Son haftalarda her gün yüz binlerce yeni vakanın tespit edildiği Hindistan'da salgının başından beri toplam 24,7 milyon hasta ve 270 binden fazla can kaybı görüldü.
Hasta sayısındaki ani artış nedeniyle nüfusun yoğun olduğu bölgelerde hastane yatakları tamamen dolarken, yoğun bakımdaki hastaların temel ihtiyaçlarından tıbbi oksijen kıtlığı yaşanıyor. Tedavi edilebilecek çok sayıda hasta, oksijen bulunamadığı için hayatını kaybediyor.
Aşı kampanyası yetersiz
Nüfusu 1,4 milyara yaklaşan Hindistan'da aşılama kampanyasının başlatıldığı 16 Ocak'tan bu yana yaklaşık 182 milyon 220 bin doz aşı yapılsa da kampanya henüz salgını durdurabilecek düzeye ulaşmadı.
Dünyanın en büyük aşı üreticisi konumundaki Hindistan Serum Enstitüsünün (SII) Üst Yöneticisi Adar Poonawalla, Financial Times gazetesine verdiği röportajda, aşı sıkıntısı olduğu ve bunun birkaç ay süreceği uyarısında bulunmuştu.
AstraZeneca firmasıyla üretim anlaşması bulunan ve Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Covid-19 Aşıları Erişim Programı için de aşı üretmeyi taahhüt eden enstitünün acil iç talebine yanıt vermek zorunda olması, dünyadaki aşı tedarikini de olumsuz etkileyebilir.
Nehirde bulunan cesetlere soruşturma
Diğer yandan, ülkenin kuzeyindeki Bihar ile Uttar Pradeş eyaletlerinde Ganj Nehri üzerinde ve kıyılarında bulunan ve Covid-19 hastalarına ait olduğu düşünülen cesetlerle ilgili polis soruşturma başlattı.
Resmi açıklamalarda reddedilse de Reuters'a göre cesetlerin aralarında Covid-19 hastalarına ait olanlar da var.
Hindu geleneklerine göre ölen kişilerin cesetleri yakılmak yerine nehirlere bırakılabiliyor. Polis ve yetkililerse, cesetlerin uygun bir şekilde gömülmesi için halka çağrıda bulunuyor.