HESA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Ramazan Taş, Türkiye'nin cari açığın finansmanında tamamen sıcak para denen kısa vadeli sermaye hareketlerine bağımlı hale geldiğini; cari açığın sürdürülebilirliğinin tehlikeye girdiğini savundu.

Turgut Özal Üniversitesi İİBF İktisat Bölüm Başkanı Ekonomist ve Maliyeci Taş, "Merkez Bankası verilerine göre Türkiye, 2015 yılından itibaren artık cari açığın finansmanını tamamen en riskli, en istikrarsız, en kalitesiz, en verimsiz, istihdam ve büyüme doğurmayan sermaye türü olan ve sıcak para denen kısa vadeli sermaye hareketleri ve portföy yatırımları ile karşılamaktadır. Türkiye, cari açığın finansmanında artık en düşük riskli, en istikrarlı, en kaliteli, en verimli, istihdam, inovasyon, ve büyüme dostu sermaye türü olan ve soğuk para denen doğrudan yabancı yatırım kullanmamaktadır." dedi.
Taş, cari açığın miktar olarak 43 milyar dolara inmesinin tek başına olumlu ve sevindirici olmadığını da dile getirdi. Doç. Dr. Taş, "Unutmayalım, 2001 krizinde Türkiye cari açık vermemişti, tersine 3,8 mlyar dolar fazla vermişti." dedi.

Ramazan Taş, ayrıca şu açıklamalarda bulundu:

"Önemli olan cari açığın büyüklüğü-küçüklüğü değil, cari açığın sağlam, nitelikli, verimli, kalıcı, sürdürülebilir kaynaklarla finanse edilip edilemediğidir. Merkez Bankası'nın açıkladığı son veriler, Türkiye'nin 43 milyar dolarlık cari açığının tamamını sıcak parayla finanse ettiğini göstermektedir ki bu alarm veren bir göstergedir. Siyasi, hukuki, ekonomik, jeopolitik belirsizliklerin, kırılganlıkların ve risklerin üst üste geldiği ve tırmandığı bu dönemde sıcak para hızla Türkiye'den çıkabilir, miktar olarak azalmasına rağmen cari açığın finansmanını kilitleyebilir. Türkiye acilen cari açığın finansmanında sağlıklı, kalıcı, verimli finansman türü olan doğrudan yatırıma dönmelidir. "

CİHAN