini belirtti:
"İşin bir başka boyutu, neden sadece Hizbullahçılar tahliye edildi de, sol ve sosyalist derneklere, gençlik örgütlerine üye olmaktan, bir basın açıklamasına katılmaktan yıllardır hapis yatan insanlar tahliye edilmiyor. "100'e yakın Hizbullahçı neden bırakıldı" sorusunun cevabı, "IŞİD'liler neden hep Türkiye'de yargılanmak istiyor, Suriye'den, Irak'tan Türkiye'ye iade edilmek istiyorlar" sorusunun cevabıyla aynı aslında. Çünkü Türkiye'de dinci militanları, teröristleri koruyan bir hükümet var, o yüzden Türkiye'ye kapağı atmak istiyorlar. Türkiye'de yargılanmayacaklarını, yargılansalar da çok az bir cezayla kurtulacaklarını biliyorlar. Türkiye'deki hakimlere güveniyorlar. Hizbullah militanlarının bırakılması da, karanlık dönemlerde ihtiyaç olur diye, doğrudan siyasi irade tarafından talimatla verilmiş bir karara dayanıyor. Türkiye'de bir hukuksal eşitliğin olmadığını, herkese eşit işleyen bir hukukun bulunmadığını biliyoruz, yıllardır böyle. AKP geldikten sonra bu çelişki daha da göze batıyor. O kadar ağır bir çifte standart var ki, Hizbullahçıları bırakırken, bir dernek üyesi olduğu için onlarca yıl ceza alan genç bir çocuğu bırakmayan yargı sistemine hiçbir vatandaş güven duymayacaktır.
